Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2220 E. 2024/289 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı tarafından Hazine'den satın alınan ancak sonradan tapusu iptal edilen taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun olarak davalıya karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak doğuran hususları gözeterek hüküm kurduğu ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun da uyuşmazlığı çözer nitelikte olduğu değerlendirilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/683 E., 2023/40 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; yapılan ihale sonucunda müvekkilinin 22.01.2004 tarihinde tapudan da devir almak suretiyle 462 m² arsa vasıflı taşınmazı satın aldığını ancak taşınmaz üzerinde fuzuli işgal halinde olan dava dışı üçüncü şahsın idare mahkemesinde satışın iptaline yönelik açtığı davanın kabulüne karar verildiğini, bunun üzerine davalının da kendisine yönelik tapu iptal ve tescil davası açtığını, bu davanında aleyhinde sonuçlandığını, buna ek olarak dokuz yılı aşkındır taşınmazı kullanamadığını, kendisine karşı açılan tapu iptal tescil davası nedeniyle de masraf yapmak zorunda kaldığını ileri sürerek; ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkelerine göre belirlenecek değerinden şimdilik 97.500,00 TL ile diğer zararları için de şimdilik 500,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile taşınmazın rayiç değeri olan 545.977,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zamanaşımını uğradığını, ihalesi yapılan Ula İlçesi .........., Beldesi ........... mevkiinde bulunan Hazine adına kayıtlı 9 pafta 2918 parsel nolu 462 m² yüzölçümlü taşınmazın 18.12.2013 tarihinde yapılan ihale ile davacıya satılarak teslim edildiği, dava konusu taşınmazın fuzuli şagili... tarafından Muğla İdare Mahkemesinde dava açıldığı ve idari işleminin iptaline karar verildiği, kararın temyiz incelemesinde olduğu ve henüz kesinleşmediği, dolayısı ile taşınmazın tapusu halen davacının üzerinde olduğu ve Hazine uhdesine geçmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 30.10.2014 tarihli ve 2013/425 E., 2014/575 K. sayılı kararıyla; davacı tarafından davalı idareye ödenen ihale bedelinin, çeşitli ekonomik etkenler nedeni ile azalan alım gücünün enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışlar, memur maaş ve işçi ücretlerindeki artışların ortalamaları alınmak sureti ile İdare Mahkemesi kararının kesinleştiği 31.10.2011 tarihi itibarıyla belirlendiği gerekçesiyle; 500,00 TL'lik masraf talebi yönünden davanın reddine, davacının ödenen ihale bedelinin iadesine yönelik talebinin kısmen kabulü ile 218.260,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 05.04.2017 tarihli ve 2015/11722 E.,2017/3985 K. sayılı ilamıyla; (1) numaralı bentle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine karar verildikten sonra, (2) numaralı bentte; Mahkemece ıslah dilekçesi ve sözleşmenin geçerli olarak kurulduğu göz önüne alınarak davacının rayiç değer talebi doğrultusunda hüküm kurulması gerekirken, güncellenmiş değer üzerinden hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda verilen 07.03.2018 tarihli ve 2017/285 E., 2018/124 K. sayılı kararla; davanın kısmen kabulü ile 483.399,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

C. İkinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.04.2021 tarihli ve 2020/5352 E.,2021/3804 K. sayılı ilamıyla; "...Mahkemece; davacının ihale ile sadece dava konusu arsayı satın aldığı nazara alınarak davaya konu arsanın ifanın imkansız hale geldiği 31.10.2011 tarihteki rayiç değerinin hesaplanması için, bölgedeki emsal olabilecek taşınmazlardan ifanın imkansız hale geldiği tarihe yakın dönemlerde satış akdine konu edilenlerin belirlenerek akit tablolarının getirtilmesi; bunun yanında, belediye vb. kuruluşlardan yörede yapılan taşınmaz satışlarıyla ilgili araştırma yapılması ve sonrasında bilirkişi aracılığıyla emsal taşınmazlar ile davaya konu taşınmazın büyüklük ve çevre özellikleri de nazara alınarak karşılaştırılmasının yapılması; yaygın ve herkesin kabul edebileceği rayiç değer belirlenmek suretiyle rapor sonucunda belirlenen taşınmazın değerinin, Mahkemece hükmedilen miktardan daha az olması durumunda raporda belirlenen rayiç değere, yüksek olması durumunda ise (aleyhe hüküm verme yasağı gözetilerek) 483.399 TL'ye hükmedilmesi gerektiği dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, hüküm vermeye elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmaya gerektirmiştir..." gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

D. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma doğrultusunda ifanın imkansız hali geldiği 31.10.2011 tarihinden önceki emsal satış kayıtları dosyaya getirtilerek incelendiği, bilirkişilerden buna yönelik rapor alındığı, raporda dava konusu edilen taşınmaza emsal alınan aynı yer 2858 nolu parselin eksik ve üstün nitelikleri dikkate alınarak dava konusu taşınmazın m² birim fiyatının 1.027,00 TL, yüzölçüm ile çarpılması sonucu 2011 yılı değerinin 472.420,00 TL olduğunun belirtildiği, belirlenen bu bedelin 07.03.2018 tarihli kararda hükmedilen miktardan daha az olduğu gerekçesiyle, 472.420,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili, rapora itirazlarının yeterince nazara alınmadığını, hükme esas bilirkişi raporunun incelemesi sonucunda, dava konusu taşınmazın 2011 yılı arsa değerinin 460 m² x 1.027,00 TL/m2=472.420,00 TL edeceğinin hesaplandığı; ancak bu tutarın, ilk karara esas bilirkişi raporunda tespit edilen 218.260,00 TL arsa bedelinden çok daha yüksek bir bedel olması, raporun somut ve bilimsel verilere dayanmaması, taşınmaza emsal olabilecek resmi satış senetlerindeki bedellerin ve diğer araştırmaların yapılmaması nedeniyle alınan bilirkişi raporunun hüküm vermeye elverişli olmadığını ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; davacının davalı Hazineden devir yolu ile almış olduğu taşınmazın, dava dışı 3. kişi tarafından satışın iptaline yönelik açılan dava ve bu dava sonrası davalı Hazine tarafından açılan dava sonucunda tapusunun iptal edilmesi nedeniyle, taşınmazın rayiç değerinin tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı, 09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen Mahkeme kararının uyulan bozma ilamında belirtilen hukuki esaslar gereğince verildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve uyuşmazlığı çözer mahiyette olduğu, bozmaya uymakla kesinleşen ve karşı taraf yararına usuli kazanılmış hak durumu oluşturan kısımlar hakkında Mahkemece yeniden inceleme yapılmasına imkân bulunmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

22.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.