Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2194 E. 2024/1822 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Vekilin, müvekkiline yapılan göz ameliyatında doktorun özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiasıyla açılan maddi ve manevi tazminat davasının reddine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki bilirkişi raporları ve hastanın ameliyat öncesi komplikasyonlar konusunda bilgilendirildiğine dair imzalı muvafakatname değerlendirilerek, davalı doktorun tıbbi kurallara uygun davrandığı ve kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle istinaf kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

Taraflar arasındaki maddi manevi tazminat davasından (vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklanan) dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 06.07.2004 tarihinde davalı şirkete ait sağlık kuruluşunda, diğer davalı doktor tarafından muayene edildiğini, kendisine göz içi lens operasyonu tavsiye edildiğini, davalı doktorun televizyonlardaki programları ve muayene sırasında son teknoloji, gözüne en uygun lens takılacağı beyanı üzerine operasyonda davalı doktoru tercih ettiğini, 09.07.2004 tarihinde, müvekkiline göz içi lens operasyonu yapıldığını, operasyondan kısa bir süre sonra opere edilen gözünde kanamalar geliştiğini, bu gözün giderek küçülerek diğer gözü ile boyut bakımından farklılıklar oluştuğunu, yine, operasyondan kısa bir süre sonra, müvekkilinin bu gözünün yansımalı bir şekilde görmeye başladığını, Hollanda'da bulunan ... Göz Hastanesinde yeniden muayene olduğunu, burada müvekkilini muayene eden hekim tarafından gözüne uygun olmayan lens tatbik edildiğini, ayrıca kullanılan lensin kullanımdan kalkan bir lens türü olduğunun rapor edildiğini, olayda müvekkilinin psikolojik olarak yıprandığını, zarara uğradığını beyan ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 5.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın, haksız fiil tarihden itibaren davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar vekili; davaya bakmakla Ticaret Mahkemelerinin görevli olmadığını, dosyanın Şişli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi gerektiğini, yine davalı ... yönünden husumet ve zamanaşımından davanın reddi gerektiğini, esasa ilişkin olarak; davacı iddialarının doğru olmadığını, hastaya uygulanan lensin yurtdışından ithal ve halen hem Avrupa'da hem de Türkiye'de kullanılmakta olan, TSE tarafından verilen ithal mal uygunluk belgesine sahip bir ürün olduğunu, davalı ... tarafından, davacının 06.07.2014 tarihinde muayene edildiğini, operasyonun ise davalının da bilgi dahisinde olan ve muvafakat ettiği Dr. ... tarafından yapıldığını, davalıların gerek operasyon öncesinde, gerek operasyon sonrasında davacı tarafa karşı olan tüm sorumluluklarını yerine getirdiklerini savunarak davanın reddini istemişlerdir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davalıların zamanaşımı def'inin, husumete ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği ve reddi gerektiği; dosyada mevcut Adli Tıp raporu ve en son İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı'nda çalışan 3 kişilik heyetten alınan ve birbirini teyit eden raporlarda davacının gözüne yapılan işlemde kullanılan lensin operasyon tarihinde hem ülkemizde hem de başka ülkelerde uygulanan yabancı menşeili, usulüne uygun ithal edilip, TSE tarafından uygunluk belgesi alınmış bir ürün olduğu, davacıya yapılan teşhisler sonucunda ve kişisel verileri uyarınca uygun operasyonun yapılmış olduğu ve bu operasyon sonrasında tedavi şeklinin davacının iddiası aksine sonuç verdiği, sorunlarının giderilmiş olduğu, davacının iddiasına rağmen dosyadaki rapor ve bu raporlar haricinde dosyadaki fotoğraflardan da operasyon yapılan gözde küçülme olmadığı gibi göz kapağına değil gözün içine yapılan bir operasyon olması dolayısıyla da küçülme olsa bile bunun davacıya yapılan müdahaleden kaynaklandığının ispatlanamadığı, operasyonu yapan ve teşhisi koyan hekimler yönünden herhangi bir kusur, meslekte acemiliklerinin bulunduğuna ilişkin alınan her iki raporda da herhangi bir değerlendirmenin bulunmadığı, bu haliyle teşhis ve operasyonu yapan hekimlere herhangi bir kusur ve ihmal yüklenemeyeceği, dosyada bulunan operasyon öncesi davacıdan alınan muvafakatname uyarınca da oluşacak riskler ve kompikasyonlar hususunda uyarıların yapılmış olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; karara esas teşkil eden Adli Tıp Kurumu raporunun denetime elverişli olmadığını, müvekkilin aydınlatılmış rızasının alınmadığını, davalı hekim tarafından, operasyon öncesi ve sonrasına ilişkin, risklere ilişkin hiçbir şekilde açık ve anlaşılır aydınlatma yapılmadığını, müvekkiline gözüne uygun olmayan eski tip lens uygulandığını, hekim seçme hakkının ihlal edildiğini, hasta doktor ilişkisinde davalıların en ufak kusurdan sorumlu olduklarını, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosyada alınan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, davalı doktorun uyguladığı tanı ve tedavinin tıbbi kurallara uygun olduğu, meydana gelen sonuçta bir kusurunun bulunmadığı, ayrıca alınan bilirkişi raporunda aydınlatılmış onam formuna göre de davacının bilgilendirildiği ve usulüne uygun olduğu anlaşıldığından mahkemece verilen ret yönündeki kararın yerinde olduğu gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf başvuru dilekçesinde yer alan beyanlarını tekrar ederek kararı temyiz etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, vekilin özen yükümlülüğüne aykırı davrandığı iddiasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1.Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 386 ncı ve devamı maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 6 ncı maddesi.

3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı ve 266 ncı maddeleri.

3.Değerlendirme

Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesine ve kararda belirtilen gerekçelere göre, Mahkemece hükme esas alınan raporların taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli olduğu, davalı hastane ve hastanede görevli davalı doktora kusur atfedilmediği, davacı hastanın müdahalenin Uzman Dr. Nur Özler tarafından gerçekleştirileceği ve operasyonun komplikasyonları konusunda muvafakatname imzaladığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.