"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 30.04.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat ...'nin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; 04.11.2010 tarihinde Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2010/6468 E. sayılı dosyasında şartları oluşmadığı halde, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, ipoteğin kayıtsız şartsız borç içermediği, takip yapanın alacaklı sıfatı olmadığını, borç bulunmadığı halde takip dosyasında icra emri gönderildiğini, geçerli bir ipotek olmadığı halde takip başlatılarak kendisine çok ağır bir saldırı yapıldığını, bu konuda Mahkemeye şikayette bulunduğunu, lüzumsuz yere meşgul edildiği yargılama ile haksız başlatılan takip nedeniyle maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek; fazlaya olan hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.000,00 TL maddi ve 200.000,00 TL manevi tazminatın 04.11.2010 tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; icra müdürlüğünde yapılan işlemlerin kusurlu olmadığını, icra dairelerince yapılan işlemin şikayet üzerine ya da üst mahkemece iptal edilerek bozulmuş olmasının da başlı başına hukuki sorumluluk kaynağı oluşturmayacağını, yapılan işlemlerde mevzuata aykırı bir durum bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davaya konu Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2010/6458 sayılı dosyasında ipoteğin para çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, davacının icra hukuk mahkemesine başvurusunun ardından takibin iptaline karar verildiği, kararın kesinleşmesi ile icra takip dosyasının 14.11.2013 tarihinde kapatılarak ipoteğe konu taşınmazdaki şerhin kaldırıldığı, icra dosyasında ipotekli taşınmazın kıymet takdirinin yapılmadığı, fiili haciz ve devamı haciz işlemlerinin yapılmadığı, davacı tarafından Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/1244 E. sayılı dosyası ile ipoteğin terkini için dava açıldığı, Mahkemece, ipoteğin geçerli şekilde kurulmuş olduğu, ipotek ile teminat altına alınan alacağın sona ermemesi nedeniyle ipoteğin terkinine ilişkin talebin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, davacının maddi tazminat talebine ilişkin belgelendirilmiş herhangi bir harcama belgesinin bulunmadığı, davacıya zarar vermek kastı ile yapılan herhangi bir haciz işlemi bulunmadığı, haksız ve kötü niyetten bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı asıl 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 149 uncu maddesine aykırı olarak alacağın muaccel olduğu ispat edilmeden, kayıtsız şartsız bir para borcu olmadığı halde şartları oluşmadan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip başlatıldığını, icra emri gönderildiğini, şartları oluşmadığı halde takip yapılarak ağır saldıya uğradığını, defalarca takibin durdurulması için talepte bulunduğu halde icra müdürlüğünün yazılı ve sözlü taleplerini olumsuz değerlendirerek haksız işlemine devam ettiğini, maddi ve manevi zarara uğradığını, vekalet ücretinin kanuna ve hukuka aykırı olarak belirlendiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar Kayseri 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/505 E. ve 2013/118 K. sayılı kararı ile davacı ve dava dışı ... Gıda ve Hayvancılık Tur. Nak. Mad. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinin iptaline karar verilmiş ise de, dava dışı şirketi temsilen ve kendi adına asaleten davacı tarafından ... Halı A.Ş. aleyhinde Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan ipoteğin terkini davasında 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 856 ncı maddesinde düzenlenen şekil şartlarının gerçekleştirilmiş olmasından dolayı söz konusu ipoteğin geçerli şekilde kurulmuş olduğu, davacının ... Halı A.Ş.ye borcunun olması sebebiyle teminat altına alınan alacak sona ermediği gerekçesiyle ipoteğin terkinine ilişkin talebin reddedildiği ve kararın kesinleştiği, icra memurunun alacaklının talebi ile bağlı olup ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılıp yapılmayacağını takdir etme yetkisi olmadığı, icra ve iflas dairelerinin yaptığı işlemler hakkında 2004 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesine dayalı olarak şikayet yoluna başvurulmasının mümkün olduğu, dava konusu olayda icra dairesi görevlilerinin kusurlu ve hukuka aykırı bir fiillerinin olmadığı, bu nedenle davacı lehine maddi ve manevi tazminat talep etme şartlarının oluşmadığı, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 10/3 ve 13 üncü maddeleri uyarınca, davalı lehine maddi tazminat talebi yönünden 1.000,00 TL, manevi tazminat talebi yönünden 2.725,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, İlk Derece Mahkemesince yanılgılı değerlendirme ile 18.010,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı, hükmün bu yönüyle düzeltilmesi gerektiğinden bahisle; davacı tarafın istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden kabulü ile kararının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı asıl temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı asıl; istinaf sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, icra memurunun kusurundan kaynaklanan zararın tazmini istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2004 sayılı Kanun'un 5 ve 16 ncı maddeleri.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, icra memurunun takip talebini kabul etmek zorunda olduğu, davacının icra memurunun işlemine karşı şikayet yoluna başvurması üzerine takibin iptaline karar verildiğinin anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,Aşağıda yazılı temyiz harcının mahallinde temyiz edenden alınmasına,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.