"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki muarazanın önlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; vekil edeninin eczacılık mesleğini icra etmekte olduğunu, davalı kurum tarafından yürütülen bir inceleme ve kontrol çalışması neticesinde işleme konan 22.03.2017 tarih ve 3 sayılı eczane durum tesbit raporuna göre vekil edeninin kuruma fatura ettiği 49 adet reçetenin, reçete sahibinin bilgisi dışında düzenlenmiş ve temin edilmiş olduğu, söz konusu reçeteler nedeniyle oluşan kurum zararından vekil edeninin de sorumlu olduğu belirtilerek, 49 adet reçete bedeli toplamı olan 3.301,03 TL'nin ve protokolün 6.17. maddesine istinaden 34.291,30 TL cezai şartın tahakkuk etmiş kurum alacaklarından mahsup edileceğinin 13.04.2017 tarihli ve E. 2112563 sayılı yazısı ile vekil edenine bildirildiğini, vekil edeninin kasıtlı olarak kuruma sahte reçete fatura etmediğini, vekil edeninin mevzuata uygun şekilde tanzim edilen reçetelerin işlemini yaptığını, sistemin işletiminden kaynaklanan hata ve kusurlar dolayısıyla oluşan zararlardan kurumun sorumlu olduğunu, vekil edeninin bir kusuru bulunmadığını, işbu işlemin iptali ile muarazanın men'inin gerektiğini belirterek, davalı idarenin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunun tesbitine ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili, davacının protokol hükümlerine aykırı davranışı nedeniyle uygulanan işlemin doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında imzalanan 2016 yılı Eczane Protokolünün 5.3.10. madde hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere bu maddenin uygulanması için eczacı yada çalışanlarının kasıtlı olarak kuruma sahte ilaç fiyat küpürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura ederek kurumu zarara uğratmaları gerektiği, ancak hasta ifadesi dışında kurum yetkililerince düzenlene raporda reçetelerin sahte olduğuna ilişkin somut bir tesbitin ve hastaların mevcut klinik durumları ile ilgili daha ileri bir değerlendirme yapılmadığı, reçeteler sahte olsa bile sahte reçete veya sahte raporun eczacı yada eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde bu madde hükmünün uygulanabileceği, böyle bir kasıt olduğunun ise dosya kapsamı ile açığa çıkmadığı, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 15.04.2019 tarihli raporda da davalı kurum işleminin yerinde olmadığının mütalaa edildiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kurumun 11.02.2016 tarihli ve 864745 sayılı işleminin iptaline, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili, açılan dava ile taraflar arasında imzalanan sözleşme uyarınca, davacı hakkında uygulanan kurum işlemlerinin iptali talep edildiğini ve yapılan yargılama neticesinde davacının davasının kabulüne karar verildiğini, Mahkemenin kararı eksik inceleme ile verilmiş olup hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının Mahkemece dikkate alınmadığını, davacının protokole aykırı davrandığının açık olup, kurum işlemlerinin hukuka uygun olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporunun hükme esas alınmaya yeterli olduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde bulunduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü aynı nedenlerle; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından verilen cezai şart ve reçete bedeli yaptırım kararının iptali, muarazanın giderilmesi ve maddi tazminat istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2016 yılı Eczane protokolünün 5.3.10. maddesi: ''Eczacı ya da eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 (on) katı tutarında cezai şart uygulanarak eczacı uyarılır. Tekrarı halinde reçete bedelinin 20 (yirmi) katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 1 (bir) yıl süreyle sözleşme yapılmaz. Ancak, söz konusu sahte ilaç fiyat kupürü/sahte karekod, sahte reçete veya sahte raporun eczacı ya da eczane çalışanları dışında üçüncü kişilerin dahli ile Kuruma fatura edildiğinin yapılacak araştırma ve/veya inceleme sonucunda tespit edilmesi halinde, bu madde hükmü uygulanmaz'' hükmünü,
4.3.6 maddesi; “Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiilerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedeli ödenmez (5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmünü içermektedir.
3.Değerlendirme
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve yukarıda açıklanan protokol hükümlerinin davacı eczacı aleyhine gerçekleşmediğinin hükme elverişli bilirkişi raporu ile de tespit edildiğine göre verilen karar yerinde olduğundan davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerekir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.