"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1542 E., 2023/150 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/1705 E., 2022/260 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 07.11.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.
Belli edilen günde gelen davacı vekilleri Avukat ... ve Avukat... ile davalı vekili Avukat ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin daha derinlemesine incelenmesi heyetçe zorunlu görüldüğünden, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 24 üncü maddesinin birinci fıkrası ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 21 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca görüşmenin bırakıldığı 05.02.2024 tarihinde Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; 03.10.2012 tarihinde imzalanan rödövans sözleşmesi uyarınca, müvekkilinin S:34714 ruhsat numaralı kömür sahasından maden işletmeciliği yaparak üreteceği kömürü elektrik santralinde tüketerek, üreteceği elektrik enerjisi üzerinden rödövans bedelinin davalıya ödenmesini üstlendiğini, sözleşme devam ederken taraflar arasında rödövans bedelinin ne şekilde hesaplanacağına ilişkin uyuşmazlık doğduğunu, davalı tarafından gönderilen yazılarda, santralin brüt enerji üretiminin rödövans fiyatı ile çarpılması sonucunda hesaplanacak olan miktar üzerinden rödövans bedelinin tahakkuk ettirilmesi gerektiği ve santralde brüt enerji üretimi tespitini yapabilen bir sayaç sistemi bulunmadığı, brüt enerji üretimi tespitini yapabilen ilave bir sayaç kurulana kadar geçen sürede rödövans tahakkuklarının, Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ) tarafından geçici kabulü yapılan ve onaylanan sayaç tarafından yapılan ölçümlere %10 oranında iç tüketim miktarı eklenerek hesaplanacak olan tahmini brüt enerji üretimi üzerinden gerçekleştirilmesinin uygun görüldüğünün bildirildiğini, daha sonra bu formüle göre davalı tarafından fatura tanzim edilerek gönderildiğini, bu faturaların kabul edilmeyerek davalıya iade edildiğini, davalının bahsi geçen rödövansın hesaplanmasına ilişkin taleplerinin sözleşmeye ve mevzuata aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu işletmede hali hazırda taraflar arasındaki rödövans sözleşmesine ve mevzuata uygun bir ana sayaç varken ikinci bir yeni sayaç kurulmasına sözleşmeye ve mevzuata göre gerek ve zorunluluk bulunmadığını, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) mevzuatı gereği tesis edilen sayacın TEİAŞ tarafından ana sayaç olarak tanımlandığını, TEİAŞ’ın ölçüm için kabul ettiği ana sayaç dışında mevzuatta enerji ticareti için başka bir sayaç tanımı bulunmadığını, brüt enerji miktarının da sözleşmede yeter derecede tanımlanmadığını, rödövansa esas tahakkukun TEİAŞ ana sayacı üzerinden ölçülen üretim miktarı üzerinden yapılması gerektiğini, davalının talebinin santralde enerjiyi üretmek için iç tüketimde harcanılan ve satılmayan enerji üzerinden de rödövans alınmasına yol açtığını, eğer davalının amacının, toplam üretilen kömür miktarı üzerinden rödövans tahakkuku yapmak olsaydı rödövans tahakkukunun üretilen kömür miktarı üzerinden yapılacağının sözleşmede ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerektiğini, ikinci bir sayaç kurulmasını isteyen davalının bu davranışının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı tarafından düzenlenen Mayıs ve Haziran 2019 aylarına ilişkin faturalardaki ana sayaç ile belirlenen üretim miktarlarına iç tüketim adı altında %10 orarındaki ilave edilen tutarlar için davalıya 1.501.937,91 TL için borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; taraflar arasında 03.10.2012 tarihinde termik santral kurma şartlı rödövans sözleşmesi imzalandığını, rödövans miktarının brüt enerji üzerinden enerji santrali ana sayacından alınması gerektiğini fakat bu doğrultuda bir sayaç bulunmadığı için teknik hesaplamalar ile iç tüketimin hesaplanarak rödövans tahakkukuna yansıtıldığı, yapılan rödövans tahakkuklarının mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporlarında, taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme kapsamında rödovans miktarının belirlenmesinde, iç tüketimin de dahil edileceğine ve iç tüketimin ana sayaç değerinin %10'u olarak alınacağına dair hüküm bulunmadığı, santralin iç tüketim değerlerinin ilgili hesaplamalara dahil edilmemesi gerektiğinin belirtildiği, söz konusu iki bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının davalıya 1.501.937,91 TL borcu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığını, davaya konu rödovans sözleşmesine göre aylık üretilen brüt (kwh) enerji miktarı üzerinden enerji santrali ana sayacından alınacak değerlere göre tahakkuk yapılacağını, satışa esas sayaç verilerinin üretici firma ile TEİAŞ'ı bağlanmakta olup müvekkilini bağlanmadığını, müvekkilinin sorumluluğu ve kontrolünde olmayan santral iç tesislerinden kaynaklanan enerji tüketiminin rödövans tahakkuklarından hariç tutulması talebinin sözleşme hükümlerine uygun olmadığını ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; taraflar arasında 03.10.2012 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca rödövans bedelinin ne şekilde hesaplanacağına ilişkin uyuşmazlık doğduğunu, davalı kurumun sözleşme dışı uygulamış olduğu % 10 iç tüketim oranının mevzuatta bir dayanağının bulunmadığı, bilirkişi raporlarında taraflar arasında imzalanan sözleşme kapsamında rödovans miktarının belirlenmesinde, iç tüketimin de dahil edileceğine ve iç tüketimin ana sayaç değerinin %10'u olarak alınacağına ilişkin bir sözleşme hükmünün bulunmadığı, anılan sözleşme uyarınca rödovans bedeli belirlenirken tek hat şemasında gösterilen sayaçlardan okunacak iletim sistemine elektrik enerjisi veriş değerlerinin esas alınması gerektiği ve santralin iç tüketim değerlerinin ilgili hesaplamalara dahil edilmemesi gerektiğinin belirtildiği, iki ayrı bilirkişi raporunun da hüküm kurmaya yeterli ve elverişli olduğu gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, rödövans sözleşmesi uyarınca ödenecek bedelinin belirlenmesine yönelik muarazanın giderilmesi ve menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 357 nci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Taraflar arasında düzenlenen 03.10.2012 tarihli rödövans sözleşmesinde; davacı kiracının, kömür sahasını rödövans karşılığında işleterek, kuracağı bir termik santralde elektrik enerjisi üreteceği düzenlenmiş, sözleşme süresinin, santralin işletmeye alındığı tarihten itibaren 30 yıl olacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşmenin rödövans ödemesine ilişkin 6 ncı maddesinin beşinci bendi; “Rödövans miktarına esas rakam, aylık üretilen brüt (kwh) enerji miktarı üzerinden enerji santralı ana sayacından alınacaktır.” şeklinde düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık rödövans bedelinin belirlenmesine ilişkindir. Davalı kiraya veren, santralde üretilecek brüt elektrik üzerinden rödövans tahakkuku yapılabilmesi için yeni bir sayaç kurulmasını davacı kiracıdan istemekte, davacı kiracı ise TEİAŞ’ın ölçüm için kabul ettiği ana sayacın sözleşmedeki şartları sağladığı, buna ilave bir sayacın olmadığını beyan etmektedir. Davalı kiraya veren tarafından, brüt elektrik enerjisi üretimi tespitini yapabilen bir sayaç sistemi kurulana kadar geçen sürede rödövans tahakkuklarının, TEİAŞ tarafından geçici kabulü yapılan ve onaylanan sayaç tarafından yapılan ölçümlere %10 oranında iç tüketim miktarı eklenerek hesaplanacak tahmini brüt enerji üretimi üzerinden gerçekleştirilmesinin uygun görüldüğü davacıya bildirilmiş ve faturalar da bu şekilde düzenlenmiştir. Öncelikle, rödövans sözleşmesinde ifade edilen “elektrik santrali ana sayacının” davacı ile TEİAŞ arasında düzenlenen sözleşmede belirlenen ana sayaç olduğunun kabulü, sözleşmenin nisbiliği ilkesine aykırıdır. Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği; sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. Davalı kiraya verenin, taraf olmadığı bir sözleşme ilişkisi kapsamında, elektrik satışına esas alınacak ölçümü kabul ederek buna göre rödövans tahakkuku yapılması beklenemez. Rödövans sözleşmesinde, rödövans bedelinin işletmecinin üreteceği elektrik enerjisi üzerinden hesaplanacağı kabul edilmiş olup kiracının iç tüketimi kapsam dışında bırakılmamıştır. Sözleşmede yer alan “brüt” ifadesi de iç tüketimin rödövans bedeline dahil edileceğini göstermektedir. İlk Derece Mahkemesince; santralde, ölçüm yapılan sayaçtan önce iç tüketim için kullanılan enerji miktarı olup olmadığına ilişkin bir tespit ve değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır.
2. Hal böyle olunca, İlk Derece Mahkemesince; santralde keşif yapılarak, ölçüm yapılan sayaçtan önce tüketilen elektrik enerjisi olup olmadığının belirlenmesi, iç tüketim için kullanılan miktar olması halinde bunun belirlenmesinin ve iç tüketimi de belirlemeye yönelik ana sayacın tesisinin mümkün olup olmadığı üzerinde durulması ve buna göre rödövans bedelinin iç tüketim de dahil edilerek hesaplanması gerektiği göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA,
3. İlk Derece Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,
17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.02.024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.