"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/17 E., 2015/8 K.
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacı vekili ile davalı asil tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Dava dilekçesinde; 20.07.2006 tarihinde meydana gelen ve davalının da karıştığı olayda davalıya müdahale etmeye çalışan dava dışı polis memurunun yaralandığını, ceza dosyasında yapılan yargılama sonucunda davalının cezalandırılmasına karar verildiğini, ceza mahkemesi kararına istinaden 2330 sayılı kanun ve bu kanuna dayalı olarak çıkartılan yönetmelik kapsamında ... Nakdi Tazminat Komisyonu tarafından dava dışı polis memuruna 30.05.2013 tarihli kararla 7.014,50 TL nakdi tazminat ödenmesine karar verildiğini ve 12.06.2013 tarihli ödeme emri belgesi ile bu miktarın dava dışı polis memuruna ödendiğini, bu meblağın rücuen ağır kusurlu davalıdan tahsili gerektiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 7.014,50 TL asıl alacak tutarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Cevap dilekçesinde; aleyhine açılan davayı kabul etmediğini, kendisinin başka şahıslarla kavga ettiğini, dava konusu olaya karışmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, 27.07.2006 tarihinde meydana gelen olayda davalının ceza dosyasından da anlaşılacağı üzere dava dışı görevli polis memurunu görevi ifası sırasında yaraladığı, yaralanma neticesinde 2330 sayılı kanun uyarınca görevli memura yaralanma derecesine göre tazminat tahakkuk ettirildiği, bilirkişinin 19.11.2014 havale tarihli raporuna göre, olaydan zarar gören ve adına tazminat tahakkuk ettirilen görevliye 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun uyarınca olay tarihindeki en yüksek devlet memuru brüt aylığına göre ödenmesi gereken yasal miktarın 6.077,55 TL olduğunun belirlendiği, raporun hükme esas almaya yeterli ve denetime elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 6.077,55 TL tazminatın ödeme tarihi olan 14.06.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ile davalı asil temyiz isteminde bulunmuşlardır.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, idarelerince 7.014,50 TL'nin 2330 sayılı kanun ve bu kanun uyarınca çıkartılan yönetmelik uyarınca dava dışı polis memuruna ödendiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı; ceza dosyasında üzerine atılı suçu işlediğine dair delil bulunmadığını, kusur tespiti yapılmadan dava dışı polis memuruna ödenen nakdi ücretin tarafına rücu edilmesinin hatalı olduğunu, yine davacı kurumun rücu ettiği tazminatın haksız fiil tarihi olan 20.07.2006 tarihinden 7 yıl sonra 14.06.2013 tarihinde ödenmiş olması ve dava fazla bir tazminat miktarının ortaya çıkmasının davacı kurumdan kaynaklandığını, haksız fiil tarihi olan 20.07.2006 tarihindeki ücretlerin dikkate alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda hesaplanan miktarın hatalı olduğunu, kararın 6 yıl sonra tarafına tebliğ edimesinin de hakkaniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, ödeme tarihi olan 2013 yılından itibaren faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu savunarak; kararın bozulmasına karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 2330 sayılı kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmelik kapsamında davacı idarenin dava dışı kamu görevlisine yaptığı ödemenin davalıdan rücuen tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1.2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanunu'nun ''Nakdi Tazminat'' kenar başlıklı 3 üncü maddesinin ilgili bölümü şöyledir:
a)( Değişik 1/4/1998- 4356/1 Md.) Ölenlerin kanuni mirasçılarına, en yüksek Devlet Memuru brüt aylığının (ek gösterge dahil) 100 ... tutarında,
b) ( Değişik 1/4/1998- 4356/1 Md.) Yaşamak için gerekli hareketleri yapmaktan aciz ve hayatını başkasının yardım ve desteği ile sürdürebilecek şekilde malül olanlara 200 ..., diğer engelli hale gelenlere (a) bendinde belirtilen tutarın %25'inden %75'ine kadar, yaralananlara ise %20'sini geçmemek üzere engellilik ve yaralanma derecesine göre,
Nakdi tazminat ödenir.
Bu nakdi tazminatın tespitine esas tutulacak aylık; tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek Devlet Memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.
2. Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Yönetmeliğin ''İkinci Kısım : Nakdi Tazminatın Ödenme Usulü ve Şekilleri Nakdi Tazminatın Tespitinde Esas Alınacak Aylık'' kenar başlığı altında yer ... 4 üncü maddesi şöyledir:
Nakdi tazminatın tesbitinde esas alınacak aylık, tazminat verilmesine dair karar tarihindeki en yüksek devlet memuru aylığının (ek gösterge dahil) brüt tutarıdır.
3. Rücu hakkı, başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin mal varlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme ödeme tarihinde gerçekleştiğine ve istem de bu şekilde olduğuna göre bu paraya ödeme gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekir.
3. Değerlendirme
1. Davacının temyizi bakımından yapılan incelemede;
Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 427 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun'un 432 nci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre davacı yönünden reddedilen miktar 936,95 TL olup olup Mahkemenin karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı olan 2.080,00 TL'nin altında kalmaktadır.
2. Davalının temyizi bakımından yapılan incelemede;
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hükme esas alınan bilirkişi raporunda nakdi tazminatın olay tarihindeki veriler esas alınarak 2330 sayılı kanun ve bu kanun uyarınca çıkarılan yönetmelik hükümlerine göre doğru şekilde belirlenmesine, rücuen tazminat istemlerinde, ödeme tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceği ve davacının talebinin de bu yönde olduğu dikkate alındığında hüküm altına alınan miktara ödeme tarihinden itibaren faiz yürütülmesinin de yerinde görülmesine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacı vekilinin temyiz isteminin miktar itibariyle REDDİNE,
2. Davalı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Mahkeme kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 ... maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı Kanun'un Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.