"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/420 E., 2022/1004 K.
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA
Taraflar arasında görülen maddi ve manevi tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizce, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Asıl davada davacılar vekili, ... ile ...’nın kızları, ..., ..., ...ve ...’ın kardeşleri olan ...’nın mide ve sindirim sistemi şikayeti nedeniyle 03.02.2009 tarihinde hastaneye gittiğini, randevu tarihi olan 06.02.2009 tarihinde endoskopi için tekrar gittiğini, genel anestezi verilmek suretiyle başlatılan endoskopi işleminin yaklaşık 30 dakika geçmesine rağmen bitmediğini, endoskopi odasından normal olmayan sesler çıktığını, odaya birçok doktor ve görevli hemşirelerin girerek kalp masajı yapıldığını, yoğun bakıma alındığını, aynı gün Konya Başkent Hastanesi’ne sevk edildiğini, bu hastanede de yoğun bakım servisine alındığını, kendine gelemediğini, bilincinin kapalı kaldığını, 15.02.2009 tarihinde vefat ettiğini, riski az bir işlem sonucu hayatını kaybetmesinde davalıların kusurunun bulunduğunu, anestezi işlemi uygulanmadan önce gerekli muayenelerin yapılmadığını, anestezi riskinin saptanmadığını, gerekli takibin yapılmayarak monitöre bağlanmadığını, Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/115 E. sayılı dosyasında alınan 08.09.2015 tarihli rapora göre davalı ...’in %40, davalı ...’in %30 ve davalı Nurayın %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek; müteveffanın babası ... ile annesi ... lehine 150.000,00'er TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminat, müteveffanın kardeşleri olan ..., ..., ...ve ...'ın her biri lehine 75.000,00'er TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminat, müteveffanın babası ... ile annesi ... lehine şimdilik 5.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatına karar verilmesini istemiştir.
2.Birleşen davada davacılar vekili, .... 2. Tüketici Mahkemesinin 2017/8 E. sayılı dosyası ile görülmekte olan davada davalıların haksız fiil neticesinde ...'nın vefat ettiğini, müvekkilleri tarafından ilgili dosya ile davalılar aleyhine 5000 TL destekten yoksun kalma zararı ve 600.000 TL manevi tazminat davası açıldığını, dosyada alınan bilirkişi raporu ile vekil edenlerinden ... ve ...'nın toplamda 61.559,90 TL destekten yoksun kalma zararına uğradıklarının tespit edildiğini belirterek dosyanın Konya 2. Tüketici Mahkemesinin 2017/8 E. sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davalılar hakkında fazlaya ilişkin haklarının saklılığı kaydı ile açmış oldukları davada destekten yoksun kalma zararının 5000 TL'sinin talep edilmiş olduğundan belirlenen hesap raporunun gözetilerek toplam zararının bakiye miktarı olan 56.559,90 TL'nin 06/02/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılar ... ve ... vekili asıl ve birleşen davaya cevaben,, davacının taleplerinin zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, müteveffaya uygulanan endoskopi ve anestezi işleminin alanında uzman doktorlar tarafından tıp bilimi ve mesleğinin verilerine uygun olarak gerçekleştirildiği, müteveffanın işlem sonrası yaşadığı sıkıntının tıp biliminde kabul edilen komplikasyon olduğunu, meydana gelen komplikasyonlardan tedaviyi gerçekleştiren doktorların sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, tüm önlemlerin alınarak endoskopi yapıldığını, tıbbi tedavilerin müvekkilleri tarafından vakit kaybetmeksizin zamanında uygulandığını, endoskopi için test ya da tahlil yapılmadıı iddiasının ceza dosyasından alınan Dr. Mehmet Ali Karaoğlu'nun ifadesinden de anlaşılacağı üzere tetkitler sonucu gastrit tanısı ile endoskobi uzmanına yönlendirildiğini, müveteffa ve yakınlarının uygulanacak işlem konusunda rızalarının alındığını, ayrıca davacıların talep ettikleri tazminat taleplerinin fahiş miktarda olduğunu, davanın ...ve Anadolu Sigorta A.Ş'ye ihbar edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı ... vekili asıl ve birleşen davaya cevaben, vekil edeninin kusuru olmadığını, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 2017/817 E., 2020/539 K. sayılı kararıyla; dava ve birleşen dosyalarda talep edilen maddi tazminat yönünden açılan davanın kabulüne, davacılardan ... için 22.875,64 TL ve davacılardan ... için 38.684,26 TL maddi tazminatların 06.02.2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine, asıl dosyadaki manevi tazminat istemi yönündeki davanın kısmen kabulüne, ... için 30.000,00 TL, ... için 30.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, Keziban Şen için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL, ... için 15.000,00 TL manevi tazminatların 06.02.2009 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, adı geçen davacılara ayrı ayrı verilmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 16.03.2022 tarihli ve 2022/696 E., 2022/2408 K. sayılı kararıyla; "Asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmediği," gerekçesiyle kararın usulden bozulmasına karar verilmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında davacılardan ... 29.01.2021 tarihinde vefat etmiş olup, mirasçıları eşi ... ile müşterek çocukları Adan Karabacak, ..., ... ve ... 'nun dosyanın tarafı olduğu anlaşılmıştır.
Mahkemece bozma ilamı doğrultusunda, davacılar vekiline asıl dava ve birleşen davada talep ettiği maddi tazminat miktarlarını bildirmesi, istenilen maddi tazminatların ne kadarının ..., ne kadarının ... yönünden talep ettiği yönünde beyanda bulunması istenilmiş, davacı vekili tarafından sunulan dilekçeyle; asıl davada talep ettikleri maddi tazminatın ... için 2.000,00 TL, ... için 3.000,00 TL olduğunu, birleşen dosya yönünden ise; talep ettiği maddi tazminatın 20.875,64 TL, ... için 35.684,26 TL olduğunu bildirmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların eylemi neticesi henüz 31 yaşında bulunan ...'nın hayatını kaybettiği, vefat nedeniyle anne ve babası ile kardeşlerinin büyük acı ve üzüntü duymalarının olağan olduğu, dolayısıyla davacıların ruhsal durumlarının sarsıldığının kabulü gerektiği, buna göre davacıların duydukları acı ve üzüntünün kısmen de olsa tatminine yönelik olmak üzere olayın gelişimi ve oluş şekli, kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın alım gücü, caydırıcılık ilkesi dikkate alınarak davacılar yararına manevi tazminat takdirinin uygun olacağı anlaşıldığından Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesine ilişkin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi kararı ile müteselsil sorumluluk ilkesi dikkate alınarak manevi tazminat yönünden açılan davanın kısmen kabulüne karar vermek gerektiği ancak lehine manevi tazminata hükmedilen ...'nın vefat ettiği, manevi tazminatın ...'nın terekesine dahil olacağından hükmedilen manevi tazminatın miras payları oranında davacılara verilmesi gerektiği, Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/115 E., 2018/39 K. sayılı dosyasında alınan rapor ve dosya kapsamı ile ...'nın vefatı neticesi oluşan destekten yoksun kalma zararlarının ... yönünden 22.875,64 TL, ... yönünden 38.684,26 TL olmak üzere toplam 61.559,90 TL olduğunun ve davalıların oluşan destekten yoksun kalma zararlarından kusur ve sorumluluklarının belirlendiği, birleşen dava ile asıl davada talep edilen 5.000,00 TL tazminatın mahsubunu müteakip bakiye kalan 56.559,90 TL'nin davalılardan tazmininin istenildiği, bozma sonrası davacı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesiyle; birleşen dosyada talep ettikleri 56.559,90 TL'nin, 20.875,64 TL'sinin ... yönünden, 35.684,26 TL'nin ... yönünden talep ettiklerini bildirdikleri, birleşen davanın ek dava niteliğinde olduğu, asıl dava dosyasıyla talep edilmeyen ve ıslah edilmeyen maddi tazminatın tahsili yönünden açıldığı, asıl davanın gerekçesinde olduğu üzere davalıların ...'nın tedavi sürecindeki kusurları nedeniyle ölüme sebep oldukları, bu nedenle de oluşan maddi ve manevi zararlardan müteselsilen sorumluluklarının bulunduğu, bu nedenle bakiye maddi tazminat yönünden açılan davanın kabulü gerektiği ancak davacılardan ...'nın yargılama sırasında vefat ettiğinden adına hüküm altına alınan maddi tazminatın miras payı oranlarında mirasçılarına ödenmesi gerektiği belirtilerek, birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacılar vekili ve davalılar ... ve ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacılar vekili, çok yüksek enflasyon olduğu herkesin malumu olmasına rağmen verilen miktarların 2 yıl önceki bozma öncesi rakamlarla aynı olmasının hatalı olduğunu, çok düşük kaldığını, avans faizi talep etmelerine rağmen yasal faize hükmedilerek bir kez daha enflasyon altında ezilmesine neden olunduğunu, ayrıca karşı taraf lehine reddedilen miktar yönünden toplam 28.000-TL vekil edenleri aleyhine vekalet ücretine hükmolunduğunu, alacakları tazminatları da vekalet ücreti olarak geri ödemek zorunda kalacaklarını, manevi tazminat yönünden reddedilen kısım yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalılar vekili, davacıların taleplerinin zaman aşımına uğradığını, İlk Derece Mahkemesinin, Konya 4. Asliye Ceza Mahkemesi 2016/453 E. sayılı ve Konya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi 2013/115 E. sayılı dosyalarından alınan raporlarını hükme esas aldığını halbuki hükme esas aldığı raporların yer aldığı dosyaların kesinleşmesini beklemediğini işbu dosyadan da yeniden rapor alınmadığını, kesinleşmemiş dosyanın hükme esas teşkil etmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, dava konusu olayda davalılar açısından tazminat şartlarının oluşmadığını, davaya konu olayda davalıların tıp biliminin verilerine ve meslek kurallarına uygun olarak hareket ettiklerini, kusurlarının olmadığını, haksız bir eylemin söz konusu olmadığını, bu sebeple meydana gelen komplikasyonlardan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığını, müteveffanın İzmir ilinde öğretmenlik yaptığını, ailesinden ayrı yaşadığını, Konya’da yaşayan ailesine maddi anlamda destek sağlamayacağının açık olduğunu, davacıların sadece aile ilişkilerinin bulunmasının manevi zarara uğradıkları sonucuna yeterli olmadığını, duygusal olarak bağlarının da açıklanması gerektiğini, hükmedilen maddi ve manevi tazminat tutarının fahiş olduğunu, tefrik edilen dosya davalısı hastane ile davalı müvekkillere aynı tutarda tazminata hükmedilmesi hakkaniyetli olmadığını ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, davacıların müteveffa ...’nın davalılar tarafından yapılan endoskopi işlemi sonrasında vefat etmesi nedeniyle uğranılan maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
Avukatlı Asgari Ücret Tarifesi'nin ''Manevi tazminat davalarında ücret'' başlıklı 10 uncu maddesi; (1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.'' şeklindedir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, davalılar lehine takdir edilen vekalet ücretinin reddedilen manevi tazminat üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10 uncu maddesinin 2 nci fıkrasına göre belirlendiği anlaşılmakla, davacılar vekilinin ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının ONANMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine,
11.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.