"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2022/57 E., 2022/197 K.
DAVA TARİHİ : 07.01.2015
Taraflar arasında görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesince, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili; müvekkillerinin davalıdan kavun tohumu satın aldıklarını, faturalarda da yazdığı üzere kendilerine tohumun ... marka olarak satıldığını, ancak bir süre sonra farklı bir tohum türü teslim aldıklarının anlaşıldığını, ektikleri cinsin diğerinden daha az verimli olup piyasa değerinin de düşük olduğunu, Bismil Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/94 D.İş sayılı dosyasıyla tespit yapıldığını ve uğradıkları zararın 69.200,54 TL olarak hesaplandığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 69.200,54 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 02.10.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle de tazminat talebini 75.670,66 TL’ye yükselttiklerini bildirmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yetki itirazında bulunmuş; esas yönünden ise müvekkilinin tohum üreticisi olmadığını, hazır ve ambalajlı olan ürünleri Şanlıurfa ilinde bulunan ... ...’un sahibi ...’tan satın aldığını, davanın anılan şahsa ihbarını talep ettiklerini, müvekkilinin söz konusu olay nedeniyle zarara uğramış olup kastı ve kusurunun bulunmadığını, tespit dosyasındaki bilirkişi raporunu kabul etmediklerini, davacıların zararının bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 14.10.2015 tarihli ve 2015/121 E. 2015/530 K. sayılı kararıyla; davacıların, davalıdan ... marka ve ambalajında da ... ...yazan kavun tohumunu satın aldıkları, bu durumun sipariş fişlerinden de anlaşıldığı, aldıkları bu tohumu tarlalarına ektikleri ve neticesinde farklı bir ürünün ortaya çıkması nedeniyle zarara uğradıkları gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacı ... için 17.347,40 TL, davacı ... için 4.696,62 TL, davacı ... için 19.027,01 TL, davacı ... için 24.815,17 TL ve davacı ... için 9.974,46 TL olmak üzere toplam 75.860,66 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 30.04.2019 tarihli ve 2016/17274 E. 2019/5563 K. sayılı ilamıyla; (1) no’lu bentte davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra (2) no’lu bentte, “Davanın, tohum satışından kaynaklı tazminat istemine ilişkin olup davacılar vekilinin, dava dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 69.200,54 TL talep ettiği, ıslah dilekçesiyle de talebini 75.670,66 TL’ye yükselttiği, Mahkemece tazminat talebinin her bir davacı için ayrı ayrı belirlenmek suretiyle ıslah talebi de dikkate alınarak kabulüne karar verildiği; muaccel hale gelen bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarıyla mütemerrit olacağı, ihtar mevcut değilse dava ve ıslah tarihlerinden itibaren faiz yürütüleceği, somut olayda da dava dilekçesiyle talep edilen miktar yönünden dava tarihinden, ıslah dilekçesiyle talep edilen bakiye miktar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren davalının temerrüde düştüğünün kabulü gerektiği, hal böyle olunca, ıslah edilen kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, hükmedilen tüm tazminata dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
3. Davalı vekilinin karar düzeltme istemi ise aynı Dairenin 08.04.2021 tarihli ve 2020/8366 E. 2021/3867 K. sayılı ilamıyla reddedilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıların, davalıdan aldıkları kavun tohumunun farklı bir cins olması nedeniyle raporda tespit edilen toplam 75.670,66 TL tutarında zararının oluştuğu ve bu tutarın davalıdan tahsilinin gerektiği, esasen Yargıtay Dairesince bu hususun bozma konusu yapılmayıp bozma kararının faizin başlangıç tarihine ilişkin olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne ve 75.670,66 TL tazminatın dava dilekçesiyle talep edilen tutarlar yönünden dava tarihinden, ıslah yoluyla artırılan tutarlar yönünden ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili; kararın esasına ilişkin bir itirazlarının bulunmadığını, ancak her bir müvekkili yönünden ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tek bir vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek, kararın düzeltilerek onanmasını ya da bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tohum satışından kaynaklı tazminat isteminde karşı yan vekalet ücretine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 57 ve 58 inci maddeleri,
2. 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1. 6100 sayılı Kanun’un “İhtiyari dava arkadaşlığı” başlığı altında düzenlenen 57 nci maddesinde; “(1) Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir:
a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması.
b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri.
c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması,”,
“ İhtiyari dava arkadaşlarının davadaki durumu” başlığı altında düzenlenen 58 inci maddesinde ise; “İhtiyari dava arkadaşlığında, davalar birbirinden bağımsızdır. Dava arkadaşlarından her biri, diğerinden bağımsız olarak hareket eder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
2. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 2022 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinde de “Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.” hükmü yer almaktadır.
3. Somut olaya gelince; eldeki dava birden fazla davacı tarafından açılmış olup, her bir davacı arasında ihtiyari dava arkadaşlığı söz konusudur. İhtiyari dava arkadaşlığının söz konusu olduğu durumlarda alacak tek bir dava ile istense de aslında her bir ihtiyari dava arkadaşı kadar dava söz konusudur. Bu nedenle, her bir davacı yönünden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ayrı ayrı hesaplanması gerekir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olmakla, kabul edilen tazminat miktarları üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kendisini vekil ile temsil ettiren her bir davacı için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, alacak toplamı üzerinden tek vekalet ücretine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, hükmün bozulmasını gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanmasını gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan Mahkeme kararının hüküm kısmının (9) no’lu maddesinin hükümden çıkarılarak yerine “Davacılar yargılamada kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı ... için 9.200,00 TL, davacı ... için 9.200,00 TL, davacı ... için 9.200,00 TL, davacı ... için 9.200,00 TL ve davacı ... için 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine" rakam ve ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
6100 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
21.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.