Logo

3. Hukuk Dairesi2023/135 E. 2023/1886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kamu zararına yönelik alacak davasında davacının husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kaymakamlığın tüzel kişiliği bulunmadığından husumet ehliyetinin olmadığı gerekçesiyle davanın reddine dair yerel mahkeme kararını onayan istinaf kararının, davada davacı sıfatının Milli Eğitim Bakanlığı'na ait olduğu ve Kaymakamlığın Bakanlığın ilçe teşkilatı olarak davayı açma yetkisinin bulunduğu gözetilerek bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2433 E., 2022/3031 K.

DAVA TARİHİ : 10.03.2022

KARAR : Davanın reddi

SAYISI : 2022/76 E., 2022/209 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalının İstanbul İli, ... İlçesi, ... Halkalı TOKİ Anadolu İmam Hatip Lisesinde Biyoloji öğretmeni iken Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2017/1158 E., 2019/412 K. sayılı kararıyla Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık, Resmi Belgede Sahtecilik ve Silahlı Terör Örgütüne Üye Olmak suçlarından dolayı mahkum olduğunu, bunun sonucunda da haksız ve hukuksuz aldığı maaş, ek ders ve diğer ücretlerden dolayı 267.776,41 TL kamu zararının oluşmasına sebebiyet vermesi nedeniyle davalıya bu kamu zararının tahsili için Avcılar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce 18.11.2021 tarihinde tebligat yapıldığını ancak davalının ödeme yapmadığını ileri sürerek; 267.776,41 TL kamu zararının, ödeme tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; davacının zararının dayanağını teşkil ettiği ileri sürülen ceza mahkemesi kararı bozulduğu için kamu zararının oluştuğuna ilişkin iddianın geçersiz kaldığını, ayrıca talep edilen kalemlerin çalıştığı döneme ait maaş, ek ders ve sair hususlar olup bu kalemlerin talep edilmesinin angarya yasağını ihlale sebebiyet vereceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; idari teşkilat içerisinde kaymakamlıkların tüzel kişiliğinin bulunmadığı, taraf teşkilinin kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; kamu zararının tahsiline yönelik açılan davada mahkemenin, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar vereceğini; ancak dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin sürre verileceğini, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedileceğini, Mahkeme tarafından taraflarına bu noksanlığın giderilmesi için kesin süre verilmediğini, kararın bu nedenle kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek, Mahkeme kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Kaymakamlıklar ilçelerde devleti temsil etse de hukuken tüzel kişiliklerinin olmadığı, dolayısıyla temsil yetkisinin bulunduğundan bahsedilemeyeceği, davada davacının bizzat Kaymakamlık olduğu gözetildiğinde, taraf sıfatı bulunmayan Kaymakamlığın açtığı davanın, sıfat yokluğundan (husumet yönünden) reddedilmesi gerektiği, söz konusu davada temsilde hata olduğundan bahsedilemeyeceği, bu nedenle Mahkeme kararının usul ve hukuka uygun bulunduğu gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kamu zararına yönelik alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Davada sıfat, tarafın, dava konusu maddi hukuk ilişkisinin süjesi olup olmamasıyla ilgilidir. Sıfat, davanın tarafı ile dava konusu hak arasında "hak ilişkisine dayalı bağ" dır. Taraf ve dava ehliyeti; davanın tarafları ile ilgili olduğu halde, sıfat, dava konusu hakka ilişkindir. Uygulamada sıfat yerine genel olarak "husumet", davacı bakımından "aktif husumet ehliyeti", davalı bakımından "pasif husumet ehliyeti" tabirleri kullanılmaktadır.

2. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 10.12.2019 tarihli ve 2019/1803 E., 2019/8157 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şu şekildedir: "... Bu durumda gerek sözleşmenin tarafı olması ve gerekse dava dilekçesine ekli 05.01.2015 tarihli vekaletnamesine dayalı olarak açılan eldeki davada davanın Milli Eğitim Bakanlığı'na izafeten açıldığı, dava dilekçesindeki "Çekmeköy Kaymakamlığı" ibaresinin Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilçedeki temsil yetkisini ifade ettiğinin kabulü ile mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın aktif husumet yönünden reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir.

3. Değerlendirme

Dava dilekçesine ekli İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş vekil sıfatıyla temsil yetkisine ilişkin listeye göre, ildeki bakanlığın taraf olduğu davaların takip yetkisi davayı açan avukata verilmiştir. Davaya konu uyuşmazlığın bir tarafı da Milli Eğitim Bakanlığıdır. Davada aktif husumet ehliyeti Milli Eğitim Bakanlığına aittir. Bu durumda İlk Derece Mahkemesinin gerek uyuşmazlığın tarafı olması ve gerekse dava dilekçesine ekli vekil sıfatıyla temsil yetkisine dayalı olarak açılan eldeki davada davanın Milli Eğitim Bakanlığına izafeten açıldığı, dava dilekçesindeki "... Kaymakamlığı" ibaresinin Milli Eğitim Bakanlığının ilçedeki temsil yetkisini ifade ettiğinin kabulü ile işin esasına girilerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın aktif husumet yönünden reddedilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

12.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.