"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
SAYISI : 2022/303 E., 2022/711 K.
DAVA TARİH İ : 02.06.2010
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacının 1989 yılında Bulgaristan’dan zorunlu göçe tabi tutularak Türkiye’ye geldiğini, Devlet Bakanlığınca hazırlanan göçmen evleri projesi (.../.........) kapsamında borçlandırılarak konut satın aldığını, bu bağlamda 12.800.000 TL (eski para) peşinat ödediğini, bu ödemenin konut maliyetinden düşülmesi gerekirken düşülmediğini ileri sürerek, bu ödemenin güncelleştirilerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 8.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsilini istemiş, ıslah ile talebini 13.920,00 TL’ye çıkartmıştır.
II. CEVAP
Davalı vekili; zamanaşımı, husumet itirazında bulunarak davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
1. Mahkemenin 16.06.2011 tarihli ve 2010/529 E., 2011/571 K. sayılı sayılı kararıyla; Ziraat Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğünün cevabi yazısına göre, davacının ödemiş olduğu peşinatın kredi borcundan mahsup edilmediği, davalının bu yöne ilişkin savunmasının kanıtlanmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkemenin kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 31.05.2022 tarihli ve 2022/2460 E., 2022/5242 K. sayılı ilamıyla; “ Davacının Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ileride maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 12.800.000 TL ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkı da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği dosya içeriği, aynı nitelikteki emsal dosyalar ve toplanan delillerle anlaşıldığı gibi bu hususlar tarafların ve mahkemenin de kabulündedir. Uyuşmazlık, yapılan peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan borçtan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, yapılan bilirkişi hesaplaması sonucu davacının 13.920,00 TL alacağı bulunduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde;Göçmenevleri Projesi kapsamında davacıya tahsis edilen konutun, ........'da inşaa edilen konutlar arasında yer aldığı, davacının konut tesliminden önce ileride mahsuba esas olmak üzere 12.800.000 TL (eski para) peşinat olarak ödediği, 06.04.1993 tarihli 84.736.376 TL ( eski para ) bedelli kredi sözleşmesi yapıldığı, Ziraat Bankasına yazılan müzekkereye verilen 09.03.2011 tarihli cevabi yazısından, davacının 12.800.000.-TL.'lik peşinat sonrası yapılan 84.746.376 TL.'lik ilk borçlanma sözleşmesine göre düzenlenen itfa tablosunun revize edilerek hak sahibince ödenen peşinatın düşültükten sonra 71.936.376 TL.'lik yeni bir itfa tablosu düzenlendiği, bu durumda davacı tarafından ödenen peşinatın borçlanma tutarından düşülerek mahsup edildiği görülmüştür. Bu durumda davacının yatırdığı peşinat miktarı, revize edilen itfa tablosu ve borçlandırılan miktar dikkate alındığında davacının ödediği peşinatın mahsup edildiği anlaşıldığından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” şeklinde bozulmasına karar verilmiştir.
B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Göçmenevleri Projesi kapsamında davacıya tahsis edilen konutun, .......,'da inşaa edilen konutlar arasında yer aldığı, davacının konut tesliminden önce ileride mahsuba esas olmak üzere 12.800.000 TL (eski para) peşinat olarak ödediği , 06.04.1993 tarihli 84.736.376 TL (eski para) bedelli kredi sözleşmesi yapıldığı, Ziraat Bankasına yazılan müzekkereye verilen 09.03.2011 tarihli cevabi yazısından, davacının 12.800.000 TL'lik peşinat sonrası yapılan 84.746.376 TL'lik ilk borçlanma sözleşmesine göre düzenlenen itfa tablosunun revize edilerek hak sahibince ödenen peşinatın düşüldükten sonra 71.936.376 TL'lik yeni bir itfa tablosu düzenlendiği, bu durumda davacı tarafından ödenen peşinatın borçlanma tutarından düşülerek mahsup edildiği, bu duruma göre, davacının yatırdığı peşinat miktarı, revize edilen itfa tablosu ve borçlandırılan miktar dikkate alındığında davacının ödediği peşinatın mahsup edildiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; itfa tablolarına göre karar veriliyor olmasının Anayasa Mahkemesi kararına aykırılık içerdiğini, maliyet hesaplarının hatalı olduğunu, davalı tarafından peşinatın mahsup edildiğini ispat edemediğini, konutun Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonundan gelen paralar ile değil de Avrupa Sosyal Kalkınma Fonu kaynaklarından gelen para ile inşa edildiğini belirterek, Mahkeme kararının bozularak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; sosyal konut projesinden konut sahibi olabilmek için yatırılan peşinatın konutun teslimi için yapılan sözleşmede belirlenen borçlanma miktarından mahsup edilmemesi nedeniyle alacağın tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
2. Mahkemenin, Yargıtayın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak doğabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen kararın bozma ilamına uygun olduğu, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle kararın onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
09.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.