Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2283 E. 2024/380 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Elektrik çarpması sonucu meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak açılan maddi ve manevi tazminat davasında, yerel mahkemenin bozmaya uyma kararına karşı yapılan temyiz itirazlarının değerlendirilmesi.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin bozma kararında belirtilen hususlara uygun hareket etmesi, bozma ile kesinleşen hususların karşı taraf lehine kazanılmış hak teşkil etmesi, avukatlık ücretinin takdirinde bir isabetsizlik bulunmaması ve ıslah hakkının yargılamada bir kez kullanılabileceği gözetilerek, yerel mahkemenin bozmaya uyma kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/257 E., 2022/279 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin, 17.04.2008 tarihinde davalı şirketin bakım ve sorumluluğunda bulunan elektrik direğindeki akıma kapılarak ağır şekilde yaralandığını, vücut fonksiyonlarını %51 oranında kaybettiğini, olay nedeniyle elem, ızdırap ve üzüntü yaşadığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 2.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 28.04.2011 havale tarihli dilekçesi ile maddi tazminat talebini 111.144,92 TL'ye yükselmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkili şirkete husumet yöneltilemeyeceğini, olayın davacının binanın üst kat dış cephesini boyarken elinde bulunan 2 metre uzunluğundaki demir boru ekli fırçanın orta gerilime temas etmesi sonucu gerçekleştiğini, davacının elektrik akımına kapıldığını, olaya konu OG hattının Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği'nde belirtilen güvenlik mesafesine uygun tesis edildiğini, enerji nakil hatlarının bakım ve onarımlarının periyodik olarak yapıldığını, bu nedenle meydana gelen olayda müvekkili şirketin herhangi bir ihmal veya kusurunun bulunmadığını, davacının boyacı olup işçi olarak istihdam edildiğini, işveren olarak boyama işini yaptıran şahsın gerekli tedbirleri almakla yükümlü olduğunu, olayın meydana gelmesinde işverenin ve dikkatsiz çalışan davacının kusurlu olduğunu, yapı ruhsatı olmayan ve yapı kullanma izni bulunmayan binalara hizmet götüren ilgili belediyenin de ayrıca kusurunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemece verilen 10.06.2014 tarihli ve 2008/831 E., 2014/506 K. sayılı kararla; yargılama sırasında alınan 22.10.2010 tarihli kusur raporu doğrultusunda, davanın kabulüne, 111.144,92 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairemizin 07.09.2015 tarihli ve 2015/1992 E., 2015/13616 K. sayılı ilamıyla; meslekte kazanma gücü kaybının Adli Tıp Kurumundan rapor alınarak tespit edilmesi ve varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

B. İkinci Bozma Kararı

1. Bozmaya uyan Mahkemece verilen 20.02.2019 tarihli ve 2015/1119 E., 2019/94 K. sayılı kararla; davacının % 5,1 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı ve olayda davacının % 25 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 20.000,00 TL manevi tazminat ile 2.000,00 TL maddi tazminatın olay, 27.687,27 TL maddi tazminatın ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; karara karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairece verilen 02.03.2020 tarihli ve 2020/136-E., 2020/1901 K. sayılı ilamla; davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, maluliyete ilişkin raporların, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü veya Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri dikkate alınarak düzenlenmesi gerektiği, dosya içindeki raporların çelişkili olduğu, mahkemece Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü dikkate alınarak raporlar arasındaki çelişkiyi giderir nitelikte, ayrıntılı, gerekçeli, taraf ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği, kabule göre de haksız fiilden kaynaklı tazminata olay tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiğinden bahisle, karar bozulmuştur.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp Kurumundan alınan 16.11.2021 tarihli rapor ile davacının geçici iş görmezlik süresinin 18 ay olduğunun, 1 ay süreyle başkasının yardımına gereksinim duyduğunun ve %22,2 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunun tespit edildiği, tazminatın karar tarihine en yakın tarihli asgari ücret verilerine göre hesaplanması ve davacının kusuruna tekabül eden tutarın indirilmesi gerektiği, alınan rapor ile geçici iş görmezlik tazminatının 3.846,48 TL, sürekli iş görmezlik tazminatının 453.153,64 TL ve bakıcı giderinin 456,3 TL olarak hesaplandığı, tarafların rapora itirazların yerinde görülmediği gerekçesiyle; taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 111.144,92 TL maddi tazminat ile 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; 28.09.2022 tarihli oturumda ıslah için süre taleplerinin reddinin hak ihlaline neden olduğunu, yargılama süresinin uzun sürmesi nedeniyle avukatın yüksek oranda dava ve duruşmayı takip işlemi dikkate alındığında alt sınırdan avukatlık ücretine hükmetmesinin de hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

2. Davalı vekili; kusuru olmadığından olaydan sorumlu tutulamayacağını, sorumlu tutulabilmesi için teknik hata veya bakım onarım eksikliğinin kazaya neden olması gerektiğini, çelişkileri giderir nitelikte, her türlü şüpheden uzak ve denetime elverişli yeni bir rapor aldırılmadan karar verildiğini, davacının gerekli dikkat ve özeni göstermeyerek tehlikelere karşı tedbir almadığını, ıslah talebinin zamanaşımı yönüyle reddi gerektiğini, kaçınılmazlık unsuru üzerinde durulmadığını, tazminatların fahiş hesaplandığını, SSK tarafından gelir bağlanıp bağlanmadığının tespit edilmesi gerektiğini, somut olayın özelliklerini dikkate alarak hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesiyle fahiş bir rakama ulaşıldığını, manevi tazminatın yüksek olduğunu, lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, elektrik çarpmasına bağlı yaralanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

09.05.1960 tarihli ve 21/9, 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararları.

3. Değerlendirme

Mahkemece bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmasına, bozma ile kesinleşen hususların karşı taraf lehine usuli kazanılmış hak oluşturmasına ve avukatlık vekalet ücreti takdirinin yerinde olmasına, dava tarihi itibariyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (1086 sayılı Kanun) yürürlükte olduğundan davacının 28.04.2011 tarihli ıslah dilekçesinin talep artırım dilekçesi olarak kabul edilemeyeceğinin, ıslah hakkının ise yargılamada yalnız bir kez kullanılabileceğinin anlaşılmasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Kanun'un 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine,

Fazla alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.01.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.