"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, bozmaya uyan Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahkeme kararı duruşma istemli olarak davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 04.06.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekili Avukat Merve Binat ile davalı vekili Avukat ...'in sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davacı sitenin kuruluşundan beri kendi imkanları ile konutlarda kuyu suyu kullandığını, davalının siteye gönderdiği 08.06.2012 tarihli yazı ile içme suyu şebekesinin yenilenmesi, projesinin verilmesi, Belediyece getirilen suyun bağlanarak ferdi aboneliğe geçilmesi aksi halde kuyu sularının kesileceğinin ihtar edildiğini, Belediyenin suları keserim tehdidi ve zorlaması hem de su şebeke ve bağlantılarına hiç karışmaması nedeniyle site yönetiminin, konutların suyunun temini için mecburi olarak, etaplar halinde Belediye adına su tesisatını ve konutlara bağlantılarını yaptırdığını, davacının bu işler için toplam 1.249.308 TL harcama yaptığını, davalının sorumluluk ve görevi gereği yapması gerektiği halde kendileri tarafından yapılan masrafların taraflarına ödenmesi için Belediyeye ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını ileri sürerek, 1.249.308 TL'nin ihtarname tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; iddia edilen masrafların yapıldığı tarihte davalı idarenin henüz kurulmadığını, husumetin Bitez Belediyesini tüm alacak ve borçları ile devralan Bodrum Belediyesine ait olduğunu, Belediyenin suyun mutlaka su sayaçlarından geçmesi gerektiği konusunda site yönetimini uyardığını, davaya konu olan işin maliyetinin fahiş bir meblağ olmasının emsal örneklere göre mümkün olmadığını, dosyaya sunulmuş olan fatura örneklerinde yapılan işin veya alınan araç gereçlerin net bir şekilde belirtilmediğini, bazı faturaların "ilave masraflar" adı altında kesildiğini ve yapılan işin ya da kullanılan malzemenin nevinin belirtilmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 01.06.2016 tarihli ve 2017/1235 E., 2018/11051 K. sayılı kararıyla; davacı sitenin Belediye hizmet bölgesi içerisinde kaldığı, öncesinde kuyu suyu ile site ihtiyaçları karşılanırken Belediyenin gönderdiği 08.06.2012 tarihli yazı üzerine, davaya konu içme suyu şebekesinin Belediye adına davacı site yönetimi tarafından imal ettirildiği, site içerisindeki parseller arasından geçen yollar imar yolları olduğu için, imar yollarındaki su şebekesi tesisatının döşenmesi ve şebeke suyu hattının tüm parsellerin en az bir yol cephesinden geçirilme görevinin Belediyeye ait olup bunu özel kişilere yükleyemeyeceği, davaya konu edilen tesisat yer altında kaldığından hepsinin sökülmesi ve incelenmesi pek çok zarara ve zaman kaybına yol açacağı gibi zorunlu da görülmediğinden, tesisatın keşif tarihi itibariyle eksiksiz çalıştığı ve kayıtların tetkiki ile de maliyet bedelinin hesaplanabildiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 1.102.401,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, ilave işler adı altında toplanan 146.907,00 TL tutarındaki alacak isteminden feragat edildiğinden, bu tutara ilişkin davanın reddine karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Birinci Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 06.11.2018 tarihli ve 2017/1235 E. 2018/11051 K. sayılı ilamla; davalı tarafın sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, davacının yasal ticari defterleri incelenerek ve sunduğu faturalar toplamı dikkate alınarak belirlenen miktar üzerinden karar verilmesinin isabetsiz olduğu, davacının dava konusu su şebeke ve bağlantıları için yaptırmış olduğu projeler de dikkate alınarak dava konusu işin yapılması için gerekli olan gerçek maliyet miktarının yapıldıkları tarih itibariyle değerlerinin tespit edilmesi, davacı tarafın bu harcamalara ilişkin sunduğu belgeler de dikkate alınarak alacaklı olduğu miktarın uzman bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile belirlenmesi ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.
B. İkinci Bozma Kararı
1. Bozma ilamına uyan Mahkemenin 19.02.2020 tarihli ve 2019/32 E., 2020/96 K. sayılı kararıyla; davalıya ait imar yollarındaki su şebekesi tesisatının döşenmesi görevinin, Belediyenin gönderdiği 08.06.2012 tarihli yazı üzerine, Belediye adına davacı site yönetimi tarafından imal ettirildiği, davaya konu edilen tesisat yer altında kaldığından bilirkişi heyetince kendilerine verilen yerinde inceleme yetkisi ile birlikte detaylı bir inceleme sonrası maliyet bedelinin hesaplanabildiği, bu bağlamda yapılan hesaplama ile tespit edilen 697.750,79 TL tutarındaki maliyetin esasında davalı tarafından yapılması gereken iş olup, susuz kalınmaması için ve davalı namına davacı site tarafından yaptırıldığı, bu miktar yönünden davacının davasında haklı bulunduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin 404.650,21TL'lik talebin reddine karar verilmiş; karara karşı, davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairece verilen 22.02.2021 tarihli ve 2020/10432 E. 2021/1760 K. sayılı ilamla; "Davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddedikten sonra, "....O halde, Mahkemece; bozmanın gereği tam olarak yerine getirilerek yapıldığı tarihteki yasal mevzuat ve belediyeden onaylanan projeye göre davacı tarafından yapılan harcamaların hangilerinin içme suyu şebekesi tesisi için zorunlu masraf, hangilerinin davacı sitenin özel ihtiyacına binaen yapılmış olduğunun belirlenmesi için bilirkişi heyetinden taraf mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınması ve hasıl olacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporuna göre yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile 697.750,79 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine, 146.907,00 TL'lik talebin feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; bozma sonrasında alınan raporun önceki rapor ile aynı olduğunu, müvekkil idarenin yatırım programında olmayan işi mevzuat gereği yapmak zorunda olmadığını, imar planı düzenlenirken Belediye görüşü alınmadığını, davacı site yönetiminin de harcamalara katılım payı ödemesi gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tarafından yaptırılan su şebekesi tesisatı giderlerinin davalı idareden tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
09.05.1960 tarihli ve 21/9 ile 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.
3. Değerlendirme
Bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, önceki temyiz incelemesinde ileri sürülmeyen hususların sonradan ileri sürülemeyeceği, alınan bilirkişi raporu ile bozma ilamında belirtilen hususların zorunlu gider kapsamında değerlendirildiği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Mahkeme kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,17.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine,1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.