"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/2305 E., 2022/2434 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorlu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2021/187 E., 2022/178 K.
Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı ... Başkanlığı tarafından dava dışı kamu borçlusu şirket ile müvekkili şirket arasında ticari ilişki tespit edildiğinden bahisle haciz ihbarnamesi gönderildiğini, söz konusu şirkete borcu bulunmayan müvekkili şirketin haciz ihbarnamesine cevap vermediğini, bundan sonra ödeme emri düzenlenerek araçlarına haciz konulduğunu, davalı kamu borçlusu ile aralarındaki ticari ilişkiden kaynaklı borcun ödendiğini, davalının araştırmadan tesis ettiği işlemlerin hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; haciz ihbarnamesinin iptalini, hukuka aykırı olarak araçlara konulan hacizlerin kaldırılmasını, ödeme emrinde belirtilen 401.551,64 TL'den müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili süresinden sonra sunduğu dilekçesinde; davanın süresinde açılmadığını, davacıya usulüne uygun tebligat yapıldığı halde itiraz etmediğini, kamu borçlusuna davacının borcu olduğunun tespit edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; haciz bildirisinin davacıya 11.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; İlk Derece Mahkemesinin taraflar arasında ticari ilişki olup olmadığını incelemediğini, borçlu olunmayan bir miktarın sırf sürenin geçirilmesi nedeniyle ödenmek zorunda bırakılmasının Anayasa'ya aykırılık teşkil ettiğini, bu durumun genel hukuk ilkeleri ile de çeliştiğini, Kanun'da menfi tespit davası açılamayacağına ilişkin düzenleme bulunmadığını, haciz ihbarnamesinin yeterli araştırma yapılmadan düzenlendiğini ve kanuna aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; haciz bildirisinin davacıya 11.01.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın hak düşürücü süre geçtikten sonra 04.07.2021 tarihinde açıldığı gerekçesiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un (6183 sayılı Kanun) 79 uncu maddesine göre menfi tespit istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6183 sayılı Kanun'un "Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczi" başlıklı 79 uncu maddesi.
3. Değerlendirme
1.6183 sayılı Kanun'un 79 uncu maddesinin uygulanabilmesi için, üçüncü kişinin asıl amme borçlusuna borcu olduğunun ve borç miktarının somut olarak tespit edilmiş olması ve 3. kişinin elinde olan borçluya ait malın maddenin ilk fıkrasında sayılan mallardan olması gerekir. Eş söyleyişle, amme borçlusunun 3. şahıslardaki alacakları üzerine haciz konulabilmesi için amme borçlusunun 3. şahıs nezdinde alacağı bulunduğunu bildirmiş olması veya idarece borçlu şirketin bu şahıslardan alacağı olduğunun tespit edilmesi ve tespit edilen tutar kadar haciz konulması gerekmektedir.
2. Haciz bildirisini alan 3. şahıs, haciz bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde ilgili vergi dairesine itirazda bulunmadığı takdirde, aynı maddenin üçüncü fıkrasında açıklandığı üzere mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında haciz ve takip işlemleri uygulanır. Bundan sonra, 3. kişi hakkında ödeme emri düzenlenerek takip işlemlerine başlanır.
3. Haciz bildirisine karşı süresi içerisinde itiraz etmediğinden zimmetinde sayılan borç için veya elinde bulunduğu sayılan mal için 3. kişi haciz bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir yıl içerisinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açabilir. Kanunda öngörülen bir yıllık süre, hak düşürücü niteliktedir.
4. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; davanın bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
17.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.