"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 54. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/30 E., 2022/712 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/766 E., 2019/670 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 12.03.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi ve bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği heyetçe zorunlu görüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 24 üncü maddesinin birinci fıkrası ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 21 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca görüşmenin bırakıldığı 20.03.2024 tarihinde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin 15.04.2011 tarihli kira sözleşmesi ile davalının çeltik fabrikasına ait 2 nolu çelik silo çeltik deposunu ithal etmiş olduğu çeltiklerin muhafazası için kiraladığını, ürünlerin iki parti halinde Mayıs ve Haziran ayında yurda ithal edilerek davanın sahibi olduğu çeltik deposuna konulduğunu, mahsulün davalının deposundan teslim alınması esnasında çeltiğin bazı noktalarında rutubetten kaynaklanan kızışma ve yanma olduğunun fark edildiğini, müvekkilinin kiralananı tercih etmesindeki belirleyici sebebin havalandırma tesisatının varlığı olduğunu ve bu tesisatın idaresinin de tamamen fabrika merkezli olduğunu, davalının kiralananı kullanılmaya elverişli durumda teslim ve bu durumda bulundurmakla yükümlülü olduğunu, mahsulün depoya tevdi edilirken sağlam olduğu halde 4 ay gibi kısa bir sürede nerdeyse yarı yarıya değerini yitirdiğini, zararın havalandırma tesisatının çalıştırılmamış olmasından kaynaklandığını, bu nedenle müvekkilinin büyük kayba uğradığını, mahsulü rayiç bedel üzerinden satamadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, şimdilik 50.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah ile talebini 119.758,00 TL’ye yükselmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; sözleşmede yer alan hükümlerde, kiralanan şeyin cinsinin 2 nolu çeltik silo deposu olduğu ve bu deponun kiracıya teslim edildiğini, deponun kullanılması için gerekli temizleme ve iyileştirme giderlerinin davacıya ait olduğunu, deponun kullanımının ve zilyetliğinin depo üzerinde mezkur kira sözleşmesi gereğince tüm tasarrufunun davacıya bırakıldığı, depolanan ürünün tamamen davacının gözetiminde olduğunu, malın bozulmaması için gerekli önlemleri almanın da onun sorumluluğunda bulunduğunu, çeltiğin depoya konulmasından sonra davacı tarafından müvekkiline yöneltilen bir talep ve uyarısı olmadığı, ürünün kiralanan depoya davacı tarafından konulurken depolama kurallarına uyulmadığı ve malın bozulmaması için alınması gereken önlemlerin alınmadığının açık olduğunu, ürünün içerisinde çeltiğe zarar veren atıklar ile depolandığını, ürünlerin depoya konulana kadar hangi şartlarda tutulduğu ve ne şekilde depolandığının davacı tarafından açıklanmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalı tarafından çeltik fabrikasına ait 2 nolu çelik çeltik silosunun davacıya 15.04.2011 başlangıç tarihi ve 3 aylık süreli kira sözleşmesi ile 1.000,00 TL'ye kira verildiği, kira bedelinin peşin ödendiği, kira sözleşmesinin 1. maddesinde "kiracı kiraladığı şeyi kendi malı gibi kullanmaya, bozulmamasına, nitelik ve özelliklerini korumaya, şöhret ve itibarının kaybetmesine meydan vermemeye zorunludur.", sözleşmenin 3 üncü maddesinde "kiralanan şeyin detaylı tamiri gerekir veya üçüncü bir şahıs onun üzerinde bir hak iddia ederse kiracı hemen kiraya verene haber vermeye zorunludur. Haber vermezse zarardan sorumlu olacaktır." hükümlerinin yer aldığı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 301 inci maddesi gereğince kiraya verenin, kiralananın sözleşme de amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlü olduğu, kiracının da aynı Kanun'un 318 inci maddesi gereğince kendisinin gidermekle yükümlü olmadığı ayıpları kiraya verene gecikmeksizin bildirmekle yükümlü bulunduğu, aksi takdirde bundan zarardan sorumlu olacağı, tacir olan tarafların basiretli bir tacir gibi hareket etmek zorunda oldukları, kira sözleşmesinde kiraya verilen siloda bulunan çeltik ürününün muhafazası konusunda bir hüküm bulunmadığı, davacı kiracı tarafından kira konusu olan silodaki ayıbın davalı kiraya verene gecikmeksizin bildirilmesi gerektiği, kira sözleşmesinin 3. maddesi gereğince de haber vermediği takdirde zarardan sorumlu olacağına ilişkin hüküm bulunduğu, davacının siloda bulunan ürünlerinin zarar görmesi ve buna bağlı olarak ürünün daha az bir fiyata satılmasında davalının kusuru bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; depoda çeltiğin zarar görmesinin sebebinin havalandırma sisteminin herhangi bir nedenle çalıştırılmamış olması olduğunu, havalandırma sisteminin kontrol panosunun fabrika binası içinde olduğunu, dışarıdan müdahale edilmesinin, ulaşılmasının ve çalıştırılmasının mümkün olmadığını, depolanan çeltikte meydana gelen zararı çeltiği teslim alabildiğinde gördüğünü ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkeme kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kiralananda bulunan ürünün zarar görmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Kanun'un 299, 301, 304, 305 ve 306 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin doğru şekilde uygulandığı, taraflarca düzenlenen kira sözleşmesi ile deponun çeltik deposu olarak kullanılmak üzere kiralandığı, kiraya veren davalının kiralananı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda bulundurmakla yükümlü olduğu, kiralananın ayıplı olarak teslimi halinde davacı kiracının mevcut ayıbı uygun bir sürede kiraya verene ihbar etmesi gerektiği, tacir olan davacı kiracının kiralananı mevcut hali ile kullandığı ve ayıp ihbarında bulunmadığı, bu nedenle ayıptan ve doğan zarardan davalı kiraya verenin sorumlu tutulamayacağının anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.