Logo

3. Hukuk Dairesi2023/131 E. 2023/3681 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı şirketin, avukatlık ücret alacağının davacı şirkete temliki nedeniyle yaptığı itirazın iptali talebinin reddine ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyduğunu belirtmesine rağmen, bozma kararında açıkça belirtilen 01.01.2007 tarihinden önce açılıp bu tarihten sonra sonuçlanan davalara ilişkin ücret hesaplamasında önceki sözleşme hükümlerini uygulamaması ve bu davalara ilişkin vekalet ücretlerini hesaplamadan çıkarması usul ve yasaya aykırı görülerek karar bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkemenin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.12.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat i... ile davalı vekili Avukat .... ... sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; takibe konu alacağın dava dışı avukat ...'un davalıya verdiği hukuki hizmetten dolayı 337.932,00 TL vekalet ücreti olduğunu, davalı tarafından ödenmeyen bu alacağın avukat ... tarafından şirkete temlik edildiğini, temlik edilen 337.932,00 TL’ye 68.027,76 TL KDV ilavesiyle toplam 445.959,7 TL tutarındaki temlik alınan alacağın tahsili için ... 1. İcra Müdürlüğünün 2011/198 E. sayılı dosyasında takip başlatıldığını, temlikin BK'nın 163 üncü maddesine uygun ve yazılı yapıldığını, temlikin karşı tarafa 01.09.2010 tarihli e-posta ile bildirildiğini, davalının temlik sözleşmesinin geçersiz olduğuna ilişkin itirazının dayanaksız olduğunu ileri sürerek, davalının haksız itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili;13.09.2010 tarihli faturanın kabul edilmeyerek iade edildiğini, Avukat ...'un davalıdan alacağı olmadığı için temlik de edilemeyeceğini, 01.01.2005 tarihinde ... Danışmanlık A.Ş. ile yapılan danışmanlık sözleşmesinin içerisinde, Avukat ...'un takip edeceği davalara ait ücretlerinde bulunduğunu, bu sözleşmeye ek sözleşme mahiyetindeki 01.01.2007 tarihli sözleşmede de, Avukat ...'un takip edeceği işler için Avukata ayrıca ücret ödeneceğinin kararlaştırıldığını, davaya konu takipteki alacaklar içerisinde 2003-2004-2005-2006 yıllarına ait davalara ait ücretlerinde yer aldığını, fakat bu dava vekalet ücretlerinin, 01.01.2005 tarihli sözleşme gereği danışmanlık ücretiyle birlikte aylık olarak ödendiğini savunarak, davanın reddine ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 22.11.2019 tarihli ve 2014/995 E., 2019/1108 K. sayılı kararıyla; yetkisizlik kararının yerinde olmadığına ilişkin bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu, davanın kısmen kabulüne, ... 1. İcra Dairesinin 2011/198 E. sayılı takibinde davalının borca itirazının kısmen iptaline, takip tarihinden itibaren yasal faiziyle 357.822,45 TL'nin tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, alacak likit olmadığından şartları oluşmayan inkar tazminatı talebinin ve alacaklının kötü niyeti sübuta ermediğinden şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 02.02.2021 tarihli ve 2020/8273 E., 2021/781 K. sayılı ilamıyla; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi ile dava dışı avukat ... ile davacı ...Ş. arasında akdedilen vekalet ücreti alacaklarının davacıya temlikine dair sözleşmenin geçerli olduğu, olaya uygulanması gereken maddi hukuk kuralları bakımından 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun ilgili hükümleri, burada hüküm bulunmadığı taktirde ise dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun vekalet sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanarak işin esasının incelenmesi gerektiği, Mahkemece, dava dışı avukat ... ile davalı şirket arasında imzalanan ücret sözleşmeleri gereği talep edilebilecek vekalet ücretlerinin belirlenmesi amacıyla bilirkişiden rapor alınmış ve bilirkişinin sunduğu kök rapor ve ek raporlar doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmişse de davacı ile dava dışı avukat arasında imzalanan temlik sözleşmesinde 2003 ile 2009 yılları arasında her bir yıla ilişkin temlik edilen vekalet ücreti ayrı ayrı belirlenmiş ve davacı şirket de, dava dilekçesi ekinde, alacağı temlik aldığı avukat ...'un davalı şirket lehine takip ettiği dava dosyalarını ve her bir dosya yönünden talep edilen vekalet ücretlerini belirlediği tabloları dosyaya sunmuş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının her bir yıla ve her bir dava dosyasına ilişkin talepleri dikkate alınmaksızın, bir kısım dosyalar için hesaplama yapılırken davacının o dosyaya ilişkin vekalet ücreti talebini aşar şekilde hesaplama yapılması ve böylece taleple bağlılık kuralına aykırı olacak şekilde talep aşılmak suretiyle hüküm kurulmuş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, dava dışı avukat ile davalı şirket arasında imzalanan ve ücrete ilişkin değişiklik yapan 01.01.2007 tarihli protokolün, 01.01.2007 tarihinden itibaren geçerli olacağı kararlaştırıldığı halde, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.01.2007 tarihinden önce açılıp, 01.01.2007 tarihinden sonra sonuçlanan davalar bakımından da ... Barosu tarafından yayınlanan Asgari Ücret Tarifesi üzerinden ücret hesaplanmış olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, Mahkemece yukarıda açıklanan nedenlerle davacının alacağına ilişkin taleple bağlılık kuralı göz önüne alınarak ve 01.01.2007 tarihli ücret değişikliğine ilişkin protokolün, 01.01.2007 tarihinden sonra açılan davalar bakımından uygulanması gerektiği dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi için Mahkeme kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı şirket ile ...+... Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. arasında 01.01.2005 tarihli ücret sözleşmesi akdedildiği, daha sonra 01.01.2007 tarihinden geçerli olmak üzere düzenlenen ücret sözleşmesi değişikliği başlıklı protokol ile 01.01.2005 tarihli sözleşmenin 3.2 maddesinde değişiklik yapıldığı, söz konusu sözleşmeler nedeniyle Avukat ... tarafından davalı şirkete avukatlık hizmeti verildiği, Avukat ... tarafından alacağın temliki sözleşmesinde bildirilen 2003-2004-2005-2006-2007-2008-2009 yıllarına ilişkin davalı şirketten olan avukatlık ücret alacağına ilişkin 377.932,00 TL ve ferilerinin davacı şirkete temlik edildiği, vekalet sözleşmesine dayanan ilişkilerde zaman aşımının 5 yıl olduğu, vekalet ücret alacağında da bu sürenin geçerli olduğu, bu sürenin müvekkili ile vekil arasındaki vekalet ilişkisinin sona ermesiyle başlayacağı, davalının borca itiraz dilekçesinde Avukat ... ile vekalet ilişkisinin 19.06.2009 tarihinde sona erdiğinin beyan edildiği, bu tarihten takip tarihi olan 14.01.2011 tarihine kadar 5 yıllık sürenin geçmediği dolayısıyla zaman aşımı definin yerinde olmadığı, Avukat ... ile davacı arasındaki temlik sözleşmesinin yasal şartları taşıdığı, Avukat ...'un temlik sözleşmesinde belirtilen yıllara ilişkin temlik ettiği, alacak miktarını aşmamak (talebin aşılmaması) ve 01.01.2007 tarihinden sonraki ücret değişikliğinin bu tarihten sonra açılan davalara uygulanacağı kabulü ile bilirkişi tarafından hesaplanan Avukat ...'un davalıdan olan asıl alacağının 121.819,96TL olduğu, buna %18 KDV ilavesiyle 143.747,55 TL olarak hesaplandığı, davacının temlik aldığı alacağın 143.747,55 TL'sini davalıdan talepte haklı olduğu, ... 1. İcra Müdürlüğünün 2011/198 E. sayılı takibinde davalının bu miktar alacak yönünden itirazın haksız olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, ... 1. İcra Dairesinin 2011/198 E. sayılı takibinde davalının borca itirazının kısmen iptaline, takip tarihinden itibaren yasal faizi ile 143.747,55 TL’nin tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden ve likit olmadığından şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin ve alacaklının kötü niyeti sübuta ermediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyizinde; kararının gerekçesinin çelişkili olduğunu, Mahkemenin hakkaniyete ve gerçeklere uygun kararında direnmediğini, Mahkemenin daha önce usul ve yasaya uygun bulduğu hesaplamadan farklı bir yöntemi işaret eden Yargıtay Bozma Kararına uyduğunu, Türk Borçlar Kanunu’nun sözleşme serbestisi ilkesinin ihlali niteliğindeki taraf iradelerinin yerine geçildiğini, kazanılmış hak niteliğindeki 357.822,45 TL alacağın yok sayıldığını, protokolde tarafların iradelerinin açık olduğunu, tarafların 01.01.2007 tarihinden önce açılıp 01.01.2007 tarihinden sonra sonuçlanan davalar bakımından ... Barosu asgari ücret tarifesinin ayrık tutulmasını istemediklerini, eğer 01.01.2007 tarihinden sonra sonuçlanan davalar bakımından ... Barosunun Asgari Ücret Tarifesinin esas alınmasını istemeselerdi, keyfiyeti Protokole yazacaklarını, davalı lehine yorum yapılmasını haklı gösterecek hiçbir somut veri ve/veya irade sakatlığı halleri, boşluk bulunmadığını, Yargıtay Bozma Kararı sonrasında alınan raporlarının hükme esas alınmak için elverişli olmadığını belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, temlik sözleşmesine dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3.Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddini gerektirmiştir.

2. Dosyanın incelenmesinde, davalı şirket ile dava dışı ...+... Danışmanlık Hizmetleri A.Ş. arasında 01.01.2005 tarihinden itibaren 1 yıl süreyle geçerli olmak üzere sözleşmenin akdedildiği, sözleşmenin 3.1. maddesinde; ücretin aylık 1.500,00 $ + KDV olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin 3.2.maddesinde; ... tarafından veya ... aleyhine açılan davaların ücret kapsamında olup, dava sonunda ... lehine hükmedilen miktarın %20’si oranında başarı primi verileceğinin ve ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/290 sayılı dosyası için başarı priminin %10 olarak kararlaştırıldığı, sözleşmenin imza tarihinden itibaren 1 yıl süreyle geçerli olduğu ve tarafların 1 ay önceden haber vermek kaydıyla sözleşmeyi feshedebileceği, sözleşmenin 4 üncü maddesinde; ... Şirketi tarafından açılmış ve ... aleyhine açılmış davalardaki hukuki hizmetlerin sözleşme kapsamında olduğu, taraflar arasında düzenlenen 14.05.2003 tarihli ücret sözleşmesinin, ... bu sözleşmenin yürürlüğe girmesi ile kendiliğinden sona erdiğinin kararlaştırıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında akdedilen 01.01.2007 tarihli ücret sözleşmesi değişikliği protokolü ile 01.01.2005 tarihli sözleşmenin 3.2. maddesinin değiştirildiği ve "... tarafından veya ... aleyhine açılmış davalar ve takipler için ... T+S'ye ilgili yılda ... barosu tarafından yayınlanan asgari ücret tarifesi üzerinden ücret ödeyecektir. Ücret davanın sonucuna bağlı olmaksızın ... tarafından yarısı peşin diğer yarısı ise dava sonuçlandıktan sonra ödenecektir, mahkemece lehe takdir edilen vekalet ücretleri avukatlık yasası gereği işi takip eden avukata ait olacaktır" hükmüne yer verildiği ve dava dışı Avukat ...'un davalı şirketin vekilliğini üstlendiği anlaşılmıştır. Davacı ile dava dışı avukat ... arasında imzalanan alacağın temliki sözleşmesinde; avukat ...'un ... Otomotiv Yan San. ve Tic. A.Ş.den olan 2003-2004-2005-2006-2007-2008-2009 yıllarına ilişkin (her bir yıl için vekalet ücreti ayrı ayrı belirtilmek suretiyle) toplam 337.902,00-TL vekalet ücreti alacağının tüm hak ve ferileri ile birlikte ... Danışmanlık A.Ş.ye temlik edildiği belirlenmiştir. Bozma sonrasında alınan bilirkişi raporunda 01.01.2007 tarihi ve sonrasında açılan davalar tespit edilerek bu davalar için sözleşme gereğince tahakkuk eden vekalet ücretleri hesaplandığı, 01.01.2007 tarihinden önce açılmış olup bu tarihten sonra sona eren dava dosyalarının hesaplamadan çıkarıldığı belirtilmek suretiyle hesaplama yapıldığı ve bilirkişi raporunda yapılan hesaplamanın Mahkemece benimsenmek suretiyle hüküm kurulduğu görülmüştür.

Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, bozma ilamında açıkça 01.01.2007 tarihinden önce açılıp, 01.01.2007 tarihinden sonra sonuçlanan davalar bakımından ... Barosu tarafından yayınlanan Asgari Ücret Tarifesi üzerinden ücret hesaplanmasının yanlış olduğu (önceki sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği), 01.01.2007 tarihinden önce açılan davalar bakımından bu hükmün uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla, bu ibareden 01.01.2007 tarihinden önce açılan davalar bakımından taraflar arasında daha önce imzalanan 01.01.2005 tarihli sözleşme hükümleri uygulanarak alacağın hesaplanması gerektiği hususunun anlaşıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya ve denetime elverişle olmadığı gibi, az yukarıda belirtildiği üzere 01.01.2007 tarihinden önce açılan davalar bakımından 01.01.2005 tarihli sözleşmede yer alan ücret hükümleri dikkate alınarak hesaplama yapılması gerekirken 01.01.2007 tarihinden önce açılan davalara yönelik vekalet ücretlerinin hesaplamadan çıkartılması da usul ve yasaya aykırı olup, kararın bozulmasını gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Yukarıda 1. bentte belirtilen nedenle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. 2.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

12.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.