Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1599 E. 2023/2410 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca yapılan menfi tespit davasında, birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliği nedeniyle ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerine dayanılarak açılan davanın reddine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Usulsüz tebligattan dolayı birinci haciz ihbarnamesinin iptal edilmiş olması nedeniyle, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerine dayanılarak açılan davada 15 günlük hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı ve davanın esastan incelenmesi gerektiği gözetilerek yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1529 E., 2021/1327 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/338 E., 2021/688 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraflarca temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; alacaklısının ... olduğu Ankara 27.İcra Müdürlüğünün 2020/10117 Esas sayılı dosyasından Yağız ... Ofis Mob. Dek. İnş. Oto. Ev Teks. Ür. San. Tic. Ltd. Şti., Yağız ... Ofis Mob. Dek. İnş. Ot. Ev Teks. Ür. İnş. Yık. Yap. Haf. Pey. Nak. Org. Dan. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve ... ... ... aleyhine icra takibi başlatıldığını, takip dosyasından takip borçlularına herhangi bir borcu bulunmayan iyi niyetli 3 üncü kişi olan davacı şirkete 89/1 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, gönderilen haciz ihbarnamesinin 21.01.2021 tarihinde şirket ile ilişkisi olmayan ... Cankurt tarafından tebliğ alındığını, alacaklıya herhangi bir borcu bulunmayan iyi niyetli 3.kişi olan şirketin, takibe ilişkin 89/1 haciz ihbarnamesinden ancak 14.04.2021 tarihinde banka hesaplarına konulan blokenin bankaca bildirilmesi ile haberdar olduğunu, bankanın bildirimi üzerine yapılan incelemeler sonucunda dosya alacaklısı ... tarafından şirketin güncel merkezinden farklı olarak Ankara'da bulunan eski adresine 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmiş olduğunu, gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin 21.01.2021 tarihinde şirket çalışanı olmayan ... Cankurt tarafından tebliğ alındığının öğrenildiğini, ayrıca takip alacaklısı/davalı haciz ihbarnamelerinin gönderilmesine dair talep dilekçelerinde takip borçlularının 3. kişi olan şirketten nasıl bir alacağı olduğu hususunu da belirtmediğini, ne tür bir alacağın olduğu hususunun belli olmadığı durumlarda, takip borçlusuna borçlu olamadığının ispatlamasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, şirket ile takip borçlusu arasında ticari ilişki olduğu dosya alacaklısı tarafından nasıl bilindiğinin de anlaşılmadığını, haciz ihbarnamelerinde bunlara ilişkin hiçbir açıklık olmadığını, hukukun 1.359.659.76 TL gibi çok yüksek bir meblağı gerçekte borçlu olmadığı halde şekli anlamda borçlu kılmak suretiyle tahsiline olanak vermesinin kabul edilemez olduğunu ileri sürerek, davanın kabulü ile davacı şirketin takip borçlusuna borçlu olmadığının tespitine, usulüne uygun yapılmayan 89/1 haciz ihbarnamesinin hukuken yapılmamış sayılmasına, buna bağlı olarak 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin yapılmamış sayılmasına, davalının haksız ve kötüniyetli icra takibi yapmış olması ve adresi dışındaki bir adrese haciz ihbarnamesi gönderilmesine sebebiyet vermesi nedeni ile dava değerinin %20 sinden ... olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; görev yönünden Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, tebligatın usulsüz olmadığını, Ankara 7.İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/177 esas dosyası ile şikayetin reddine karar verildiğini, icra takibinde üçüncü şahıs konumunda olan davacının, dosya alacaklısına karşı İİK.72 hükümlerine göre menfi tespit davası açamayacağını, İİK 89/3 uyarınca dava açması gerektiğini, ancak bu durumda 15 günlük hak düşürücü sürenin gözetilmesi gerektiği, aksi takdirde davanın reddine karar verilmesi gerektiği hususunda yerleşik yargıtay içtihatlarının bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İİK.'nun 89/III/c-8 bendi uyarınca, davacıların davasını üçüncü haciz ihbarnamesinin kendilerine tebliğden (17.03.2021) itibaren 15 günlük süre içerisinde açması gerektiği, hak düşürücü süre olması nedeniyle mahkemece resen gözetileceği, davacının dava dilekçesinde sadece 89 uncu madde uyarınca haciz ihbarnamelerine yönelik menfi tespit talebinde bulunularak, davalı olarak da sadece icra dosyası alacaklısı haciz ihbarnamesi çıkaran taraf davalı olarak göstermiş olması nedeniyle de somut uyuşmazlıkta genel menfi tespit talebinin söz konusu olmadığı, davacının üçüncü haciz ihbarnamesinin kendisine tebliğ tarihinden itibaren yasal 15 günlük süre içinde davayı açmadığından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1-Davacı istinaf başvurusunda; birinci haciz ihbarnamesi tebligatının usulüne uygun olmadığını, bu nedenle ikinci ve üçüncü ihbarnamenin de hukuka aykırı biçimde çıkartıldığını, şirketin güncel merkezinden farklı olarak Ankara'da bulunan eski adresine haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 21.01.2021 tarihinde şirket çalışanı olmayan kişi tarafından tebliğ alındığını ve tebligat içeriğinden şirketi haberdar etmediğini, elektronik imza kullanan şirkete normal yol ile tebligat yapılması nedeniyle tebligatın yok hükmünde olduğunu, bu konuda yaptıkları şikayetin İcra (hukuk) Mahkemesince reddinin kesin hüküm teşkil etmediğini, Asliye Hukuk Mahkemesinin öğrenme tarihini dikkate almadığını, 89/2 ve 89/3 tebligatlarının usulsüz olarak şirketi temsil yetkisi olmayan ... ... Varda'ya UETS üzerinden tebliğ edilmeye çalışıldığını, şirketin ne dosya alacaklısına ne de borçlularına borçlu olmadığını, davalının bu konuda hiçbir dayanağının bulunmadığını, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı istinaf başvurusunda; İcra ve İflas Kanunu'nun 89’uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre davanın reddi halinde lehlerine dava konusu tutarın yüzde yirmisi oranında tazminat verilmesi gerekirken bu hususun gözden kaçırılmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın bu yönden düzeltilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olayın saptanmasında ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine göre kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, istinaf başvuru sebeplerinin esastan reddine, davalının yüzde yirmi oranındaki tazminat için ileri sürdüğü istinaf sebebininde; dava esastan değil, süreden reddedilmiş olduğu için haklılık durumu incelenmemiş olmakla bu kalem alacağa hükmedilmemiş olmasında yasaya aykırı yön görülmediği gerekçesiyle, davalının istinaf talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı ve davalı temyiz dilekçelerinde; istinaf dilekçelerinde ileri sürdüğü sebepleri tekrar etmişlerdir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK' nın 89/3 üncü maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. İcra İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.

2.7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesi.

3. Değerlendirme

1.Davacının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; davacı tarafından Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesinde açılan 2021/177 Esas sayılı dosyasında şikayet süresinde olmadığı için davanın reddine dair verilen kararın temyizi üzerine Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2021/12428 E., 2022/5552 K. Sayılı ilamıyla" Şikayetçi MD Biyokütle Enerji Üretim A.Ş.nin 89/1 haciz ihbarnamesinin posta yolu ile tebliğ tarihi olan 21.01.2021 tarihi itibariyle aktif kullanıma açık elektronik tebligat adresinin bulunup bulunmadığının Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.den sorulması üzerine verilen cevapta MD Biyokütle Enerji Üretim A.Ş.nin elektronik tebligat adresinin 08/11/2019 tarihinde şirket yetkilisi ... ... Vardı tarafından aktif hale getirildiğinin, 89/1 haciz ihbarnamesinin posta yolu ile tebliğ tarihi 21.01.2021 tarihi itibariyle aktif kullanıma açık olduğunun, ilgili hesaba elektronik tebligatların iletimine ilişkin herhangi bir sorun bulunmadığının bildirildiği görülmüştür. Yukarıda yazılı yasal düzenlemelere göre; şikayetçinin tüzel kişiliğe sahip anonim şirket olduğu ve 89/1. haciz ihbarnamesinin posta yolu ile tebliğ tarihinde aktif elektronik tebligat adresinin bulunduğu nazara alındığında, 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 7/a maddesinin ikinci fıkrası gereği tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmündedir. Bu durumda, şikayetçiye usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir haciz ihbarnamesi bulunmadığından Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinin uygulanma imkanı da yoktur. Hal böyle olunca, şikayetçi MD Biyokütle Enerji Üretim A.Ş.ne yöntemince tebliğ edilmiş 89/1. haciz ihbarnamesi bulunmadığına göre, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi, borçlu sıfatı ile takip dosyasına eklenmesi yasaya aykırı olduğundan mahkemece, şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsizdir. " şeklinde bozulması üzerine Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/451 E., 2022/726 K. sayılı kararıyla; şikayetin kabulüne, yöntemince tebliğ edilmiş 89/1 haciz ihbarnamesi bulunmadığından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptali ile şikayetçinin borçlu sıfatı ile takip dosyasına eklenmesi işleminin iptaline karar verilmiş ve karar onama ile 11.05. 2023 tarihinde kesinleşmiştir. Somut uyuşmazlıkta, Mahkemece 15 günlük yasal süre içinde dava açılmadığından hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de; haciz ihbarnamesi iptal edildiğinden bu durumda hak düşürücü bir süreden bahsedilemez. Hal böyle olunca, Mahkemece işin esasına girilerek uyuşmazlığın konusunun kalmaması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde kararın verilmesi gerektiğinden davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

2- Davalının temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede; bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi Kararının davacı yararına BOZULMASINA,

3. Bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararı bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.