Logo

3. Hukuk Dairesi2023/171 E. 2023/626 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacıya ödenen tazminattan gelir vergisi kesilip kesilmemesi gerektiği ve davalının sebepsiz zenginleşip zenginleşmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Sözleşmeli subaya ödenen tazminatın 4857 sayılı Kanun’un 112. maddesi uyarınca kıdem tazminatı niteliğinde olduğu ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin yedinci fıkrası uyarınca gelir vergisinden muaf olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesinin davanın reddine ilişkin kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2022/295 E., 2022/393 K.

KARAR : Davanın reddine

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalının... Bölge Komutanlığı emrinde sözleşmeli subay olarak görevli iken kendi isteği ile sözleşmesini feshettiğini, 29 Ağustos 2012 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ile ilişiğinin kesildiğini, sözleşme fesih işlemi neticesinde davalıya 4678 sayılı Kanunu'nun 18 inci maddesi uyarınca 46.672,02 TL tazminat tahakkuk ettirildiğini, 308,04 TL damga vergisi kesilmesini müteakip 29 Ağustos 2012 tarihinde 46.363,98 TL ödeme yapıldığını, ancak davalıya yapılan ödemeden 7.000,80 TL gelir vergisi tutarının sehven kesilmediğinin tespit edildiğini, bu sebeple davalının sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; 7.000,80 TL'nin 29.08.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 22.05.2018 tarihinde davasını ıslah ederek alacak miktarını 11.345,02 TL'ye çıkartmıştır .

II. CEVAP

Davalı; meslekten ayrılırken Jandarma Genel Komutanlığının yatırmış olduğu bankadaki parayı tahsil etmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 28.09.2021 tarihli ve 2021/183 E., 2021/334 K. sayılı kararıyla; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 25.04.2022 tarihli ve 2022/2736 E., 2022/4048 K. sayılı ilamıyla; sözleşmeli subay olan davacıya 4678 sayılı Kanun uyarınca yapılan tazminat ödemesinin, 4857 sayılı Kanun’un 112 nci maddesi uyarınca kıdem tazminatı niteliğinde olduğu ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca bu ödemenin gelir vergisinden muaf olduğu gözetildiğinde davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, uyulan bozma ilamı doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; yapılan ödemenin 193 sayılı Kanun hükümleri kapsamında gelir vergisinden istisna tutulup tutulamayacağı konusunda, Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığının 11 Mart 2013 tarihli ve 112104 sayılı yazısı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinde istihdam edilen sözleşmeli subay ve astsubaylardan kendi kusurları olmaksızın hizmet sürelerinin uzatılmaması veya sözleşme süresini bitirip ayrılanlara ödenecek ikramiyeden gelir vergisi kesilmesi gerektiğinin bildirildiği, dolayısıyla davacıya ödenen 46.672,02 TL ikramiyeden gelir vergisi kesilmesi gerektiği halde kesilmediğinin tespit edilerek açılan davanın haklı olduğunu ileri sürerek; hükmün bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kurum zararı nedeniyle rucuen tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Kural olarak bozma kararına uyan mahkeme, artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep (kazanılmış) hak doğmuştur (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bozulan bir hükmün, bozma sebepleri dışında kalan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle; kesinleşen kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Zira, kesinleşmiş olan kısımlar, lehine olan taraf yararına bir usuli müktesep hak teşkil eder (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın; bozma kararında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, bozma kararının kapsamı dışında kalmış yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulû Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,

15.03.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.