Logo

3. Hukuk Dairesi2023/1967 E. 2024/137 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik aboneliği tesisi talebinin, önceki kiracının borcundan dolayı reddedilmesi üzerine açılan muarazanın giderilmesi davasında, davacının dava açmakta haklı olup olmadığı ve yargılama giderlerinin davalıdan tahsil edilip edilemeyeceği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacının kullanım hakkına sahip olduğunun kira sözleşmesi ve adres kayıtlarıyla sabit olması, davalı tarafından muvazaa iddiasının ispatlanamaması ve elektrik aboneliği başvurusu hakkının önceki abonenin borcuna bağlı tutulamayacağı gözetilerek davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/760 E., 2022/1953 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 2. Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2020/267 E., 2021/30 K.

Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin kiracı olarak oturmaya başladığı daireye ilişkin abonelik başvurusu yaptığını, davalı elektrik şirketi tarafından önceki kiracının borçları nedeniyle başvurunun reddedildiğini, önceki kiracı ile bağlantısı bulunmayan müvekkilinin yürürlükteki mevzuat uyarınca önceki tüketimlerin bedelinin talep edilemeyeceğini, haklı bir sebep olmaksızın hizmet verilmesinden kaçınılamayacağını ileri sürerek; abonelik sözleşmesi yapılması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu tesisata ait ödenmemiş normal dönem ve kaçak tahakkuku borcu bulunduğunu, borçtan kurtulma amacı ile yeni abonelik talebinin kanuna karşı hile teşkil ettiğini, davacı ile önceki abone arasındaki bağlantının araştırılması gerektiğini, kira sözleşmesinin itibar edilecek nitelikte olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının abonelik talebinde bulunup bulunmadığı, abonelik başvuru talebinin reddedilip edilmediği, reddedilmişse ise sebebinin ne olduğu, aboneliğin halen kimin adına olduğu, aboneliğin borcunun olup olmadığına ilişkin davalı tarafından bilgi ve belge sunulmadığı, davacı vekilinin 09.07.2020 tarihli beyan dilekçesinden müvekkilinin kiracı olarak bulunduğu konutu tahliye ettiğini bildirdiği, davanın konusuz kaldığı, davacının adres kayıt sistemine göre 12.07.2019-23.01.2020 tarihleri adreste ikamet ettiği, elektrik aboneliği başvurusunun davalı tarafından yerine getirilmediği, aboneliğin geçmiş borçlarından önceki abonenin sorumlu olduğu, davacının davasında haklı olduğu gerekçesiyle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacı lehine yargılama giderlerine hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; davacının muvazaalı işlem yaptığını, ihtiyati tedbir kararından sonra kiralananı tahliye ettiğini bildirdiğini, davacının fiilen ikamet edip etmediğinin araştırılmadığını, kullanım hakkına sahip olduğunu ispatlayamadığını, salt kiracı olmasının yeterli sebep teşkil etmediğini, usulüne uygun kira sözleşmesi sunulmadığını, buna rağmen yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığını, hakkın kötüye kullanılamayacağını ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; mevzuata göre abonelik tesisinin başkasına ait borcun ödenmesi koşuluna bağlanmasının hukuka aykırı olduğu, abonelik tesisi talep edilen tesisatın bulunduğu taşınmazın davacı tarafından kiralandığına ilişkin kira sözleşmesinin dava dilekçesi ekinde sunulduğu, dosya kapsamında bulunan Haliliye Kaymakamlığı İlçe Nüfus Müdürlüğü yazısı ekindeki adres bilgileri raporuna göre, kira sözleşmesindeki adresin 12.07.2019-23.01.2020 tarihleri arasında yerleşim yeri adresi olarak bildirildiği, 15.07.2019 başlangıç tarihli kira sözleşmesini

müteakip işbu davanın açıldığı, abonelik sözleşmesi yapılması koşullarının somut olayda bulunduğu, davacının dava tarihinde dava açmakta haklı olduğu, yargılama sırasında taşınmazı tahliye ettiğini bildirdiğinin anlaşılması karşısında, Mahkemece konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik aboneliği tesisi nedeniyle yaratılan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) "Esastan sonuçlanamayan davada yargılama gideri" kenar başlıklı 331 inci maddesinin birinci fıkrası,

2. Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin 24 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, yukarıda yer verilen Yönetmelik hükümleri uyarınca abonelik başvurusu hakkının söz konusu kullanım yerini kullanma hakkına sahip kişiye ait olmasına, adres kayıtlarına göre davacının adreste ikamet etmesine, muvazaa olgusunun davalı tarafça dosya kapsamındaki delillerle ispat edilememesine, davacının dava açmakta haklı olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

11.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.