Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1516 E. 2023/3268 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Zamanaşımına uğramış bonolara dayalı alacak davasında, davalının borcunu ödediğine dair savunmasının kabul edilip edilmeyeceği hususunda çıkan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının, ödeme yaptığına dair savunmasını yasal delillerle ispatlayamaması ve bağlantısız bileşik ikrar nedeniyle ispat yükünün davalıya geçmesi gözetilerek, mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle, asıl ve birleşen davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı asıl ve birleşen davada davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1. Asıl davada davacı vekili; ticaretle uğraşan ve ortak oldukları şirketler vasıtasıyla davalıyla birlikte ... yaptıklarını, maddi olarak sıkıntıya düştüğü dönemlerde davalının talebi üzerine borç para verdiğini, karşılığında ise senetler aldığını, dava konusu 210.000,00 TL bedelli senedin de bu senetlerden biri olduğunu, vadesinde ödenmeyen bu senede ilişkin protesto çekildiğini, ancak şahsi münasebetleri ve birlikte ... yapmaları nedeniyle yasal sürede kambiyo takibine geçilmediğini, ancak zamanaşımı sebebiyle borcunu inkar etmesi üzerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin davalının yasal sürede borca itirazı ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Birleşen davada davacı vekili; asıl davadaki sebepleri ileri sürerek; dava konusu 14.02.2013 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli senedin de bu senetlerden biri olduğunu, şahsi münasebetleri ve birlikte ... yapmaları nedeniyle yasal sürede kambiyo takibine geçilmediğini, ancak zamanaşımı sebebiyle borcunu inkar etmesi üzerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, takibin davalının yasal sürede borca itirazı ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Asıl ve birleşen davada davalı vekili; balıkçılıkla uğraştığını, davacının karz akdine dayalı olarak talep ettiği alacağını havale ve çek ile ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takibe konu senetlerin incelenmesinden senetlerin borçlusunun davalı olduğu, senedin vade tarihinden itibaren takip tarihine kadar üç yıllık zamanaşımı süresinin geçmiş olduğu, takibe konu senedin taraflar arasındaki ilişkide yazılı delil başlangıcı teşkil ettiği, takibe konu senet ve tanık anlatımları karşısında davalının takibe konu senetlerden kaynaklanan borcunun olmadığı veya ödendiğine dair delil sunulmadığı, takibe konu senetler ve tanık anlatımları itibariyle davacının davalıdan senet miktarı kadar alacaklı olduğu kabul edilerek davacının davasının kısmen kabulüne, davalının ... 3. İcra Dairesinin 2016/3574 E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 210.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağı takip tarihinden itibaren %9 oranında yıllık yasal faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20'si oranındaki 42.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; birleşen dava dosyasında ise davanın kısmen kabulü ile, davalının ... 3. İcra Dairesinin 2016/3573 E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağı takip tarihinden itibaren %9 yıllık faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20 'si oranındaki 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, asıl ve birleşen dava açısından süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, zamanaşımına uğramış senetlerde borçlunun borçlu olmadığı veya ödediğine ilişkin belge ibrazının aranmayacağını, zaman aşımına uğramış olan bonolarda alacak ispatının davacıda olduğunu, mahkemenin bu uyuşmazlık için tanık anlatımlarına dayandığını, 16.10.2017 tarihli beyan dilekçesinde ödemede bulunduğu çeklerin dökümü ile havale yaptığı banka kayıtlarına dayandığını, aksi yönde tanık beyanına rağmen borcun ödenmediğine karar verildiğini, akaryakıt aldığı ... firmasına davacının garantör olduğunu, davacının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını, davalıya verildiği iddia olunan borç kaydına rastlanılmadığını, davacının tahsil ettiği tutarları ödeme olarak kabul etmemenin eksik bir değerlendirme olduğunu, dava konusu senetlerden 20.12.2012 vadeli 210.000 TL tutarlı senette davacı dışında davalının yetkili bulunduğu ... Ltd. Şti.'nin tüm ortaklarının kefil olduğunu, senedin şirketin akaryakıt alımı için düzenlediğinin açık olduğunu, senedin nakden düzenlenmiş olmasının davacının garantör ve riskinin nakit ödemeyi gerektirir olmasından olduğunu, ancak davacının bayii bulunduğu ... Ltd. Şti. hiçbir alacak bulunmadığını hesap mutabakatı ile bildirdiğini, davacıya ciro ettiği çekler ve havalenin delil olarak ileri sürüldüğünü, davacının bu meblağların hangi nedenle alacağı dışında bir ilişkiye ait olduğu itirazında bulunmadığını, 210.000 TL tutarlı senette borçlu / kefil olarak imzaları bulunan kişilerin keşide edilen çeklerin hesap sahibi Şirket'in ortakları olduğunu, reddedilen kısım yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmetmediğini, icra inkar tazminatına hükmedilmesinin de hatalı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı ödünç ilişkisinden kaynaklanan borcunu ödediğini ispat edememiş olup, bu nedenle Mahkemece davacının senetlerin bedeli tutarınca alacak talebinin kabulünde bir isabetsizlik görülmediği, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinafı haklı olduğundan istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, asıl davanın kısmen kabulü ile davalının ... 3. İcra Dairesinin 2016/3574 E. sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 210.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağı takip tarihinden itibaren %9 oranında yıllık yasal faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20'si oranındaki 42.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen davanın kısmen kabulü ile, davalının ... 3. İcra Dairesinin 2016/3573 E sayılı icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin 100.000,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, alacağı takip tarihinden itibaren %9 yıllık faiz uygulanmasına, asıl alacağın %20'si oranındaki 20.000,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, asıl ve birleşen davaya ilişkin, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili istinafta ileri sürdüğü itirazları tekrar ederek, kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davada, karz akdine ilişkin zamanaşımına uğramış bonolara dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takiplerine vâki itirazların iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 386 ncı maddesi şöyledir;

" Tüketim ödüncü sözleşmesi, ödünç verenin, bir miktar parayı ya da tüketilebilen bir şeyi ödünç alana devretmeyi, ödünç alanın da aynı nitelik ve miktarda şeyi geri vermeyi üstlendiği sözleşmedir."

3. Değerlendirme

1. İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Davacı davalıya borç para verdiğini, karşılığında senet aldığını, davalı da parayı aldığını ancak ödediğini beyan etmiştir. Davalı, davacının iddia ettiği vakıayı kabul etmekte, fakat bundan çıkan hukuki neticeyi ortadan kaldıracak diğer olayların varlığını da belirtip

ikrarına eklemektedir. Yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre bağlantısız bileşik ikrarda ispat yükü yer değiştirerek, davalı tarafa geçmiştir. Buna göre davalının ödeme yaptığına ilişkin olguları yasal delillerle ispatlaması gerekmektedir.

2. Davalının cevap dilekçesinden sonra sunduğu beyan dilekçelerinde, aralarındaki akaryakıt alış verişine binaen senet verildiği ve çekle ödeme yapıldığı iddia edilmişse de, Mahkemece savunmanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı kapsamına girdiğinden bu hususun değerlendirilmeye alınmaması doğru görülmüştür.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, davalının delil olarak gösterdiği makbuz ve çekle yapıldığı iddia edilen ödemelerin dava konusu borca ilişkin olarak yapıldığının ispat edilememesine göre, davalı tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile, asıl ve birleşen davaya dair kararın onanması gerekmektedir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.