Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1548 E. 2023/3447 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, vekaletname ile sattığı taşınmaz hissesinin bedelini mirasçılara ödeyip ödemediği noktasında yaşanan uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı vekilin, murisin taşınmaz hissesini satarak elde ettiği bedeli mirasçılara ödediğini ispatlayamaması ve ispat yükünün davalıda olması gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin başvurusunun esastan reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; tarafların ortak murisi ... ...'ın 06.10.2013 tarihinde vefat ettiğini, murisin ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan tüm taşınmazları ile ilgili olarak oğlu davalıya ... 28. Noterliğinin 25.06.2010 tarihli vekaletnamesini verdiğini, davalının bu vekaletnameye dayanarak 191 m²'si muris adına kayıtlı olan taşınmaz üzerine inşaat yapılması için 01.07.2010 tarihli Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi imzaladığını ancak inşaattaki murise ait payı 14.05.2013 tarihinde satış suretiyle dava dışı ... ... isimli şahsa devrettiğini, davalının satıştan elde ettiği parayı murise vermediğini, mirasın açılmasından sonra da müvekkili mirasçılara bir ödeme yapmadığını ileri sürerek; şimdilik 100.000,00 TL belirsiz alacağın payları oranında davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, 13.02.2020 tarihli dilekçesi ile fazlaya ilişkin talep ve dava haklarını saklı tutarak dava değerini 110.513,12 TL'ye çıkartarak, işbu alacağa dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesini istemiş, Mahkemece miras şirketine mümessil tayini davası açmak üzere davacılar vekiline süre verilmesi üzerine, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.09.2015 tarih ve 2015/301 E., 2015/1335 K. sayılı ilamı ile Mahkemece re'sen ... Barosuna kayıtlı Avukat ...'ın temsilci olarak atanmasına, temsilcinin yetkisinin işbu dava dosyası ile sınırlandırılmasına karar verildiği, davacılardan ...'nin 25.12.2019 tarihinde öldüğü mirasçıları ... ... ve ...'nin davaya dahil edildiği görülmüştür.

II. CEVAP

Davalı vekili; kat karşılığı inşaat sözleşmesinde murise düşen arsanın, aynı taşınmazda paydaş bulunan ... ...'a muris tarafından satıldığını, sadece tapu devir ve tescil işleminin vekaleten yapıldığını, murisin 20 yılı aşkın süredir hasta olması nedeniyle tüm ihtiyaçlarının müvekkilinin eşi ... ve müvekkili tarafından karşılandığını, davacıların maddi ve manevi desteği bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hesaplamaların kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince murise düşecek daire bedeli üzerinden gerektiği gerekçesiyle, muris ... ...'a hissesi oranında düşen daire bedelinin dava tarihi (14.05.2014) itibariyle 221.026,20 TL, her bir davacının hissesine düşen bedelin 27.628,28 TL, davacıların hisselerine düşen bedelin 110.513,12 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile, 110.513,12 TL'nin 15.05.2014 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile hisseleri oranında davacılara verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili ve davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacılar vekili; bilirkişi raporunda murisin arsa payına karşılık olarak dava dışı ... ...'a, A blok, 24 nolu dairenin tamamının arsa sahibi dava dışı ... ile müştereken ait olacağının kararlaştırıldığı, tapu kaydına göre ... ...'a 191 m² arsa karşılığı 2. normal kat, 18 nolu dairenin 71/82 payı ile 3. normal kat, 24 nolu dairenin 1/2 payının verildiğini ancak bilirkişinin sadece 24 nolu dairedeki pay üzerinden eksik hesaplama yaptığını, raporda bölgenin arsa durumu gözetilmeksizin metrekare fiyatı 650 TL kabul edilip hesaplama yapıldığını, oysa dava açıldığında m² fiyatının 2.500,00 TL - 3.000,00 TL, günümüzde ise 5.000,00 TL olduğunu ileri sürerek; istinaf talebinde bulunmuştur.

2. Davalı vekili; murisin müvekkiline 25.06.2010 tarihinde verdiği vekaletname ile 01.07.2010 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, 14.05.2013 tarihinde sözleşme konusu arsa payının 3. kişiye devredildiğini, murisin 06.10.2013 tarihinde vefat ettiğini, yapıda 30.12.2014 tarihinde kat irtifakı kurulduğunu, konutların hak sahiplerine 2015 yılı içinde teslim edildiğini, 2015 yılında arsa bedelinin 55.000,00 TL, dairenin ise 85.000,00 TL olduğunu, davacıların muristen sağlığından talep etmedikleri para ve menfaatleri davalı ve annesi ...'den istediklerini, bunun nedeninin davacıların murise destek olmamaları olduğunu, yargılama sırasında dava konusu değiştirilerek 191 m² arsa değeri değil, arsanın satışından yıllar sonra yapılan dairenin kıymet takdirine göre karar verildiğini, tanıklarının davada dinlenmediğini, eksik harcın 2 haftalık kesin sürede yatırılmadığını, belirsizlik yaratan hüküm kurulduğunu, mirasçı ... ...'a dava yöneltilmeksizin tereke temsilciliği yoluyla davaya devam edildiğini, davacıların müvekkilinden tereke payı istediklerini, müvekkili tarafından, murisin babasının talimatı ile yapılan arsa hissesi devri işleminde, elde edilen satış bedelinin davalı tarafından annesi ... ... ve babası murise teslim edildikten murisin vefat ettiğini, sadece murisin iradesine göre vekaletname ile işlem yapan müvekkiline dava açılmasının doğru olmadığını ileri sürerek; istinaf talebinde bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davalı vekil tarafından vekaleten yapılan satıştan elde edilen bedelin murise veya mirasçılara ödenip ödenmediği noktasında olduğu, bu hususta ispat yükü davalı vekilde olup davalının vekaleten elde ettiği satış bedelini murise veya mirasçılara ödediğini dosya kapsamı itibariyle ispatlayamadığı, bu durumda davacı mirasçıların, satışa konu taşınmaz hissesinin satış tarihindeki rayiç değerinin miras hisselerine düşen kısmını davalı vekilden isteyebileceği, dosyada keşfen alınan bilirkişi heyet raporu ile dava konusu taşınmaz hissesinin satış tarihi olan 14.05.2013 itibariyle rayiç değerinin 114.600,00 TL olarak belirlendiği, öyle olunca Mahkemece, belirlenen bu değer üzerinden davacıların miras hissesi oranında davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu, ne var ki bu aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacıların istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1/b/1 inci maddesi gereğince esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabul kısmen reddine, HMK'nın 353/1/b/2 nci maddesi uyarınca ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.09.2020 tarih ve 2014/274 E., 2020/337 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacıların miras hisselerine düşen toplam 71.625,00 TL (davacı ...'in miras hissesine düşen 14.325,00 TL, davacı ...'nın miras hissesine düşen 14.325,00 TL, davacı ...'ın miras hissesine düşen 14.325,00 TL, davacı ...'nin miras hissesine düşen 7.162,50 TL, davacı ...'nin miras hissesine düşen 7.162,00 TL, davacı ...'ın miras hissesine düşen 14.325,00 TL) alacağın, dava tarihi olan 14.05.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ayrı ayrı verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf sebeplerinin tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararında bahsi geçen 26.02.2019 tarihli rapora iki tarafın da itiraz ettiğini ve bu rapora göre oluşturulan 25.10.2019 tarihli ek raporda, bahsi geçen bedelin dava tarihi itibariyle 221.026,20 TL, satış yapıldığı tarihte 200.174,67 TL olarak belirlendiğini, Mahkemenin de müvekkilleri aleyhine olan bu bedel üzerinden karar verdiğini, tamamen uydurma bir bedel üzerinden hüküm kurulduğunu, hem hesap hatasının olduğunu hem de ölçü alınan bedellerin gerçek bedellerle hiçbir tutar tarafının olmadığını, bilirkişilerin daire satış bedelini oldukça eksik gösterdiklerini, bilirkişilerin bölgeyi bilmediklerini, tanımadıklarını ve fiyatlardan bihaber olduklarını, verilen hükmün müvekkilleri açısından mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğurduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; vekilin hesap verme yükümlülüğü kapsamında alacak istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 506 ncı maddesi.

2. Aynı Kanun'un "Hesap Verme" başlıklı 508 uncu maddesi.

3. Dairemizin 22.12.2021 tarihli ve 2021/1236 E., 2021/23475 K. sayılı ilamı.

4. Dairemizin 29.06.2021 tarihli ve 2021/3754 E., 2021/7518 K. sayılı ilamı.

5. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 27.09.2018 tarihli ve 2016/793 E., 2018/8493 K. sayılı ilamı.

3. Değerlendirme

1. Vekil üstlendiği ... ve hizmetleri, vekâlet verenin haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle yürütmekle yükümlüdür. Vekilin özen borcundan doğan sorumluluğunun belirlenmesinde, benzer alanda ... ve hizmetleri üstlenen basiretli bir vekilin göstermesi gereken davranış esas alınır. Vekil, vekâlet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekâletle ilişkili olarak aldıklarını vekâlet verene vermekle yükümlüdür. Vekil, vekâlet verene tesliminde geciktiği paranın faizini de ödemekle yükümlüdür.

2. Somut olayda davalının davacılarla ortak murisleri olan ... ...'ın vekili olarak gerek hesap verme ve gerekse, özen ve sadakatle ... görme yükümlülüklerine aykırı davranıp davranmadığının saptanabilmesi için, hissenin geçerli bir şekilde devrinin sağlandığı 14.05.2013 tarihindeki koşullar ve özellikle hissenin o tarihteki rayiç değeri göz önünde tutulmalıdır. Vekilin vekil edeninin adına veya yararına yaptığı tüm işlerden dolayı hesap verme yükümlülüğü gereği davalı vekil, satış bedelini aldıktan sonra davacıya ödeme yaptığını ispatla mükelleftir. Başka bir deyişle, davada ispat yükü vekil olan davalıdadır. Dosyanın incelenmesinde, davalı vekilin davacıya ait taşınmaz hisselerini dava dışı 3. kişiye sattığı satışa konu bedeli de davacılara ödediğini ispat edemediği anlaşılmaktadır.

3. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı vekilin murise ait daireyi değil, taşınmaz hissesini 14.05.2013 tarihinde dava dışı ... ...'a sattığının dosya kapsamı ile sabit olduğu, davalının vekaleten elde ettiği satış bedelini murise veya mirasçılara ödediğini ispatlayamadığı, bu durumda davacı mirasçıların, satışa konu taşınmaz hissesinin satış tarihindeki rayiç değerinin miras hisselerine düşen kısmını davalı vekilden isteyebileceğinin anlaşılmış olmasına göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.