Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1627 E. 2023/2412 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından İİK'nın 89/3. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasında, davacının takip borçlusuna borcu olmadığının ispatı konusunda gerekli delilleri sunup sunmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıya, takip borçlusu şirkete ait kayıtları ibraz etmesi için verilen kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için gerekli ihtarların yapılmadığı ve bu nedenle eksik araştırma ile hüküm kurulduğu gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2019/1911 E., 2022/426 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/429 E., 2019/598 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; taraf olmadığı ... İcra Müdürlüğünün 2016/2361 esas sayılı dosyası ile dava dışı ... Mezbaha İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti. aleyhinde ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/241 E, 2016/550 K sayılı ilamı ile ilamın icrasına mahsus haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, taraf olmadığı ... İcra Müdürlüğünün 2016/2361 Esas sayılı dosyasından 11.07.2016 tarihinde 1. haciz ihbarnamesi, 05.06.2017 tarihinde 2. haciz ihbarnamesi, 14.04.2018 tarihinde 3. haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiğini, dava dışı takip borçlusu ... Mezbaha İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti.'e bir borcu bulunmamasına rağmen 1 ve 2. haciz ihbarnamesine itiraz edemediğini, ... Mezbaha İşletmeciliği Tic. Ltd. Şti.' nin hissedarlarından olduğunu, her ne kadar borçlu şirketin hissedarı da olsa borçlu şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığını, aksine alacaklarının bulunduğunu, gerek davalıya gerekse de dava dışı borçlu şirkete herhangi bir borcunun bulunmamasından dolayı davalı tarafa borçlu olmadığının tespite karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1-Davalı; öncelikle davanın zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, davacıya 1,2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiğini, ancak davacının haciz ihbarnamelerine yasal süresi içerisinde itiraz etmediğini, 15 günlük yasal süre içerisinde menfi tespit davası açmadığını savunarak, davanın zamanaşımı yönünden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın koşullarının İcra İflas Kanunu'nun 89/3 maddesinde düzenlendiği, bu maddeye göre takip borçlusunun, alacaklı olduğu bildirilen 3. şahsa 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderilip itiraz edilmemesi üzerine 3. haciz ihbarnamesinin tebliğinden itibaren 15 günlük hak düşürücü süre içinde, 3. şahıs tarafından bu davanın açılması gerektiği, bu kapsamda dava konusu ... İcra Müdürlüğünün 2016/2361 sayılı icra takip dosyasında düzenlenen 10.04.2018 tarihli 3. haciz ihbarnamesinin davacıya 14.04.2018 tarihinde tebliğ edildiği ve eldeki davanın 15 günlük yasal süreye uygun olarak 30.04.2018 tarihinde açıldığı, İcra İflas Kanunu'nun 89/3 maddesi uyarınca açılmış menfi tespit davasında, ispat külfeti yasanın açık hükmü uyarınca davacı tarafta olmakla birlikte; borcun kaynağını açıklamak davalı alacaklının görevi olduğu, davacı takip borçlusuna borçlu bulunmadığını belirtmiş, davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde ve icra takip dosyasına sunulan ihbarname gönderme taleplerinde de , davacı ile borçlu arasında borcu doğuran hukuki bir ilişkiden söz edilmemiş, sadece davacının borçlu olmadığını ispat etmesi gerektiğini ileri sürdüğü, bu kapsamda takip borçlusunun davacıdan alacaklı olduğunu belirten borç doğuran bir ilişkinin davalı (alacaklı) tarafından ileri sürülmesi gerektiğinden ve davalı tarafça böyle bir hukuki ilişki ileri sürülmediğinden davanın kabulü yönünde karar verilmesi gerektiği, İİK 89/3-son maddesinin son cümlesi gereğince bu maddeye göre açılacak menfi tespit davalarının maktu harca tabi olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ,davacının ... İcra Müdürlüğünün 2016/2361 esas sayılı icra dosyası kapsamında davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı istinaf başvurusunda; davacının 15 günlük süre içinde menfi tespit davasını açmadığını, davada ispat yükünün davacıda olduğunu, şirket ortağının İİK’nın 89 uncu maddesine göre, borçlu şirket yönünden üçüncü kişi sayıldığı, bu alacak kalemlerinin şirketin şahsi alacaklıları tarafından haczedilebileceğini, ... SHM’nin 2014/241 esas sayılı dosyası gereği borcun ödenmesi gerektiğini belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, davalının, takip borçlusu ... Mezbaha İşl. Ltd. hakkında takip yaptığı, borçlu şirket ortağı olan davacıya haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacının İİK’nın 89/3 maddesine göre, 15 günlük süre içinde menfi tespit davası açtığı, davacı üçüncü şahsın, takip borçlusuna borcu olmadığını ispat edeceği, bu kapsamda takip borçlusu şirkete ait kayıtların kesin süre içinde ibraz edilmediği, takip borçlusuna borcun olmadığına dair delil sunulmadığı, her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış ise de kendisine ispat yükü düşmeyen tarafa belli bir vakıa hakkında yemin teklif edebilmek için ise vakıanın karşı taraftan kaynaklanmasının gerektiği, yemin konusunun davalının kendisinden kaynaklanan vakıalara ilişkin olmadığı gibi davalının bu durumu bilebilecek durumda bulunmadığı, bu nedenle davacının yemin teklif hakkını kullanamayacağı, davacının takip borçlusuna borcu olmadığını ispatlayamadığı anlaşıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkemenin kararının kaldırılmasına, HMK’nın 353/1-b/2 ... maddesine göre yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacının davasının reddine, dava konusu 194.055,15 TL alacağın %20’si oranında tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı temyiz dilekçesinde; dava dışı takip borçlusu ... Mezbaha İşletmeciliği Tic.Ltd.Şti.’nin herhangi bir alacağı bulunmamasına rağmen 1.ve 2. haciz ihbarnamesine itiraz etmediğini, her ne kadar borçlu şirketin hissedarı da olsa borçlu şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı gibi alacakları olduğunu, kendisine gönderilen haciz ihbarnamelerine borçlu şirkete borcu bulunmadığından herhangi bir sıkıntı olmayacağını düşündüğünden cevap vermediğini, TMK. 6 ncı maddesi uyarınca herkes iddiasını ispatla yükümlü olduğundan, davalının haciz ihbarnamesi gönderilmesi talebi ile birlikte iddia ettiği borçlu şirketle arasındaki alacak ilişkisini ispat edemediğini, İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3 maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında borcun kaynağını açıklamanın davalı alacaklının görevi olduğunu, davalının beyanlarında kendisi ile borçlu arasında borcu doğuran hukuki bir ilişkiden söz edilmediğini, şirkete ait defterleri sunma yükümlülüğünün olmadığını, ilgili defterlerin sunulması için büyük çaba harcadığını, yapmış olduğu araştırmalarda dava dışı ... Mezbaha İşletmeciliği Tic.ve San.Ltd.Şti'nin 2017 yılı yevmiye ve defteri kebir defterlerinin, 05.06.2017 tarihi itibariyle mizan ve 2017 yılına ait kurumlar vergi beyannamelerinin muhasebecilerinde olduğu ve muhasebecileri tarafından kendilerine teslim edilmediğini, teslim için defalarca talepte bulunmalarına rağmen defterlerin kendilerine teslim edilemediği bilgisine ulaşıldığını, defterlere alıkoyan muhasebecinin isim ve adreslerini aşağıda bildirmekle ilgili kişiye defterlerin dosyaya sunulması için müzekkere yazılmasını talep ettiklerini, ancak Mahkemece bu hususla alakalı herhangi bir işlem yapılmaksızın hüküm kurulduğunu, limited şirket ortağının üçüncü kişi sayılamayacığını, şirketin ortağı olup, hukukun genel ilkeleri ve Yüksek Mahkeme’nin yerleşik içtihatları uyarınca şirket yönünden 3. kişi sayılmamakta olup kendisine haciz ihbarnamesi gönderilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, haciz ihbarnamesi gönderilen şirket ortakları, borçlu şirket yönünden 3. kişi sayılamayacağından sözü edilen haciz ihbarnamelerinin sonuç doğurmadığını, bu husus kamu düzeniyle

ilgili olduğundan İİK'nun 16/2 maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğunu, (Y.12.H.D.’nin 18.10.2005 T.,2005/16517 E.-2005/20224 K. sayılı ilamı.) belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK' nın 89/3 üncü maddesi uyarınca menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 94 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1- Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve" Limited şirketlerde, şirket ortağının şirket tüzel kişiliğine sermaye koyma borcu olması, şirket tüzel kişiliğinin, şirket ortağında mal, hak ve alacağının bulunması halinde, bu alacak kalemleri, şirketin şahsi alacaklıları tarafından İcra ve İflâs Kanunu 89. maddesi uyarınca haczedilebilir. Şirket ortağı, şirket tüzel kişiliğine karşı üçüncü kişi konumundadır. Şirket borçlarından dolayı kural olarak ortaklık tüzel kişiliğinin sorumlu olması, ortağın, ortaklık tüzel kişiliğine göre üçüncü kişi sayılıp sayılmaması ile ilgili değildir. Ortak, şirket tüzel kişiliğine göre üçüncü kişidir ve ortaklığın, ortaklardan alacağının bulunması halinde, şirket alacaklıları, şirket ortağına bu alacaklar için üçüncü kişi sıfatıyla haciz ihbarnamesi gönderebilir " (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2014/12-1078 E., 2016/600 K. sayılı ilamı) şeklindeki içtihata göre de davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- İlk Derece Mahkemesinin 15.03.2019 tarihli celsesinde; "Davacı vekiline bilirkişi raporunda belirtilen ve delil olarak dayanıldığı anlaşılan ... Mezbaha İşletmeciliği Tic. ve San. Ltd. Şti. Ye ait 2017 yılı yevmiye , defteri kebir defterlerinin, 05.06.2017 tarihi itibarıyla mizan, 31.12.2017 tarihi itibarıyla mizan, 2017 yılına ait kurumlar vergi beyannamesinin sunulması hususunda iki haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içerisinde sunulmaması halinde dosya kapsamına göre karar verileceği hususunun ihtarına " şeklinde ara karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince de, takip borçlusu şirkete ait kayıtların kesin süre içinde ibraz edilmediği, takip borçlusuna borcun olmadığına dair delil sunulmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 94 üncü maddesine göre hakim tayin ettiği müddetin kesin olduğuna karar verebilir. Ancak, böyle bir durumda kesin sürenin hukuki sonuç doğurabilmesi için, buna ilişkin ara kararının yasaya ve içtihatlara uygun şekilde oluşturulması, hiçbir tereddüde yer vermeyecek derecede açık olması ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının ilgili tarafa ihtar edilmesi gerekir. Mahkemece, davacı tarafa eksik belgeler/defterlerini ibraz etmeleri ya da bulundukları yeri açıklamaları aksi halde bu delillere dayanmaktan vazgeçmiş sayılarak mevcut delil durumuna göre karar verileceği şeklinde gerekli ihtarat yapılmamış, sadece dosya kapsamına göre karar verileceği ihtar edilmiştir. Bu durumda verilen süre bir sonuç doğurmaz. Bu nedenle Mahkemece davacıya usulüne uygun şekilde kesin süre ihtaratı yapılarak, sonucuna göre deliller yeniden değerlendirilip bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı kanun'un 371 ... maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Aşağıda yazılı peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.