Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1666 E. 2023/3471 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacının, temsilcisi olduğu şirketin vergi borcunu ödediğini ve davalı idarenin sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek yaptığı ödemeyi geri isteme talebinin hangi yargı yolunda çözümlenmesi gerektiği.

Gerekçe ve Sonuç: Vergi Mahkemesi'nin davacının talebini esastan reddettiği ve bu kararın yargı yoluna ilişkin bir görev uyuşmazlığı içermediği, uyuşmazlığın vergi hukukuna ilişkin olduğu ve Vergi Mahkemesi'nin görev alanına girdiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi'nin, ilk derece mahkemesinin yargı yolu nedeniyle usulden reddine ilişkin kararını onaması uygun bulunmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın yargı yolu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; temsilcisi olduğu dava dışı şirketin KHK ile ticaret kaydının silindiğini, öngörülen düzenlemelere göre münfesih şirketin el konulan taşınmazlar değerlendirilerek borcunun tahsil edilmesi yerine, 02.11.2016 tarihli haciz yazısı ile müvekkilinin adına kayıtlı taşınmazına haciz konulduğunu, öncelikle borcun şirket tüzel kişiliğinden alınamayacağının usule uygun bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, haciz baskısı altında ödeme yapmak zorunda kaldığını, Vergi Mahkemesinde açtıkları davada adli yargıda dava açma haklarının bulunduğunun belirtildiğini, davalı idarenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsil edilen bedelden sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya dair yasal hakları saklı kalmak kaydıyla, ödenen 1.043.058,55 TL bedelden şimdilik 5.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın Vergi Mahkemelerinin görev alanına girdiğini, sebepsiz zenginleşme şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda haciz baskısı altında ödendiği iddia edilen vergi tahsilatının iadesi talebinin, kamu gücüne dayalı olarak, resen ve tek yanlı olarak tesis edilen ve idari nitelik taşıyan işlemler nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararların giderilmesi kapsamında olduğu, vergi dairesi müdürlüğü aleyhine açılan davada, kamu hizmetinin yöntemine ve hukuka uygun yürütülüp yürütülmediğinin, zararın doğumunda hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının idare hukukun ilkelerine göre idari yargı yerinde saptanması gerektiği, dava konusu uyuşmazlığın çözümünün idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; idari yargıda açtıkları davada davanın kabulüne karar verildiğini, istinaf üzerine ... 6. Vergi Dava Dairesinin 13.12.2019 tarihli ve 2019/1193 E., 2019/3512 K. sayılı sayılı kararıyla; " ... tarafından, kanuni temsilci olarak sorumlu olduğu şirket vergi borçlarının kendi adına yapılandırılması üzerine, borcun 6736 sayılı Kanun kapsamında diğer kanuni temsilci olan davacı tarafından rızaen ödendiği anlaşıldığından, ayrıca 6736 sayılı Kanun'un yukarıda yer verilen 10/16 maddesi uyarınca yapılan ödemenin bu Kanun'a göre iadesi mümkün olamayacağından, davacının söz konusu iddiaları doğrultusunda adli yargı mercilerinde dava açma hakkı bulunduğundan, davacının ödediği tutarın iadesi talebinin reddine ilişkin dava konusu 29.11.2017 tarih, 506733 sayılı işlemde hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle; davalı idare istinaf başvurusunun kabulüne, ... 13. Vergi Mahkemesinin istinafa konu edilen 27/02/2019 tarih ve E:2018/8, K:2019/434 sayılı kararının kaldırılmasına, davanın reddine ..." karar verildiğini, bu karar uyarınca adli yargıda dava açıldığını, müvekkili tarafından şirketin vergi borcu yapılandırmasının şahsı adına değil şirket adına yapıldığını, yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesinin gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu uyuşmazlık hakkında davacı tarafından idari yargıda açılan dava sonunda ... Bölge İdare mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesinin davalıya karşı açılan istirdat davasına ilişkin vergi dairesi işleminin kanuna uygun olduğundan bahisle davanın esası hakkında karar verdiği, daire kararının yargı yoluna ilişkin olmadığı, Mahkeme gerekçesinde dile getirilen adli mercilerde dava açma hakkının davalı idare için söz konusu olmadığı, idareye karşı Vergi Mahkemesinde açılan davada davanın esastan reddine karar verildiği, davacı vekilinin Vergi Mahkemesi gerekçesine göre yaptığı istinaf başvurusunun yerinde olmadığı gerekçesiyle, başvurunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacının temsilcisi olduğu dava dışı şirketin borcuna yönelik yapıldığı belirtilen ödemenin iadesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un (2576 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi,

3. Değerlendirme

1.Vergi Mahkemelerinin genel bütçeye, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere ait vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları ile tarifelere ilişkin davaları çözümleyeceği yönündeki 2576 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesinde yer alan hükme göre; vergiyi doğuran olay, mükellefiyet, muafiyet, istisna gibi tümüyle vergi hukukuna ilişkin konularda açılacak davaların, Vergi Mahkemelerinde görülmesi gerekmektedir.

2. Temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle ... Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesinin 13.12.2019 tarihli ve 2019/1193 E., 2019/3512 K. sayılı sayılı kararında davacının talebine dair esas hakkında değerlendirme yapılarak karar verilmiş olmasına, yargı yoluna ilişkin görev yönünden davanın reddedilmemiş ve adli yargıda açılacak davaya ilişkin muhatabın davalı olarak gösterilmemiş bulunmasına, dava konusu uyuşmazlığın çözüm yerinin Vergi Mahkemelerinin görev alanında olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

30.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.