Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1822 E. 2024/84 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Haciz ihbarnamesine konu alacağın miktarı ve davacı belediyenin borçlu olup olmadığına ilişkin menfi tespit davasında yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilip hükmedilmeyeceği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı taraf, aleyhine açılan menfi tespit davasında ilk duruşmaya kadar davayı kısmen veya tamamen kabul etmediği ve dava kısmen davacı lehine sonuçlandığı için davacı yararına yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1465 E., 2021/1447 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bünyan Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/168 E., 2021/178 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın taraflarça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı takip alacaklısının müvekkili davacıya, dava dışı takip borçlusu ..........., Peyzaj Temizlik Mühendislik Bilişim Hizmetleri İnşaat Taahhüt Yemek Turizm San. ve Tic. A.Ş.nin Belediyeden var olduğu iddia edilen alacağı için gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinden davacının 07.08.2018 tarihinde haberdar olduğunu, yasal 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edildiğini, ancak 16.08.2018 tarihinde usule aykırı bir biçimde tekrar birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, 26.09.2018 tarihinde ise 3. haciz ihbarnamesi gönderdiğini, dosya borçlularının müvekkili Belediye nezdinde muaccel 47.920,67 alacağı bulunduğunu, dolayısıyla davalı tarafın talep etmiş olduğu miktardan geriye kalan 180.784,33 TL'nin istenmesinin hukuken yerinde olmadığını, doğmamış ve mevcut bulunmayan hak ve alacaklar üzerine haciz konulamayacağından gönderilen 3. haciz ihbarnamesinin hukuken yerinde olmadığını ileri sürerek, müvekkilinin muaccel 180.784,33 TL borcunun olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı taraf davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takip kapsamında, takip borçlusu şirketin takip dışı idare nezdinde olan alacaklarının haczedilerek icra dosyasına gönderilmesi için davacı idareye 3 adet haciz ihbarnamesi gönderildiği, davacı Belediyenin süresi içerisinde iş bu menfi tespit davasını açtığı, 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi itibariyle Ziraat Bankası tarafından gönderilen yazı cevabı ekinde bulunan banka hesap hareketlerinde 15.08.2018 tarihinde gönderildiği iddia edilen 50.005,00 TL'nin görünmemesine rağmen söz konusu ödemenin gönderildiği sabit olmakla borca mahsuben gönderildiğinin kabul edilmesi gerektiği, bu halde dava dışı şirketin Bünyan Belediyesinden olan alacak miktarının 16.08.2018 tarihi itibariyle 48.577,66 TL olduğunun kabulü gerektiği, 2. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi itibariyle dava dışı şirketin Bünyan Belediyesinden olan alacağının 52.522,88 TL olduğu, dosya kapsamı itibariyle davacı belediye tarafından Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/8497 Esas sayılı dosyasına toplamda 47.919,42 TL ödeme yapıldığı, 1. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihi itibariyle 48.577,66 TL - 47.919,42 TL = 658,24 TL daha davacı belediye tarafından Ankara 4. icra Müdürlüğünün 2018/8497 Esas sayılı dosyasına ödeme yapılması gerekirken bu miktarın ödenmediği, 2. ve 3. haciz ihbarnamesi tebliğ tarihleri itibariyle 52.522,88 TL - 47.919,42 TL = 4.603,46 TL daha davacı belediye tarafından Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/8497 Esas sayılı dosyasına ödeme yapılması gerekirken bu miktarın ödenmediği anlaşıldığı gerekçesiyle, ek bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasının kısmen kabulü ile, davacının dava dışı Efe Çevre Bakım Peyzaj Müh. Bil. Hiz. İnş. Tah. Yemek Turizm San. A.Ş.ye ve bu şirketten olan alacakları için Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/8497 takip sayılı dosya alacaklısı olan davalıya 175.522,63 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraflar istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı; dava dışı şirketin davacı Belediyeden 48.577,66 TL alacağının bulunmadığını, Belediye tarafından takip dosyasına toplamda 47.919,42 TL ödeme yapıldığını, icra dosyasına 1. haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihindeki dava dışı şirketin hakediş tutarından daha az ödeme yapılmış olmasının sözleşmeden kaynaklı mahsup yetkisine dayandığını, işlemler listesinde, kiralık araç-bakım-onarım ücretinin ödendiğini, bu ödemelerin dava dışı şirkete değil kiralık araçların zorunlu bakım hizmetini yapan ilgili işyerlerine yapıldığını, dava dışı şirketin alacağından mahsup edildiğini, Belediyenin bu hususta sözleşmesinin 5 inci maddesinden kaynaklanan yetkisi bulunduğunu, ödemeler nedeniyle dava dışı şirketin Belediyeye borçlu konumda olduğunu, işlemler listesinde yapılan son 3 ödemenin takip dosyasına yapıldığını belirterek, Mahkeme kararının kaldırılarak davanın tümüyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili istinafında; davacı Belediyenin 1. haciz ihbarnamesine herhangi bir borç alacak ilişkisi olmadığını iddia ederek yalan beyanda bulunduğunu, Belediyenin 2. haciz ihbarnamesine itiraz etmeyerek 3. haciz ihbarnamesinden sonra menfi tespit davası açmasının tamamen kötü niyetli olduğunu, Mahkemenin icra dairesi tarafından gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinden sonra Belediyenin yaptığı kısmi ödemeyi dahi sanki ihbarnamelerden önce ödenmiş bir para gibi değerlendirerek borçlu olunmayan rakam içinde hesaplama ve değerlendirme yaparak hatalı karar verdiğini, 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiği andaki borç alacak ilişkisinin ve rakamlarının göz önünde bulundurulması gerektiğini, Mahkemece delillerin eksik ve hatalı değerlendirildiğini, müvekkili aleyhine kurulan hüküm ile yargılama gideri, harçlar ve avukatlık ücretleri kısımlarının hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan ek bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu görüldüğünden taraf vekillerinin bu yöne ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı, ancak davacı kurumun kendisine gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden davalı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken davalı taraf aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde bulunduğu gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile Bünyan İcra Hukuk Mahkemesi'nin 18.05.2021 tarihli ve 2018/168 E., 2021/178 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davacı vekilinin istinaf talebinin reddine, davacı Belediyenin dava dışı Efe Çevre Bakım Peyzaj Müh. Bil.Hiz. İnş. Tah. Yemek Turizm San. A.Ş.ye ve bu şirketten olan alacakları için Ankara 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/8497 takip sayılı dosya alacaklısı olan davalıya 175.522,63 TL borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğu ve davacı kurum lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiş olması nedeniyle, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, İİK'nın 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereğince menfi tespit istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 89 uncu maddesi.

3. Değerlendirme

1. Temyizen incelenen kararın, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre ve özellikle ek bilirkişi raporunun dosya kapsamına uygun olduğunun anlaşılmasına göre de davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2. Yargılama giderlerinden sorumlu olmak istemeyen davalının, 2004 sayılı Kanun'un 89 uncu maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca aleyhine açılan davada, ön inceleme duruşmasına kadar (ön inceleme duruşmasından önce) davayı tamamen ya da haklı olup olmadığını bildiği kısım yönünden kabul etmesi gerekir. Bu yönde bir kabulü olmadığı sürece davalı, davanın kabulü hâlinde yargılama giderlerinin tamamından, kısmen kabulü hâlinde ise haklılık durumuna göre belirlenen kısmından sorumlu olacaktır. Eldeki davada da, yapılan yargılama sonucunda davacının menfi tespit istemi Mahkemece kısmen kabul edilmiş, ancak davalı taraf ilk duruşmada davayı kısmen veya tamamen kabul ettiğine dair bir beyanda bulunmamıştır. Bu durumda dava, davacı taraf lehine sonuçlandığından davacı yararına yargılama giderleri ile vekâlet ücreti takdir edilmemesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzelterek onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,

2. Davacı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının kabulü ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 6 ncı maddesinin hükümden çıkartılarak yerine "davacı tarafça yapılan toplam 1.233,90 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranına göre hesap edilen 1.197,87 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" şeklinde, hüküm fıkrasının 7 nci maddesinin hükümden çıkartılarak yerine "davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 20.624,65 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı verilmesine" şeklinde hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.