Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2079 E. 2024/273 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu meydana gelen ölümden dolayı, destekten yoksun kalanların açtığı tazminat davasında, dağıtım şirketinin sorumluluğu ve kusur oranının belirlenmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Dağıtım şirketinin, enerji nakil hattının bakım ve güvenliğinden sorumlu olduğu ve bu yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kazada kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, ölen kişinin kusurunun ise davalının sorumluluğunu ortadan kaldırmadığı değerlendirilerek, istinaf mahkemesinin tazminata hükmeden kararı onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1648 E., 2023/164 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/305 E., 2022/596 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

İhtiyari dava arkadaşı olan davacılardan ... yönünden hükmedilen maddi ve manevi tazminatların toplamı 27.319,44 TL, davacı ... yönünden hükmedilen maddi ve manevi tazminatların toplamı 51.729,55 TL olup, temyize konu edilen bu miktarlar ayrı ayrı Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; davalı vekilinin davacılardan ...'ye yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davalı vekilinin davacılardan ...........,yönünden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacılar vekili; müvekkillerinden ........,'ın eşi, ...'nin babaları olan ........,'nin 07.07.2010 tarihinde kendi nam ve hesabına çalıştığı esnada davalının sorumluluğundaki enerji nakil hattından elektrik akımına maruz kalarak vefat ettiğini, davalının enerji nakil hattını en az 2 metre mesafeden çekmesi gerekirken murisin çalışmakta olduğu binaya 1,60 metre mesafeden çektiğini, davalının hattı mevzuata uygun olarak çekmemesi, bakım ve onarımını yerine getirmemesi sebebiyle kazada sorumlu olduğunu, meydana gelen ölüm olayı nedeniyle müvekkillerinin desteklerini kaybettiklerini ve manevi olarak zarara uğradıklarını ileri sürerek; belirsiz alacak davası olmak üzere her bir müvekkili için ayrı ayrı 100.000,00 TL manevi tazminat ile şimdilik 3.000,00'er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; enerji nakil hatlarının olayın meydana geldiği binanın yapımından çok önce tesis edildiğini, sorumluluğun binanın emniyet mesafesi gözetilmeden yapılmasına onay ve ruhsat veren kurumlara yüklenmesi gerektiğini, müvekkiline kusur atfedilemeyeceğini, ceza davasında alınan bilirkişi raporunda davacının murisinin asli kusurlu olduğunun belirtildiğini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ...'ın eşi, diğer davacıların babası olan Veli'nin 07.07.2010 tarihinde meydana gelen kazada elektrik akımına kapılarak vefat ettiği, olayın meydana geldiği binanın önünden geçen 31,5 kV yüksek gerilim hattının Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'ne aykırı olacak şekilde binaya yatay mesafesinin 1.60 metre olduğu, davalının iddia ettiği gibi binanın enerji nakil hattından sonra inşa edilmiş olması halinde dahi Yönetmelik gereği enerji nakil hattı sahibi olan davalı şirketin enerji nakil hattının yapılmasından, bakımı ve işletilmesindeki eksikliklerden sorumlu olup, bu hatları kişilerin can ve mal güvenliği açısından tehlike arz etmeyecek şekilde inşaat etmek, bulundurmak, bu hatlara güvenli yaklaşma sınırının aşılması tedbirini almakla yükümlü olduğu, davalı ... şirketinin ağır özen yükümlülüğü ve kusursuz sorumluluğu bulunduğu, davacılar murisinin kazanın oluşumunda %30 oranında bölüşük kusuru bulunmakta ise de, davalının kusursuz sorumluluğunu ortadan kaldıracak, davalı ... ile eylem arasındaki nedensellik bağını kesecek nitelikte olmadığı, alınan tazminat bilirkişi raporunun hükme elverişli olduğu gerekçesiyle; davacılar tarafından açılan maddi tazminat davasının kabulü ile davacı ... için 327.676,08 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi, davacı ... için 12.319,44 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi, davacı ... için 36.729,55 TL maddi ve 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 07.07.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; olay sebebiyle savcılık tarafından alınan kusur bilirkişi raporunda muris ve dava dışı...un asli kusurlu, müvekkilinin ise tali kusurlu olduğunun tespit edildiğini, Mahkemece alınan raporda ise murisin %30, dava dışı ...'ın %30 ve müvekkilinin %40 kusurlu olduğunun belirtildiğini, bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların değerlendirilmediği gibi raporlar arasındaki çelişkinin de giderilmediğini, murisin ağır kusuru sebebiyle müvekkili ile meydana gelen sonuç arasındaki illiyet bağının koptuğunu, kazanın meydana geldiği yapının ilgili elektrik hattının tesisinden sonraki bir tarihte kaçak olarak inşa edildiğini, daha sonra belediyeden hukuka aykırı biçimde denetim ve kontrol yapılmaksızın ruhsatlandırıldığını, tüm bunlar karşısında yaklaşma mesafesinin bizzat bina sahipleri tarafından ihlal edildiğini, murise ve 3. kişilere ait olan kusurun müvekkiline yüklenmesinin kabul edilemeyeceğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik çarpması sonucunda davacıların desteğinin ölümünden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Olay tarihinde yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 58 inci maddesi.

2. 6100 sayılı Kanun'un 107 nci maddesi.

3. Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği’nin 5 ve 27 nci maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa yukarıda yer verilen hukuk kurallarının doğru şekilde uygulandığı, belirsiz alacak davası olarak açılan eldeki davada, uyuşmazlık konusu olay nedeniyle ortaya çıkan zarardan elektrik dağıtımını gerçekleştiren davalı ... şirketinin yapı maliki sıfatıyla kusursuz sorumlu olduğu, hükme esas alınan kusur raporunda tarafların kusur durumlarının çelişkiye yer vermeyecek şekilde tespit edildiği, alınan tazminat raporunun denetime elverişli olup destekten yoksun kalma nedeniyle davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının doğru şekilde belirlendiği, hüküm altına alınan manevi tazminat tutarı yönünden ise, davacının desteği olan eşini kaybetmesi nedeniyle yaşadığı elem ve üzüntü dikkate alındığında bu miktarın yerinde olduğu anlaşılmakla, davalı tarafı temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davalı vekilinin davacılardan ...'ye yönelik temyiz isteminin miktar itibariyle ayrı ayrı reddine,

2. Davacılardan Güllüzar yönünden temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.