Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1849 E. 2023/3566 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: İnançlı işleme dayalı olarak araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davasının açılmasında hukuki yararın bulunup bulunmadığı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacıların, araçların mülkiyetinin kendilerine ait olduğunun tespitini istemelerinde ve tenkis davası açabilmeleri için bu tespit kararına ihtiyaç duymalarında hukuki yararları bulunduğu, ayrıca motorlu araç tescili talebinin idari bir işlem olması nedeniyle adli yargıda tescile karar verilemeyeceği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesinin hukuki yarar yokluğu gerekçesiyle davanın reddine ilişkin kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki inançlı işleme dayalı araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacılar vekilinin başvurusunun kabulü ile düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; davalılarla müşterek murisleri ... adına kayıtlı ancak aslen müvekkili ...'e ait olan ... plakalı traktörün Koyuncu Otomotiv...Ldt. Şti. firmasından satın alındığını, bu satın almadan kaynaklı olarak da müvekkili ... tarafından firmaya 21.06.2013 tarihinde 16.000,00 TL, 02.07.2013 tarihinde 34.000,00 TL bedel ödendiğini, bakiyesi için ... Bankası şubesinden muris ... adına kredi kullanıldığını, kullanılan bu kredinin müvekkili ... tarafından ödendiğini, muris ... adına kayıtlı olup ancak aslen müvekkili Mehmet'e ait olan ... plakalı traktörün alımı için de davacılardan ...'in hanımı olan ... adına kayıtlı olan ... plakalı traktörün Koyuncu Otomotiv...Ltd. Şti.'ye satıldığını ve bakiyesi için de Halk Bankası ... şubesinden yine muris ... adına kredi kullanıldığını, kullanılan bu kredinin müvekkilli Mehmet tarafından ödendiğini, ödemeye ilişkin dekontların dilekçede sunulduğunu belirterek davacıların murisleri ... adına kayıtlı ... plakalı aracın davacı ...'e ait olduğunun tespiti ve tesciline, murisleri ... adına kayıtlı ...plakalı aracın davacı ...'e ait olduğunun tespiti ve tesciline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... vekili; davanın esasen ...ve ... plakalı traktörlerin mülkiyetinin tespitine ilişkin iki farklı davadan oluştuğunu, her iki aracın ayrı ayrı mülkiyete tabi olup farklı kişiler adına tescili istendiğini, bu iki davanın birlikte görülme imkanı olmadığını, tefrik kararı verilmesini talep ettiklerini belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini istemiştir.

2. Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ... plakalı traktörün ve ...plakalı traktörün alımına ilişkin kredi sözleşmeleri incelendiğinde, kredilerin muris ... tarafından kullanıldığı, araçların muris üzerine kayıtlı olduğu, davacılar tarafından kredi taksitlerin ödenmesine ilişkin dekontlarda davacıların ismi yer alsa da ödenilen taksit tutarlarının traktör bedellerini karşılamadığı, traktör bedellerinin tamamının davacılar tarafından karşılandığına ilişkin başkaca somut bir delilin dosyada mevcut bulunmadığı, davacı ...'e ait olduğunun tespiti istemine ilişkin, traktörün alım satımında davacı ...'in eşine ait aracın satılarak takas söz konusu olduğu iddia edilse de takas edildiği iddia olunun araca ait belgeler incelendiğinde, takas işlemi yapıldığına dair herhangi bir delil bulunmadığı anlaşıldığından, hayatın olağan akışına göre davacıların murisle birlikte yaşadıkları göz önünde bulundurulduğunda, davacıların muris adına işlem yapabileceği, davasını ispatla yükümlü olan davacıların tanıklarının araçların mülkiyetine ilişkin soyut beyanlarda bulunduğu gerekçesiyle, davacılar tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacılar vekili; çiftçilerin bankalardan kullanmış olduğu zirai amaçlı taşıt veya zirai kredilerin nasıl alındığına dair yetkili bayii ve bankacı bir bilirkişi ile rapor tanzimi istenilmiş olmasına rağmen bu talebin Mahkemece değerlendirilmeye alınmadığı, dava konusu traktörlerin çiftçi kayıt sistemine kayıtlı taşınmaz malikleri ve kefillerin imzası ile bankadan çekilen krediler sonucu alındığını, bu nedenle ruhsat ve plakaların kayıtlarında taşınmaz malikinin isminin yer aldığını, çekilen kredilerin ödemelerinin müvekkillleri tarafından yapıldığının dosyada mevcut banka dekontları ile sabit olduğunu, traktörlerin satışı sırasında takasa verilen ... plakalı traktör bilgileri ile nakit ödeme yapanların bilgilerinin araçları satan firmadan celp edilmesine rağmen Mahkemenin bu hususu dikkate almadığını, dinlenen tanık beyanlarıyla iddialarının ispatlandığını, müteveffa annelerine davacı ... tarafından bakıldığını, bu sırada murisin tüm yasal işlemlerinin de bu davacı tarafından yapılmış olmasının doğal olduğunu, bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; 6100 sayılı HMK'nın 114/1-h maddesi gereği, hukuki yararın dava şartı olup yargılamanın her aşamasında hakimce re'sen dikkate alınacağı, yine HMK'nın 138 inci maddesi gereği Mahkemenin, dava şartları hakkında öncelikle ve gerektiğinde dosya üzerinden inceleme yapacağı, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğunun, tek başına tespit davasının açılabilmesi için yeterli olmadığı, davacının derhal ... davası açması mümkünken aynı hususta tespit davası açmasında hukuki yararının olmadığı, somut olayda, ... ve ...plakalı traktörlerin, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/457 E. sayılı tenkis davasında muris ...'ın mülkiyetinde gözüktüğü, bu sebeple dava açmakta hukuki yarar bulunduğu ileri sürülmüşse de, maddi vakıanın tespitinde hukuki yarar bulunmamakla davanın usulden reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin isabetsiz olduğu, istinafa başvuranın sıfatı, istinaf konusu yapılan nedenler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, Mahkemece gerekçe yönünden verilen karar usul ve yasaya aykırı olup davacılar vekilinin istinaf başvurusunun bu sebeplerle kamu düzeni bakımından kabulü ile ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19.06.2020 tarih ve 2018/1048 E.-2020/335 K. sayılı kararı hakkındaki davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulüne, HMK'nın 353/1-b-2 nci maddesi gereğince kararın düzeltilerek esas hakkında yeniden hüküm kurulmasına, 6100 sayılı HMK 114/1-h maddesi atfıyla HMK'nın 115 inci maddesinin ikinci fıkrası gereği davanın usulden reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacılar vekili; istinaf sebeplerini tekrarlayarak, davacılar adına açılan davanın sadece tespit davası olmayıp ... hükmünü de içerdiğini, tespit talebinin ... davasının öncüsü olduğunu ve her ... davasının tespit talebini de taşıdığını, işbu davada verilecek ... hükmünün tenkis davasının sonucunu da etkileyecek olması gözetilmeden hukuki yarar yokluğunun ileri sürülmesinin doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106 ncı maddesinin ikinci fıkrası.

2. Aynı Kanun'un 114/1-h maddesinde “Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması” dava şartları arasında sayılmıştır.

3. Değerlendirme

1. Mahkemenin, davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan hallere, dava (yargılama) şartları denir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının h bendi gereği davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartıdır. Dava açmakta hukuki yarar için; hukuk düzenince kabul edilmiş meşru bir yarar olmalı, bu yarar dava açan hak sahibi ile ilgili olmalı ve dava açıldığı sırada halen mevcut bulunmalıdır. Ayrıca, açılacak davanın ortaya çıkacak tehlikeyi bertaraf edecek nitelikte olması gerekir. Bir kimsenin, hakkına ulaşmak için, Mahkeme kararının o an için gerekli olması durumunda hukuki yararın olduğundan sözedilebilir. Bir mahkeme kararına ihtiyaç yoksa hukuki yarardan söz edilemez (... H., ..., O./..., M.: Medeni Usul Hukuku, ... 2011, s.297).Uyuşmazlığın çözümünde, hukuki yarar kavramının tespit davasındaki yansımasının ne olacağının ayrıca irdelenmesinde yarar vardır.

2. Bilindiği üzere, mahkemeden istedikleri hukuki korunmaya göre davalar ... davaları, tespit davaları ve inşai davalar olarak ayrılmaktadır. ... davalarında; bir şeyin yapılması, bir şeyin verilmesi veya bir şey yapılmaması istenmekte iken; inşai (yenilik doğuran) davalar ile de var olan bir hukuki durumun değiştirilmesi, kaldırılması veya yeni bir hukuki durumun yaratılması istenir. İnşai (yenilik doğurucu) davanın kabulü ile yeni bir hukuki durum yaratılır ve hukuksal sonuç genellikle bir yargı kararı ile doğar. Tespit davasında, sadece tespit hükmü verilebilir. Tespit davasında verilen karar ile hukuki ilişkinin varlığı veya yokluğu kesin olarak tespit edilir, Diğer bir anlatım ile davalının varlığını inkar ettiği ilişkinin var olduğu veya yokluğunu inkar ettiği hukuki ilişkinin yok olduğu hükme bağlanır.

3. Bir hukuki ilişkinin varlığı, tespit davası açılabilmesi için yalnız başına yeterli değildir. Bundan başka, o hukuki ilişkinin var olup olmadığının Mahkemece hemen tespit edilmesinde, davacının korunmaya değer güncel bir hukuki yararının bulunması gerekir. (6100 sayılı Kanun'un 106 ncı maddesinin ikinci fıkrası) Tespit davasında davacı, kendisi için söz konusu olan tehlikeli veya tereddütlü durumun ortaya çıkaracağı zararın ancak tespit davası ile giderilebileceğini kanıtlamalıdır. Çünkü tespit davası, hukuki bir durum ya da hak henüz inkar ya da ihlal edilmeden, yani herhangi bir zarar doğmadan açılabildiğinden, menfaatin doğmuş ve güncel olması gereğinin bir istisnası olarak ortaya çıkmıştır.

4. Tespit davası ... davasının öncüsüdür. ... davası açılması mümkün olan hallerde, tespit davası açılmasında (kural olarak) hukuki yarar yoktur. Çünkü ... davası sonunda verilen hüküm ile aynı zamanda dava konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığı da tespit edilir. Bundan başka, ... davası açılması mümkün olan hallerde, tespit davası açılmasına da izin verilirse, dava sayısının iki misline çıkması tehlikesi vardır. Bu ise, yalnız mahkemelerin işlerini çoğaltmakla kalmayıp, aynı zamanda hak arayanlar için de zaman ve para kaybına sebep olur ve bu nedenle usul ekonomisi ilkesine aykırı düşer (..., Medeni Usul Hukuku Cilt I, Yetkin Yayıncılık, ...: 2020, s.403-405).

5. Bölge Adliye Mahkemesince; her ne kadar İlk Derece Mahkemesince ... ve ...plakalı traktörlerin, ... Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/457 E. sayılı tenkis davasında muris ...'ın mülkiyetinde gözüktüğü, bu sebeple davacının derhal ... davası açması mümkünken aynı hususta tespit davası açmasında hukuki yararının olmadığı bahisle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmişse de, öncelikle davacıların tescil talepleri yönünden; motorlu araçların tescil işlemi idari bir işlem niteliğinde olduğundan, Mahkemece trafik kaydına tescile karar verilmesi, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı bir karar olup, adli yargı yerinde, idareyi işlem yapmaya zorlayıcı türden bir karar verilemeyeceği, davacılar vekilince talep edilen tescil talebinin, ... davası ile elde edilmesinin mümkün olmadığının anlaşıldığı, davacıların tespit talepleri yönünden; davacıların tenkis davası açabilmeleri için öncelikle davaya konu traktörlerin kendilerine ait olduğunu ispatlamaları gerekmekte olup, davacılar vekilinin, müteveffa ...'nın malik olarak gözüktüğü dava konusu iki traktörün davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesini istemesinde hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmış olmasına göre, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre İlk Derece Mahkemesinin verdiği kararın esası hakkında bir değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ve eksik inceleme ile davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 373 üncü maddesi uyarınca BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.12.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.