Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1915 E. 2023/3438 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Hekim hatası nedeniyle batında unutulan tıbbi malzeme sonucu oluşan zararlar sebebiyle manevi tazminat miktarının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Hükmedilen manevi tazminatın olayın oluş şekli, tarafların durumu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmaması ve olay tarihi gözetilerek uygun bulunduğundan, davacı ve davalıların temyiz talepleri reddedilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili ile davalılardan ... ve Şirket vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 21.09.2014 tarihinde davalı şirketin işlettiği Özel ... Hastanesinde davalı hekim ...’ın gerçekleştirdiği ameliyat neticesinde sezaryen yolu ile kız bebek dünyaya getirdiğini, 6 ay boyunca şiddetli karın ağrısı yaşadığını ve bebeğini emziremediğini, defalarca hastaneye başvurmasına rağmen şikayetlerinin artttığını, sonunda ... Askeri Tıp ...'ne (...) başvurarak 27.02.2015 tarihinde hastaneye yattığını, 02.03.2015 tarihinde ameliyat edildiğini, ameliyat ile çıkarılan ...kompres (4 adet küçük spanç büyüklüğünde gazlı bez) olduğunu, bu sebeple oluşan apsenin patlamak üzere olduğunu, ölümden döndüğünü, yabancı cismin kalın bağırsağa yaptığı bası nedeniyle bağırsakların birbirine yapıştığını, üzerinden geçen süreye rağmen halen kabızlık ve bulantı yaşadığını, ameliyat nedeniyle iki ay hareketsiz yattığından kilo aldığını, bebeğini hiç emziremediğinden sütünün kesildiğini, yaşadıkları sebebiyle cinsel yaşamını da olumsuz etkilediğini ileri sürerek; 950.000,00 TL manevi tazminatın 21.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekilleri; davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesince; davacının 21.09.2014 tarihinde davalı Özel ... Hastanesinde sezaryen yolu ile doğum yaptığı, doğum sonrası ağrıları sebebiyle davalı hastaneye başvurusu üzerine davalı doktor tarafından bir anormallik görülmediğinin belirtildiği, 09.02.2015 tarihinde ... Eğitim ve Araştırma Hastanesinde çekilen batın ultrasonografisi ile davacının batın sağ alt kadranda yabancı cisim ve apse görüldüğü, ...'da 02.03.2015 tarihinde ameliyata alınan davacının batınından gazlı bez çıkartıldığı, davalı doktor ve davalı hemşirenin taksirle yaralama suçundan yargılanmaları neticesinde haklarında Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması'na karar verildiği, olaydan davalı hastane, davalı doktor ve davalı hemşirenin kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalı ... ile davalı şirket vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 07.04.2022 tarihli ve 2022/360 E., 2022/925 K. sayılı kararıyla; davacı lehine olay tarihinden itibaren 60.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesi gerekirken, Mahkemece manevi tazminat miktarının düşük belirlenmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile Yerel Mahkeme kararı kaldırılarak, davanın kısmen kabulü ile 60.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı, davalı ... ve davalı şirket vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairece verilen 05.10.2022 tarihli ve 2022/5523 E., 2022/7359 K. sayılı ilamla; davalıların tüm temyiz itirazları reddedilerek tarafların sosyal ve ekonomik durumları, zararın miktarı, davacının maruz kaldığı haksız durum, yaşadığı sıkıntı ve mağduriyet ile çektiği ızdırap gözetildiğinde takdir edilen manevi tazminat miktarının düşük olduğu, olayın oluşuna uygun olarak daha yüksek miktarda tazminata hükmedilmesi gerektiğinden bahisle davacı yararına Mahkeme kararı bozulmuştur.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; olayın oluşu, davacının yaşadığı mağduriyet ve çektiği ızdırap göz önüne alındığında davacı lehine 150.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesi gerektiğinden bahisle davanın kısmen kabulü ile 150.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 21.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsil edilerek davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ile davalı ... ve şirket vekilleri temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; dava dilekçesini tekrar ederek, hükmedilen manevi tazminatın az olduğunu, bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucu hükmedilen manevi tazminat tutarı üzerinden hükmedilen vekalet ücretlerinin tazminatı anlamsız kıldığını, yüksek enflasyon olan bir dönemde 6 yıl sonunda karar verilip kararın yazılmasına kadar yargılamanın yedi yıldır devam ettiği, manevi tazminat bedelinin değerini kaybettiği, basit hakaretlerde verilen bir manevi tazminata hükmedilmesinin davacıda, hukukçularda ve yakın kamuoyunda rahatsızlık meydana getirdiği, davalıların 400.000,00 TL tutarında teminatlı bir sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunun tazminata hükmedilirken değerlendirilmediğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalılar vekili; davacının ... şikayeti nedeni ile hiçbir zaman acil servise başvurmadığını, muayenelerinin normal poliklinik saatlerinde randevu almak sureti ile gerçekleştiğini, ağrısının tahammül edilemeyecek derecede olduğunun iddia edilemeyeceğini, yabancı cismin çıkarılabilmesi için sadece 2 cm'lik bir kesi yapıldığını, ağrılarının tamamen yabancı cisimden kaynaklandığının kabul edilemeyeceğini, yağ tabakası yabancı cismi küçücük bir alana bünyesel olarak hapsedip hastayı koruma altına aldığını, herhangi bir doku organ veya uzuv kaybı olmadığı gibi fonksiyonel olarak hiçbir kaybı olmadığını, olayla ilgili maneviyatını veya gündelik faaliyetlerini engelleyecek derecede derin tahribat olamadığını, davacının bu nedenle psikolojik veya psikiyatrik yardım için bir kez bile sağlık kuruluşuna başvurmadığını, hükmedilen tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkillerinin ekonomik olarak mahva uğramasına neden olacağını, ileri sürülen iddiaların somut gerçekliği yansıtmaktan uzak olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, hekimin kusuru sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56 ncı maddesi

2. 22.06.1966 tarihli ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (YİBK)

3. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK

4. 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK

3. Değerlendirme

Temyiz olunan kararın uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen temyiz sebeplerinin incelenmesinin artık mümkün bulunmamasına ve özellikle hükmedilen manevi tazminatın olayın oluş şekline, tarafların durumlarına, manevi tazminatın zenginleşme aracı olmamasına ve olay tarihine göre uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı ile davalı ... ve davalı şirket vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.