Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2310 E. 2023/2867 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taşınmaz satış sözleşmesi gereğince teslim edilmeyen bağımsız bölümün rayiç bedelinin, adi ortaklık sözleşmesi imzalayan davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketlerin kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıkları ve aralarındaki adi ortaklık sözleşmesinde, her ortağın kendi tüzel kişiliği yetkileri dahilinde daire satış protokolleri düzenleyebileceğinin belirtilmesi gözetilerek davalının karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

SAYISI : 2016/3864 E., 2019/1299 K.

DAVA TARİHİ : 12.09.2014

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı ve davalılardan ... İnş. ve Tic. A.Ş. (... A.Ş.) ile .... (... A.Ş.) tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Davalı ... A.Ş. tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalılardan ... şirketi ile arasında düzenlenen 18.05.2012 tarihli ... Pay Ortaklığı Sözleşmesi ile 90.000,00 TL bedelle dairenin teslimi konusunda anlaşıldığını, davalıların 30.05.2012 tarihinde kendi aralarında adi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, 30.05.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi gereği 18.05.2012 tarihli ... Pay Ortaklığı Sözleşmesine konu taşınmazın teslimini üstlenen sadece ... şirketi değil tüm davalılar olduğunu, davalıların ortak irade ile muvazaalı hareket ettiklerini, adi ortaklık sözleşmesiyle her ortağın daire satışında yetkili olacağının kararlaştırılması suretiyle bu sözleşmeye onay verdiklerini, sözleşme ile üstlendiği tüm sorumlulukları yerine getirmesine rağmen davalılar tarafından üstlenilen sorumlulukların yerine getirilmediğini, davalı ... şirketi hesabına 90.000,00 TL yatırdığını, davalıların kendi aralarında muvazaalı işlemler yaparak tüm işlemleri davalı ... şirketi üzerinden yürütmüş olduklarını, bunun sebebinin diğer davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmak olduğunu, davaya konu taşınmazın sözleşmeye göre süresinde teslim edilmediğini, ödenen 90.000,00 TL bedelin 18.05.2012 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek faizi ile iadesi gerektiğini ileri sürerek; şimdilik 50.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, 23.02.2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 450.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı ... A.Ş.; ... şirketinin adi ortaklık sözleşmesi gereğince ödemesi gereken sermayeyi ödemediğini, sattığı bağımsız bölümler sebebiyle aldığı bedelleri ortaklık hesabına aktarmadığını, sözleşmeye taraf olmadıklarını ve alıcının da satıcı olarak ... Şirketinin gördüğünü, davada taraf sıfatları bulunmadığını, ... Şirketinin ortaklığı temsil ve ortaklık adına işlem yapma yetkisi olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

2. Davalı ... Şirketi; bölgedeki inşaatların belediye tarafından durdurulduğunu, belediye tarafından durdurulan süre inşaat süresine ekleneceğinden temerrüt oluşmadığını, mücbir sebep olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

3. Davalı ... A.Ş.; diğer davalının imzaladığı sözleşmeye taraf olmadıklarını ve ortaklığı temsil yetkisinin de bulunmadığını, imzalanan sözleşmelerin hiçbir yerinde adi ortaklıktan bahsidilmediğini, ayrıca sözleşmenin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 21.09.2015 tarihli ve 2015/118E., 2015/1318 K. sayılı kararıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın eser sözleşmesinden kaynaklandığı ve Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı, davalı ... İnş. ve Tic. A.Ş. temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 02.05.2016 tarihli ve 2016/1464 E., 2016/11958 K. sayılı ilamıyla; somut uyuşmazlıkta davanın, müteahhit olan davalı şirketler ile davacı arasında yapılan daire satım ve yapım sözleşmesinden kaynaklandığı, taraflar arasında 4077 sayılı kanunda belirtilen şekilde satış sözleşmesi bulunduğu, 4077 sayılı yasanın 23 üncü maddesinde bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağının öngörüldüğü, görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmayacağı, Mahkemece, işin esasına girilip sonucuna göre bir kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalılardan ... şirketi arasındaki sözleşmenin adi ortaklık sözleşmesi kurulduktan sonra düzenlenmiş olması, bu sözleşme çerçevesinde 90.000,00 TL'nin ... şirketinin hesabına gönderilmiş olması, davalıların yapmış oldukları adi ortaklık sözleşmesi ile davacıya vaad edilen bağımsız bölümün bulunduğu taşınmazdaki inşaat yapım işinin üstlenmiş olmaları nedeniyle davacıya karşı Borçlar Kanunu'nun 638/son madde gereğince müteselsilen sorumlu oldukları, bilirkişi raporuna göre dairenin rayiç bedelinin 230.000,00 TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 230.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen yasal faizi ile birlikte alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı ve davalılardan ... A.Ş. ile ... A.Ş. temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 17.10.2022 tarihli ve 2022/6084 E., 2022/7838 K. sayılı ilamıyla; davalıların temyiz itirazlarının reddi ile, davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; mahkemece, bilirkişi heyetinden davacının itirazlarını değerlendiren ek rapor aldırılması, yeterli görülmediği takdirde ise alanında uzman bilirkişilerden oluşturulacak üç kişilik heyetten yeni bir rapor aldırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının bilirkişi raporuna itirazları karşılanmaksızın karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek, kararın bozulmasına karar verilmiştir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Başvuran

Dairenin yukarıda belirtilen kararına karşı, davalı ... A.Ş. karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalı; davacı ile ... Şirketi arasında adi yazılı olarak imzalanan sözleşmenin geçerlilik şartını haiz olmadığını, sözleşmede adi ortaklığa ilişkin hiçbir ibare bulunmadığını, davalı ... şirketinin dava konusu işlemi kendi adına ve hesabına yaptığını, aksi bir an için kabul edilirse dahi doğrudan temsil kurumunun incelenmesi gerektiğini, bu halde de davalı ... şirketinin ortaklığı temsil ve ilzama tek başına yetkili kılınmadığını, davalıların sorumluluklarının ve Adi ortaklığın yönetiminin belirlendiği 30.05.2012 tarihli sözleşmenin incelenmediğini, sözleşmenin 8 inci maddesi ile borçlandırıcı her türlü işlem ve ortaklığı temsil için her 3 ortağın imzasının birlikte gerektiğini, Yargıtay 15 ve 6. Hukuk Dairelerinin aynı konu verdiği kararların dikkate alınmadığını (15. Hukuk Dairesi'nin 16.10.2019 tarihli ve 2018/5358 E., 2019/3954 K. sayılı kararı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 14.06.2022 tarihli ve 2021/6253 E., 2022/3319 K. sayılı kararı, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 14.06.2022 tarihli ve 2021/6253 E., 2022/3319 K. sayılı kararı) belirterek, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmaz satış sözleşmesi gereğince teslim edilmeyen bağımsız bölümün rayiç bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 637 nci maddesi; " Kendi adına ve ortaklık hesabına bir üçüncü kişi ile işlemde bulunan ortak, bu kişiye karşı bizzat kendisi alacaklı ve borçlu olur. Ortaklardan biri, ortaklık veya bütün ortaklar adına bir üçüncü kişi ile işlem yaparsa, diğer ortaklar ancak temsile ilişkin hükümler uyarınca, bu kişinin alacaklısı veya borçlusu olurlar. Kendisine yönetim görevi verilen ortağın, ortaklığı veya bütün ortakları üçüncü kişilere karşı temsil etme yetkisi var sayılır. Ancak, temsil yetkisine sahip yönetici ortağın yapacağı önemli tasarruf işlemlerine ilişkin yetkinin, bütün ortakların oybirliğiyle verilmiş olması ve yetki belgesinde bu hususun açıkça belirtilmiş olması şarttır. ".

2. Aynı kanunun 638 inci maddesi; "Ortaklık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve ayni haklar, ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği hâlinde bütün ortaklara ait olur. Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler. Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar".

3. Değerlendirme

Karar düzeltme yoluyla incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile davalı şirketlerin 1440 Ada 15 parselde bulunan taşınmaz üzerinde yapılacak olan inşaatın müteahhiti olmaları ve bu nedenle de mal sahipleri ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzaladıkları, davalı şirketler arasında düzenlenen 30.05.2012 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin gerekliliğinin ortaklar tarafından yerine getireleceği ve söz konusu dairelerin satış protokollerini her ortağın kendi tüzel kişiliği yetkileri dahilinde ayrıca tanzim edebileceği şeklinde yer alan düzenlemelere göre karar düzeltme taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davalı ....nin karar düzeltme talebinin REDDİNE,

Aşağıda yazılı para cezası ve karar düzeltme harcının mahallinde alınmasına,

24.10.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.