Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1887 E. 2023/1595 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kiracı tarafından yapılan tadilatların akde aykırılık oluşturup oluşturmadığı ve tahliye sebebi sayılıp sayılamayacağı hususunda uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Kiracının yaptığı tadilatların esaslı nitelikte olduğu ve kiralananın akde aykırı kullanıldığı gözetilerek, davanın konusuz kalması nedeniyle davacı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesinin doğru olduğu ve davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/703 E., 2022/309 K.

DAVA TARİHİ : 12.02.2015

KARAR : Karar verilmesine yer olmadığına dair

KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davalı vekili

Taraflar arasındaki tahliye davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalı ile aralarında düzenlenen 01.05.2012 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile dava konusu taşınmazın davalıya kiraya verildiğini ancak davalının gerekli izin ve onayları almadan taşınmazda tadilat ve değişiklikler yaptığını, bunun sonucunda hakkında ceza davası açıldığını ileri sürerek, akde aykırı kullanım nedeniyle kira sözleşmesinin feshine, davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı; taşınmazı esaslı bir değişiklik yapmaksızın kiralama anında teslim aldığı şekilde kullandığını, bu tarihten önce kiralananda 01.10.1997 tarihli onaylı projesinden başkaca değişiklik yapılıp yapılmadığını bilmediğini, sözleşmenin devamı sırasında ise davacının bilgisi ve rızası dışında sözleşmeye aykırılık teşkil edecek esaslı bir değişiklik yapılmadığını, yalnızca kiralananın kullanım amacına uygun güzelleştirmeye yönelik, estetik ve dekorasyon bazında bir takım düzenlemeler yaptığını, tüm bu hususların davacının bilgisi ve rızası dahilinde olduğunu, ihtarnamede verilen sürenin ise kanuna uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 2.06.2016 tarihli ve 2015/131 E., 2016/609 K. sayılı kararıyla; İstanbul 44. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/249 E., 2015/178 K. sayılı kararında belirtildiği üzere taşınmazda kanuna aykırı olarak yapılan değişikliklerin taraflar arasındaki sözleşme gereği davacı kiraya verenin onayı olmadan yapılamayacağı, Anıtlar Kurulu'na verilen tadilat değişikliği talebini içeren 01.03.2013 tarihli dilekçenin davacı tarafından sunulduğu dolayısıyla ceza dosyasına dayanak olan değişikliklerin davacı tarafından yapıldığının kesinleşen ceza dosyası ile sabit olduğu ayrıca kanunda belirtilen sürelere uyulmadan ihtar gönderildiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuş, Dairenin 25.12.2017 tarihli ve 2017/7594 E., 2017/18112 K. sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.

2. Dairenin 26.06.2018 tarihli ve 2018/2144 E., 2018/7100 K. sayılı ilamıyla; kiracının tasarrufunda olduğu dönemde kiralananda tadilat yapıldığı düzenlenen raporlardan anlaşılmakta olup, davacı adına sunulan projelerin de mevcut onaylı röleveye uygun olmadığının belirlendiği, davalı kiracı tarafından, davacı kiraya verenin tadilat yapılmasına onay verdiğine ilişkin dosyaya delil sunulmadığı, davacının, Kurul'a başvuru yapmış olmasının, proje onayı öncesinde tadilat yapılmasına izin verildiği anlamına gelmeyeceği, öte yandan, davacının yargılamasına neden olan projeye aykırı değişikliklerin kiracı tarafından yapıldığının tespit edilmesi durumunda, bu durum kiralananın açıktan açığa fena kullanılmasına ilişkin olup davalıya ihtar gönderilmesine gerek olmadığı, bu nedenle Mahkemece, tarafların tüm delilleri toplanarak, kira sözleşmesinin düzenlendiği tarihten sonra yapılan tadilatların, proje değişikliğini gerektiren esaslı tadilatlar olup olmadığı, davacı kiraya verenin yargılanmasına neden olan tadilatların kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden önce mi sonra mı yapıldığı, kira sözleşmesinin başlangıç tarihinden sonra yapıldığının belirlenmesi halinde ise kiralananın, kiracının hakimiyeti altında bulunduğu göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle davacının karar düzeltme isteğinin kabulü ile onama ilamının kaldırılarak hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, bozma ilamına uyulmak suretiyle keşfen yerinde inceleme yapılarak rapor alındığı, anılan raporda yapılan tadilatların esaslı tadilat olduğunun tespit edildiği, yargılama sırasında kiralananın tahliye edilmiş olması karşısında davacının davayı açmakta haklı olduğu gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 21.11.2022 tarihli ve 2022/7398 E., 2022/8780 K. sayılı kararıyla, hükmün onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı vekili; bozmaya uyulmasına karar verilmiş olmasına rağmen bozma gereklerinin yerine getirilmediğini, eksik araştıma ve inceleme ile hatalı, yetersiz ve olasılığa dayalı sonuç bildiren bilirkişi raporuna itibar edilerek yargılama gideri ve vekalet ücreti konusunda davacı lehine karar verilmesinin hatalı olduğunu, bilirkişi raporuna yapılan itirazlarının değerlendirilmediğini, bilirkişilerce taşınmazın kiralama anındaki vaziyetine göre araştırma yapılması gerekirken, taşınmazın tahliyesinden çok uzun yıllar sonra, 2021 tarihli keşif sırasındaki değişen vaziyetinin esas alınarak hatalı rapor düzenlendiğini, dosyada projeye aykırılık teşkil edecek ve tadilat ruhsatı almayı gerektirecek esaslı bir tadilatın davalı tarafından yapıldığına dair bir delil bulunmadığını, dolayısıyla açıktan fena kullanımın söz konusu olmadığını ileri sürerek; onama kararının lehine olacak şekilde düzeltilerek mahkeme kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 316 ncı maddesi hükmü uyarınca kiracı kiralananı sözleşmeye uygun olarak özenle kullanmak ve kiralananın bulunduğu taşınmazda oturan kişiler ile komşulara gerekli saygıyı göstermekle yükümlüdür. Kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranması durumunda sözleşmeye aykırılık nedeniyle tahliyesine karar verilebilmesi için kiraya verenin konut ve çatılı işyeri kirasında kiracıya en az otuz gün süre vererek aykırılığın giderilmesini, aksi takdirde sözleşmeyi feshedeceğini yazılı olarak bildirmesi ve tanınan bu süre içerisinde de akde aykırılığın giderilmemiş olması gerekir. Diğer kira ilişkilerinde ise, kiraya veren, kiracıya önceden bir ihtarda bulunmaksızın, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir. Konut ve çatılı işyeri kirasında, kiracının kiralanana kasten ağır bir zarar vermesi, kiracıya verilecek sürenin yararsız olacağının anlaşılması veya kiracının bu yükümlülüğe aykırı davranışının kiraya veren veya aynı taşınmazda oturan kişiler ile komşular bakımından çekilmez olması durumlarında kiraya veren, yazılı bir bildirimle sözleşmeyi hemen feshedebilir.

2. Akde aykırılık nedenine dayanılarak açılan davada tahliye kararı verilebilmesi için akde aykırı davranışın önemli ve doğrudan doğruya kiralananın bizzat kullanılması ile ilgili olması gerekir.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 331 inci maddesine göre; “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.” düzenlemesi yer almaktadır.

4. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Mahkemece yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek ve bozma ilamına uyulmak suretiyle karar verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafça yapıldığı anlaşılan tadilatların esaslı nitelikte olduğunun belirtildiği, bu nedenle Mahkemece davacının davayı açmakta haklı olduğu kabul edilerek davalı aleyhinde yargılama giderlerine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı anlaşılmakla davalı vekilinin karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezasının karar düzeltme isteyene yükletilmesine,

24.05.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.