"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/895 E., 2022/2344 K.
Taraflar arasındaki icra takibine itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1. Davacı vekili; müvekkilinin, Patnos İcra Müdürlüğünün 2015/396 E. sayılı dosyası ile davalı borçlu aleyhinde 125.000,00 TL tutarındaki alacağının tahsili için icra takibi başlattığını, takibin dayanağının taraflar arasında düzenlenen 24.02.2013 tarihli “Protokol” başlıklı belge olduğunu, bu protokolün Ağrı ili, Patnos ilçesi, ... Mahallesinde kain 275 ada 4 parsel sayılı ve Patnos Kadastro Mahkemesinin 2005/16 E. sayılı dosyasında davalı olan taşınmazın hak sahipleri ... (davacı), ... (davalı) ve (dava dışı) ... arasında düzenlenmiş olup taraflarca ve şahitlerce imzalandığını, protokolün 1 inci maddesi ile tarafların, taşınmaz üzerinde 1/3 oranında eşit hakka sahip olduklarını kabul ederek, 5 inci maddesiyle de “bahse konu taşınmaza ilişkin olarak geçmiş yıllarda yapılan bilumum masraf ve emeklere karşılık ...’in (davalı) 125.000,00 TL ve ...’in (dava dışı) 125.000,00 TL tutarındaki miktarı kamulaştırma işlemleri neticesinde arazi bedellerinin alınması tarihi itibariyle ...’e (davacı) ödeyeceklerini” kararlaştırdıklarını,
2. Kadastro Mahkemesinin 2005/16 E. sayılı dosyasında görülen “kadastro tespitine itiraz” davasına da sunulan iş bu protokole ilişkin olarak davalının, 01.03.2013 tarihli dilekçesiyle protokolün içeriğini külliyen kabul ettiğine dair beyanda bulunduğunu; anılan davada Mahkemece, 275 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin davanın tefrik edilerek 2015/3 Esas numarasına kaydedildiğini ve yapılan yargılama sonunda, dava konusu taşınmazın anılan protokol uyarınca 1/3’er paylı olarak protokolün tarafları adına tesciline karar verildiğini, kesinleşmesi üzerine de kararın tapuda infaz edildiğini; protokolün 5 inci maddesinde belirtilen kamulaştırma şartının da gerçekleştiğini, buna rağmen davalı ...’ın anılan protokol hükmü uyarınca ödemesi gereken 125.000,00 TL’yi ödemediğini, bunun üzerine aleyhinde başlatılan icra takibine de haksız şekilde itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, itirazın kaldırılması istemiyle Patnos İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/1 E. sayılı dosyasıyla açtıkları davanın ise uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddine karar verildiğini ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile icra takibinin devamını ve takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; hak düşürücü süre ve derdestlik itirazında bulunmuş; esas yönünden ise icra takibine konu protokolün şarta bağlı olup bu şartların gerçekleşmediğini, protokol içeriğine göre borcun doğması için davacının, taşınmazda yapılan imar çalışmalarına ilişkin masraf yaptığını kanıtlaması gerektiğini, ancak taşınmazda herhangi bir imar çalışması yapılmadığını ve halen tarla vasfını koruduğunu, diğer bir şartın ise taşınmazın kamulaştırılması olup taşınmazın tamamının kamulaştırılmadığını, yaklaşık 81 dönüm olan taşınmazın sadece 26 dönümünün kamulaştırıldığını ve kendisine 800.000,00 TL tazminat ödendiğini; söz konusu protokolün davacının dayatması sonucu, aldatma ve hileyle yapıldığından geçersiz olduğunu, ayrıca likit bir alacaktan bahsedilemeyeceği için icra inkar tazminatı talep edilemeyeceğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu protokolün 4. maddesinde; geçmiş yıllarda yapılan imar uygulamalarına ilişkin olarak davacı ...’e, davalı ... ve dava dışı ... tarafından birer dönüm verileceği; 5. maddesinde ise geçmiş yıllarda yapılan bilumum masraf ve emeklere istinaden Erhan ve ... tarafından ..., kamulaştırma işlemleri neticesinde bedellerin alınması tarihi itibariyle 125.000,00’er TL verileceğinin kararlaştırıldığı, buna göre 125.000,00 TL'nin verilme şartının kamulaştırma işlemleri neticesinde bedellerin alınması olduğu;
2. Davalı her ne kadar cevap dilekçesinde hile savunmasında bulunmuş ise de aynı dilekçede, protokol imzalanıp Kadastro Mahkemesindeki dava neticelendiğinde protokole konu taşınmazda imar çalışması yapılmadığını öğrendiğini belirttiği, Kadastro Mahkemesinin 2015/3 Esas sayılı dosyasında görülen davanın ise 11.03.2015 tarihinde karara bağlandığı, hak düşürücü süre niteliğindeki bir yılık sürenin öğrenme tarihinden itibaren başlayacağı göz önüne alındığında, davalının cevap dilekçesini 28.03.2017 tarihinde sunması ve davalı tanıklarının da öğrenme tarihine ilişkin bir beyanlarının bulunmaması karşısında, bu savunmanın hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığının anlaşıldığı,
3. Kamulaştırma davasının görüldüğü 2015/92 E. sayılı dosya içerisinde de yer alan taraflar arasındaki ihtilaflı protokole konu 275 ada 4 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak Mahkemece, kamulaştırma bedelinin hak sahiplerine ödenmesi için 11.08.2015 tarihinde Ziraat Bankası Patnos Şubesine müzekkere yazıldığı, davacı tarafından başlatılan takibin ise 28.09.2015 tarihli olduğu, yani protokoldeki şartın gerçekleşip kamulaştırma bedellerinin ödenmesinden sonra icra takibinin başlatıldığı, öte yandan protokolde davaya konu taşınmazın tamamının kamulaştırılmasına ilişkin bir şart da bulunmadığı gerekçe gösterilerek, davanın kabulüne ve davalının icra takibine itirazının iptali ile takibin devamına; takip tarihinde kamulaştırma bedelinin davalıya ödendiği, protokolde ödenmesi gerekli 125.000,00 TL’nin belirli olduğu ve davacının talebinin de bulunduğu dikkate alınarak, asıl alacağın %20’si olan 25.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davalı vekili; davacı tarafından iş bu davaya konu edilen talebin, daha önce Patnos İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/1 E. sayılı dosyasında itirazın kaldırılması talebine konu edildiğini ve davanın reddine dair verilen kararın Yargıtay incelemesi sonucu onanarak kesinleştiğini, kesin hüküm nedeniyle davanın reddinin gerektiğini,
2. Dava konusu protokol içeriğine göre borcun doğması için davacının, taşınmazda yapılan imar çalışmalarına ilişkin masraf yaptığını kanıtlaması gerektiğini, davacı tarafça bu hususa ilişkin herhangi bir delil ileri sürülmediği gibi emek ve masrafının ne olduğunun da açıklanmadığını, buna rağmen davanın kabulüne karar verilmesinin metnin içeriğine ve hukukun genel ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, protokolün 5 inci maddesine göre de 125.000,00 TL’nin ödenmesi için taşınmazın tamamının kamulaştırılması gerektiğini, ancak sadece 26 dekarının kamulaştırıldığını, bu hususun yeterince aydınlatılmadan karar verildiğini;
3. Davacı tarafından, icra takibinin ve davanın dayanağı olan protokolün diğer tarafı olan ... aleyhinde aynı taleplerle Patnos 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/291 E. sayılı dosyasıyla açılan dava sonucunda Mahkemece, davanın reddine karar verildiğini; her iki Mahkeme tarafından aynı hukuki nedene dayalı olarak açılan davalarda iki ayrı sonuç içeren kararlar verilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflarca imzası inkar edilmeyen ve yine davalı tarafından iradesi fesada uğratılarak imzalandığı yönündeki savunmanın da ispatlanamadığı protokol hükümleri dikkate alındığında; protokolün 5 inci maddesi ile taşınmaza ilişkin geçmiş yıllarda yapılan masraf ve emeklere istinaden davalı ... ve dava dışı ... tarafından, kamulaştırma işlemleri neticesinde arazi bedellerinin alınması tarihi itibariyle 125.000,00’er TL'nin davacı ...'e ödeneceğinin kararlaştırıldığı, protokolde 125.000,00 TL ödemenin kamulaştırma bedellerinin ödenmesi şartına bağlandığı, davalının cevap dilekçesinde kendilerine yaklaşık 800.000,00 TL tazminat ödendiğini beyan ettiği, paranın ödenmediği yönünde bir savunmasının bulunmadığı, protokol uyarınca yapılan masrafların ispatı yönünde davacıya bir yükümlülük getirilmediği gibi taşınmazın tamamının kamulaştırılması şartının da bulunmadığı anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesince yargılamanın 6100 sayılı Kanun’da düzenlenen usul kurallarına uygun olarak yapılmış olup kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmadığı, kararın gerekçesinde ve dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen 24.02.2013 tarihli protokol uyarınca davacının alacağını ispatlayıp ispatlayamadığı ve davaya konu alacağın ödenmesi için protokolde belirlenen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği noktalarında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 uncu maddesinin birinci fıkrası.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 190 ıncı maddesi.
3. Değerlendirme
1. 6098 sayılı Kanun’un 19 uncu maddesinin birinci fıkrasında; “Bir sözleşmenin türünün ve içeriğinin belirlenmesinde ve yorumlanmasında, tarafların yanlışlıkla veya gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları sözcüklere bakılmaksızın, gerçek ve ortak iradeleri esas alınır.” hükmü düzenlenmiştir.
2. Açıklanan kanun hükümleri doğrultusunda, temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle taraflar arasında düzenlenen 24.02.2013 tarihli protokolde davacıya 125.000,00 TL ödenmesinin kamulaştırma bedellerinin taraflarca tahsil edilmesi şartına bağlandığı, davalının savunmasında kamulaştırma bedeli olarak kendisine 800.000,00 TL ödendiğini belirttiği ve protokol uyarınca yapılan masrafların ispatı yönünde davacıya bir yükümlülük getirilmediği gibi taşınmazın tamamının kamulaştırılması şartının da bulunmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun bulunduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
08.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.