"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2020/630 E., 2022/448 K.
KARAR : Davanın kabulüne
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı bankanın 182.650 TL ödenmesi halinde 2. ve 3. derece ipoteklerin kaldıracağını taahhüt etmesine rağmen 2. derece ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek; bu taahhüde güvenerek satın aldığı bağımsız bölümde davalı banka lehine tesis edilen 07.09.2007 tarihli ve 21920 yevmiye sayılı 2. dereceden ipotek şerhinin terkinini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı; görevli ve yetkili mahkemenin İstanbul Ticaret Mahkemesi olduğunu, ‘Bankanın Kredi Müşterisine vereceği Yazı’ başlıklı yazıda boş bırakılan alanların sonradan el yazısı ile doldurulmak suretiyle düzenlendiğini, bu kısımlarda davalı bankayı temsile ve ilzama yetkili kişi veya kişilere ait imza/paraf bulunmadığı gibi aynı kısımlarda banka kaşesinin de bulunmadığını, 2. ve 3. derece ifadelerinin davalı banka tarafından onaylandığına dair bir imza ve parafın bulunmadığını, ispat yükünün davacı üzerinde olduğunu, davalı banka üzerindeki riskin devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Davanın açıldığı ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.06.2015 tarihli ve 2014/363 E., 2015/233 K. sayılı kararıyla, davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 10.04.2019 tarihli ve 2016/7124 E., 2019/4771 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki hukuki ilişkinin tüketici işlemi olduğu ve bu itibarla davaya bakmakla Tüketici Mahkemelerinin görevli bulunduğundan bahisle davacının temyiz itirazları incelenmeksizin bozma kararı verilmiş olup, bozma kararı sonrasında davanın gönderildiği Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı bankanın bahse konu taahhütname ile ipotek fek taahhüdünde bulunması, sonradan eklendiği iddia edilen 2. ve 3. derece yazılarının altındaki imzanın banka personeline ait olduğunun teyit edilmesi ve anılan yazının şube faksından İş Bankası Şube faksına gönderilmiş olması, bir güven kuruluşu olan ve özel kanunla/ izinle kurulan bankaların hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşmaların kesin olarak hükümsüz sayılmış olması, bankanın, banka personelinin, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğu verilen taahhütnamedeki ödemenin davacı tarafından yapılmış olması karşısında, davalı bankanın dava konusu 2. derecede ipoteği fek etmekle yükümlü olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; ‘Bankanın Kredi Müşterisine Vereceği Yazı’ başlıklı taahhütnamede boş bırakılan alanların sonradan el yazısı ile doldurulmak suretiyle düzenlendiğinin sabit olduğunu, ilgili kısımlarda davalı banka tüzel kişiliğini temsil ve ilzama yetkili kişi ve/veya kişilere ait herhangi bir imza/paraf bulunmadığı gibi aynı kısımlarda banka tüzel kişinin kaşesinin de yer almadığını, bu nedenlerle ilgili taahhütnamenin aleyhe yorumlanamayacağını, bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, Mahkemenin, önceki krediden kaynaklanan 156.858,16 TL ana para alacağının kapatılmasının zorunlu olduğuna dair tespitinin hatalı olduğunu, tapu kaydı aleni olduğundan taşınmazın üzerindeki ipoteklerin bilinmediği iddiasının dinlenemeyeceğini, yine Mahkemece maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin de doğru olmadığı ileri sürülerek; Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanan tapudaki 2. derece ipotek şerhinin terkini isteğine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 18 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre; "Her tacirin, ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli bir iş adamı gibi hareket etmesi gerekir.",
2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 66 ncı maddesinde; "Adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür. Adam çalıştıran, çalışanını seçerken, işiyle ilgili talimat verirken, gözetim ve denetimde bulunurken, zararın doğmasını engellemek için gerekli özeni gösterdiğini ispat ederse, sorumlu olmaz. Bir işletmede adam çalıştıran, işletmenin çalışma düzeninin zararın doğmasını önlemeye elverişli olduğunu ispat etmedikçe, o işletmenin faaliyetleri dolayısıyla sebep olunan zararı gidermekle yükümlüdür.",
3. 6098 sayılı Kanun'un 115 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre; "Uzmanlığı gerektiren bir hizmet, meslek veya sanat, ancak kanun ya da yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütülebiliyorsa, borçlunun hafif kusurundan sorumlu olmayacağına ilişkin önceden yapılan anlaşma kesin olarak hükümsüzdür." düzenlemelerine yer verilmiştir.
4. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 2 nci maddesinde; "Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.",
881 inci maddesinde; "Hâlen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir. İpoteğe konu olacak taşınmazın, borçlunun mülkiyetinde bulunması gerekmez.",
883 inci maddesinde; "Alacak sona erince ipotekli taşınmazın maliki, alacaklıdan ipoteği terkin ettirmesini isteyebilir.",
884 inci maddesinde; "Borçtan şahsen sorumlu olmayan rehinli taşınmaz maliki, borçluya ait koşullar içinde borcu ödeyerek taşınmazın üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını isteyebilir. Alacak, borcu ödeyen malike geçer.",
888 inci maddesinde; "İpotekli taşınmazın devri, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, borçlunun sorumluluğunda ve güvencede bir değişiklik meydana getirmez. Yeni malik borcu yüklendiği takdirde alacaklı, kendisine başvurma hakkını saklı tuttuğunu bir yıl içinde yazılı olarak önceki borçluya bildirmezse, borçlu borcundan kurtulur." düzenlemelerine yer verilmiştir.
3. Değerlendirme
Mahkemece yukarıda açıklanan kanun hükümleri uygulanarak karar verildiği, davalı bankanın 03.05.2021 tarihli yazısında dava konusu taahhüt altındaki imzaların banka personeline ait olduğunun teyit edildiği, bankanın yaptığı işlemlerin kendi tekeli ve tasarrufunda olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
29.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.