"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Tüketici) Mahkemesi
SAYISI : 2019/213 E., 2020/18 K.
DAVA TARİHİ : 07.07.2014
KARAR : Reddine
KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı vekili
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/296 Esas sayılı dosyasında davalılar aleyhine açılan davada davalıların vekilliğini üstlendiğini, dava sürecinde duruşma öncesi ve sonrası gerekli bilgilendirmeyi yaptığını, bu sırada yapılacak geliş-gidiş ve davalılara düşecek diğer mahkeme, bilirkişi, keşif masraflarının kendisi tarafından yapılması, bu şekilde dava gerçek değerinin %25’inin vekalet ücreti olarak tarafına verileceği hususunda mutabık kaldıklarını ancak davalıların yazılı sözleşme yapmaktan bahanelerle kaçındığını, 18.02.2014 tarihli celsede davalılardan ...’in Avukat... ile birlikte duruşmaya katılarak yetki belgesi sunduğunu ve o duruşmada davacıların katılmaması üzerine kendisinden önce davalı asil ...’a ve 2 nci vekil olan Avuka...’e davayı takip etmeyecekleri hususunun sorulduğunu, davalı ve 2 nci vekilin davayı takip etmeyeceklerini beyan etmeleri üzerine dosyanın işlemden kaldırıldığını, işlemden kaldırılan dosyada lehine 1.500,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini ancak azledilmesi sebebiyle bunun da tahsil imkanının ortadan kalktığını, davalının duruşma sırasında vekalet ilişkisine dayalı mesleki faaliyetine ters olarak yapılan beyan ve müdahale sonucunda keşif ile gerçek dava değerinin ve hak ediş durumunun tespiti ile esastan red aşamasına gelmiş bulunan dosyada esastan red ile hükmedilecek 20.200 TL nisbi vekalet ücretinden mahrum bırakıldığını ayrıca yeni vekilden haberdar edilmediğini ve bilgi verilmeden duruşmaya çıkıldığını ve haksız olarak davalılarca azledildiği beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 20.000,00 TL vekalet ücreti ile 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
II. CEVAP
Davalılar vekili, davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davalı müvekkilerinin azil sonrası davacı ihtarına cevaben keşide ettikleri ihtarda sarfedildiği ifade edilen beyanlara dayalı manevi tazminat isteği de davacının olay kısmında ifade edilen tavırları sözleri, yaklaşımları, nedeniyle davalı müvekkillerinin duyduğu haklı infial, üzüntü ve tepkinin ifadesi mahiyetinde olmak nedeniyle kabul edilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
III. MAHKEME KARARI
İlk derece Mahkemesinin 11.01.2016 tarih ve 2014/309 E.- 2016/38 K. sayılı kararı ile ; ... 1. Asliye Hukuk mahkemesinin 2012 – 296 E. 2014-317 K. sayılı dosya içeriği, toplanan ve değerlendirilen delliller, ... 2. Noterliğinin 21.04.2014 ve 27.03.2014 tarihli azilnameleri ile tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesinde, davacı avukat ile davalılar arasında vekalet akdi kurulduğu, davacı avukarın Tapu İptal ve Tescili dosyasında davalıları temsil etmek üzere avukatlık sözleşmesi yapılarak vekaletname verildiği sözleşmenin aralarındaki ilişkiye binaen yazılı olarak yapılmadığı, daha sonra dosyanın 18.02.2014 tarihli duruşmasında davacıların dosyayı takip etmediği, davacı vekilinin vekillikten çekildiği, davalı ... ile her iki davalının vekili olarak yeni bir avukat ve davacı avukatın hazır bulunduğu bunların da davayı takip etmediklerini bildirmeleri üzerine dosyanın işlemden kaldırıldığı ve süresinde yenilenmemesi üzerine 21.05.2014 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, davacı avukatın söz konusu dosyaya ilişkin vekalet ücretini alamadığından haksız yere azledildiğinden bahisle işbu davayı açtığı, davalı tarafın ise davacı avukatın kendilerini Üniversite hocalarından bir rapor alınmadığı takdirde davanın kazanılamayacağını, dosyanın aleyhe döndüğünü beyan ederek, yüklü bir para talep ettiğini, eğer bu parayı verecek gücü yoksa taşınmazın belli bir bölümünün kendisine devredilmesi halinde bu bedeli karşılayacağını bildirdiği için farklı bir avukat arayışına girdiklerini, takip edilmeyen celseden sonra davacının kendisini azletmelerini, eskisi gibi arkadaşlık ilişkisinin devam etmesini beyan ettiğinden dolayı haklı olarak azledildiğini, haklı azil nedeni ile davanın reddine karar verilmesini talep ettikleri davalı tarafın gösterdiği tanık beyanlarının da davalıların savunmalarını destekler yönde olduğu, davacının azlin haksız olduğuna dair somut bir delil ibraz edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 17.06.2019 tarihli ve 2016/11060 E., 2019/7260 K. sayılı kararıyla; uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmakla Tüketici Mahkemesi görevli olduğu, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuştur.
B.Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Tüketici Mahkemesi sıfatıyla, önceki karar ile aynı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde
bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Dairenin 13.12.2022 tarihli ve 2022/2269 E., 2022/9405 K. sayılı kararıyla, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.
V. KARAR DÜZELTME
A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran
Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
B. Karar Düzeltme Sebepleri
Davacı vekili; temyiz dilekçesindeki hususları tekrar ederek azlin haksız olduğunu ve daire onama ilamının düzeltilerek mahkeme kararının bozulmasını istemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, haksız azil iddiasına dayalı vekalet ücreti alacağı istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1136 sayılı Avukatlık Kanununun 174 üncü maddesi: Üzerine aldığı işi haklı bir sebep olmaksızın takipten vazgeçen avukat hiçbir ücret istiyemez ve peşin aldığı ücreti geri vermek zorundadır. Avukatın azli halinde ücretin tamamı verilir. Şu kadar ki, avukat kusur veya ihmalinden dolayı azledilmiş ise ücretin ödenmesi gerekmez. Anlaşmaya göre avukata peşin verilmesi gereken ücret ödenmezse, avukat işe başlamakla zorunlu değildir. Bu sebeple doğabilecek her türlü sorumluluk iş sahibinindir. Yazılı sözleşmedeki diğer ödeme şartlarının yerine getirilmemesinden dolayı avukat işi takip etmek ve sonucunu elde etmekten mahrum kalırsa sorumluluk bakımından aynı hüküm uygulanır.
3. Değerlendirme
Karar düzeltme yoluyla incelenen kararda, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı ve dosyadaki tanık beyanlarına göre davacının karar düzeltme talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
X. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Tarafların karar düzeltme talebinin REDDİNE,
Aşağıda yazılı para cezasının düzeltme isteyene yükletilmesine,
01.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.