Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2204 E. 2024/3 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalıya gayrimenkul alımı için borç olarak verilen paranın iadesi talebiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasında, alacağın muaccel olup olmadığı ve davalının temyiz başvurusunun reddine ilişkin ek kararın hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Davalının temyiz harcını eksik yatırmasına rağmen davanın reddine karar verildiğinden maktu harç yatırılması gerektiği, davalının maktu harcı yatırdığının anlaşılması ve alacağın muaccel olmadığına dair Bölge Adliye Mahkemesi kararının yerinde bulunması gözetilerek, davalının temyiz başvurusunun reddine dair ek karar kaldırılarak temyiz başvurusunun esastan incelenmesi neticesinde Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi

EK KARAR TARİHİ : 15.02.2023

SAYISI : 2022/3029 E., 2022/2709 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/532 E., 2022/256 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ancak Bölge Adliye Mahkemesince davalının temyiz başvurusu, başvuru harcını eksik yatırdığı ve tamamlanmadığı gerekçesiyle 15.02.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin reddine, davacının ise süresinde temyiz başvurusunda bulunmadığı gerekçesiyle 06.03.2023 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı ve 15.02.2023 tarihli ek kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacının, davalı kızına 15.04.2013 tarihinde gayrimenkul alım satım işlemleri için 64.205,03 Euro borç verdiğini, ancak davalının gönderilen bu parayı iadeye yanaşmadığını, bu nedenle 64.205,03 Euro alacak için Bakırköy 8. İcra Müdürlüğünün 2019/19073 E.sayılı dosyası ile takibe konulduğunu ancak davalının borca itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesin istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, davacının kötü niyetli olarak aleyhine takip yaptığını savunarak davanını reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin bulunmadığı, bu nedenle ödünç konusu paranın geri verilme zamanının taraflarca kararlaştırılmadığı, bu bakımdan muacceliyet için davadan önce bildirimin şart olduğu, dava açılmadan önce davacı tarafından usulüne uygun olarak davalıya keşide edilmiş bir ihtarnamenin bulunmadığı, farklı bir yol ile bildirim şartının yerine getirildiğinin ispat edilemediği, bu nedenle TBK'nın 392 nci maddesi kapsamında alacağın muaccel hale geldiğinden bahsedilemeyeceği, netice itibariyle davanın esasına taalluk eden TBK'nın 392 nci maddesi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davalının icra takibinden 20.11.2019 tarihinden haberdar olduklarının beyan ettiğini eldeki davanın 23.09.2020 tarihinde açılmış olduğunu, dolayısıyla huzurdaki davanın davalıya ödeme emrinin tebliğinden itibaren 6 hafta geçtikten sonra açılmış olması nedeniyle mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının takip tarihinden önce davalıya borcun ödenmesi konusunda ihtarda ya da bildirimde bulunmadığı, davalının, ödeme emrinin tebliği ile haberdar olduğu, bu tarihten itibaren 6 hafta sonunda borcun muaccel hale geleceğini, bu durumda takip tarihi itibariyle muaccel hale gelmiş bir borçtan söz edilemeyeceğini, zamanından önce açılan takip nedeniyle davanın reddi gerektiği, benzer bir olayda Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 20.10.2016 tarihli ve 2015/13496 E., 2016/18868 K. sayılı ilamında da aynı şekilde karar verildiği, Mahkemece davacının talebinin açıklanan nedenlerle reddine karar verilmiş olmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediği, davacının bu yöne ilişkin istinaf itirazının reddine, davacının vekalete ilişkin istinaf itirazının incelemesinde; açılan dava TBK'nın 392 nci maddesi düzenlemesi kapsamında davanın açılmasına yeterli ön koşul gerçekleşmediğinden usulden reddedildiğine göre davalı yararına avukatlık asgari ücret tarifesinin 7 nci maddesi gereğince maktu vekalete hükmedilmesi gerekirken dava değeri üzerinden nispi vekalet ücreti taktir edilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğu, kararın bu yönüyle kaldırılıp yeniden hüküm ihdası gerektiği belirtilerek davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile, Bakırköy 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 17.06.2022 tarihli ve 2021/532 E., 2022/256 K. sayılı kararının kaldırılmasına, davacının davasının reddine, peşin alınan 4.830.34 TL harçtan alınması gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile arta kalan 4.749,64 TL harcın istem halinde davacıya verilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan ...Ü.T gereğince hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince verilen karar davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiş ancak Bölge Adliye Mahkemesince davalının temyiz başvurusu, başvuru harcını eksik yatırdığı ve tamamlanmadığı gerekçesiyle 15.02.2023 tarihli ek karar ile temyiz dilekçesinin reddine, davacının ise süresinde temyiz başvurusunda bulunmadığı gerekçesiyle 06.03.2023 tarihli ek karar ile temyiz başvurusunun reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına ve ek kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; davanın esastan reddi ile nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, ek kararın kaldırılarak kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, gayrimenkul alım satımı için borç olarak verilen paranın iadesine yönelik başlatılan takibe vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7 nci maddesi.

2. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'un 392 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesince, başvuru harcını eksik yatırdığı ve tamamlanmadığı gerekçesiyle 15.02.2023 tarihli ek karar ile gerekçesi ile davalının temyiz isteminin reddine karar verilmiş ise de davaların reddedilmesine karar verilmesi durumunda gerek istinaf gerekse temyiz başvurusu sırasında maktu harç alınması gerekir. Buna göre İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmesi nedeniyle istinaf isteminde bulunulması halinde maktu harç alınması gerektiği gibi Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin kabulü ile davanın reddi ile kararın temyizi halinde ve maktu harç alınması gerekeceğinden ve davalının maktu temyiz harcı yatırdığı anlaşıldığından istinaf mahkemesince davalının temyiz talebinin reddine dair karar hatalı olmakla, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesinin davalının temyiz talebinin reddine ilişkin 15.02.2023 tarihli ek kararının kaldırılarak davalının temyiz talebinin esastan incelenmesi gerekmiştir.

2. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere, temyiz edenin sıfatına ve davalı taraf lehine hükmedilen vekalet ücretinin yerinde olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

08.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.