Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2388 E. 2024/386 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında Gökçe Barajı'nın 2012 ve 2013 yıllarına ait işletme, bakım ve onarım masraflarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı Birlik'in sorumluluğu altında olmayan sulama faaliyetlerinde kullanılan suyun oranının, işletme ve bakım masraflarından indirilmesi gerektiği, ayrıca davacının hükme esas alınan bilirkişi raporuna itirazları olduğu ve davacının harçtan muaf olması gerektiği gözetilerek, eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmeyerek bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

EK KARAR TARİHİ : 24.04.2019

SAYISI : 2020/48 E., 2022/475 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davalı Birlik ile arasında 10.11.2008 tarihinde imzalanan protokol kapsamında ....., Barajının işletmesinin davalı Birliğe verildiğini, protokolün 6 ncı maddesi kapsamında barajın işletme ve bakım onarımı için yapılan masrafların içme kullanma suyu hissesine düşecek miktarının davalı Birlik tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını ileri sürerek; 2012 ve 2013 yıllarına ait 563.364,73 TL masrafın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; iddiaları kabul etmediklerini, protokolün Birlik yürütme kurulunca onaylanmaması nedeniyle geçersiz olduğunu, talep edilen bedellerin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Bursa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 31.03.2015 tarihli ve 2013/428 E., 2015/111 K. sayılı kararıyla; ......., Barajının bakım-onarım çalışmalarının Yeşil Körfez Su Birliği tarafından yapıldığı, işletme defterleri, bekçilik ve güvenlik ile ilgili DSİ tarafından 2012 ve 2013 yılı için yapılan toplam 342.729,76 TL harcamanın Yeşil Körfez Su Birliği tarafından ödenmesi gerektiğinin saptandığı, Mahkemece bilirkişi raporu ayrıntılı gerekçeli ve ikna edici olup, taraf vekillerinin yeniden bilirkişi incelemesi yapılması yolundaki talepleri yerinde görülmediğinden reddine karar verildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 342.729,76 TL'nin 28.03.2013 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 18.09.2019 tarihli ve 2019/2954 E., 2019/8448 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasında imzalanan 10.11.2008 tarihli Yalova-Gökçe Barajının işletilmesi hakkında Protokol kapsamında çözümlenmesi gerektiği, Protokolün Mali Hükümler Başlıklı 6.1 inci maddesinde; "Barajın işletme ve bakım onarımı için yapılan masrafların içme-kullanma suyu hissesine düşecek miktarı, ait olduğu yıldan önceki yılın Eylül ayı sonuna kadar 1. keşif değeri olarak DSİ tarafından Birlik'e bildirilecek ve bu miktarın tamamı en geç ait olduğu yılın Şubat ayı sonuna kadar Birlik tarafından DSİ'ce bildirilecek hesaba yatırılacaktır." hükmünün düzenlendiği, ne var ki; davalının içme-kullanma suyu hissesine düşecek miktarın ne olduğunun belirtilmediği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise içme suyunu belirlemede somut verilere dayanılmadığı, raporda yalnızca bu oranın "davacı ve yöre halkından teyit edildiği" ifadesinin kullanıldığı, soyut ifadelerle hesap yapıldığı, hal böyle olunca; bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmayıp eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm tesis edilemeyeceği, öyleyse Mahkemece; daha önce gerek taraflar arasında, gerekse içme suyu oranın belirlenmesine ilişkin davacı tarafından imzalanmış başkaca sözleşmeler varsa getirilerek içme suyu oranının somut verilerle belirlenmek suretiyle, hakim ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda içme suyu oranının belirlenmesine ilişkin davacı tarafça imzalanmış başkaca sözleşme olup olmadığının sorulduğu, davacı tarafça davaya emsal olabilecek başka bir sözleşmenin olmadığının bildirildiği, bu doğrultuda mevcut dosya kapsamı itibariyle davacının talep edebileceği alacak miktarının tespitine ilişkin rapor tanzim ettirildiği, 09.04.2021 tarihli bilirkişi raporu dosya kapsamına uygun, denetime elverişli ve hüküm kurmaya yeterli görülerek hükme esas alındığı, baraj rezervarundaki suyun tamamının davalının tasarrufunda olduğunun aksine ilişkin bir delil sunulmayıp herhangi bir iddiada bulunulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 369.316,20 TL'nin 28.03.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişilerin 2012 yılı için toplam işletme ve bakım masraf miktarlarını eksik olarak hesapladığını, sırf 2012 yılı için işletme ve bakım gideri 267.363,93 TL iken toplam giderin 369.316,20 TL olmasının mümkün olmadığını, ... yargı harçlarından muaf olduğu halde harç ile sorumlu tutulmuş olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

2. Davalı vekili; DSİ'den gelen cevap yazısının Yargıtay'ın bozma gerekçesini karşılar nitelikte olmadığını, Yerel Mahkemece bu hususun yeterince araştırılmadığını ve yine soyut denetime elverişli olmayan bilirkişi raporu ile hüküm kurulduğunu, Mahkeme tarafından mahallinde keşif yapılmadığını, baraj gölündeki suyun davalı dışında kullanılıp kullanılmadığının, kullanıldıysa hangi oranda kullanıldığının ve muhatabının tespit edilmediğini, davaya konu ......, Barajı'nda ana fonksiyonun içme-kullanma suyu temini olduğunu ancak bunun yanında bazı nedenlerle sulamaya da su bırakıldığını, bırakılan bu suyun muhatabının müvekkili Birlik olmadığını, ...... Barajı inşa edilmeden önce, barajın inşa edildiği bölgenin mansabında bulunan Kadıköy ve Yenimahalle yerleşim alanlarının arazilerinin Sellimandıra Deresinden sulandığı ve sulama suyunun Baraj ile alakası olmadığı gerekçesiyle, yöre halkının mağdur olmaması amacıyla Planlama Raporunda müktesep hak olarak sulama suyu ihtiyacı olan 6,5 hm³ su verilmesinin öngörüldüğünü, barajın inşasından sonra da içme ve kullanma suyu olarak ortalama 27,4 hm³/yıl, sulama için 3,4 hm³/yıl suyun kullanıldığını, bilirkişilerce yapılan hesaplamanın bu nedenle fazla olduğunu, eksik inceleme sonucu denetime elverişli rapor alınmadan hüküm kurulmasının doğru olmadığını belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava; taraflar arasında imzalanan protokol kapsamında Gökçe Barajı'nın 2012 ve 2013 yıllarına ait işletme, bakım ve onarım masraflarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6200 sayılı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünce Yürütülen Hizmetler Hakkında Kanun'un 49 uncu maddesinin birinci fıkrası.

2. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Sonradan delil gösterilmesi" başlıklı 145 inci maddesi.

3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1. Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğünün 29.10.2020 tarihli yazısında; ......Barajı Sellimandıra Deresi üzerine Yalova ve çevresinde bulunan yerleşim alanlarının içme ve kullanma suyunu karşılamak üzere İller Bankası Genel Müdürlüğü ile yapılan protokol gereği Bölge Müdürlüğü tarafından inşa edilerek 1990 yılında işletmeye açıldığı, söz konusu Barajdan içme suyu alınmasına yönelik tarafların hak ve yükümlülüklerini belirleyen "İşletme Protokolü"nün 10.11.2008 tarihinde imzalandığı, söz konusu protokolden başka 3. şahıslar ile yapılan herhangi bir sözleşmenin olmadığı ancak Gökçe Barajı inşa edilmeden önce Barajın yapıldığı bölgenin mansabında bulunan Kadıköy ve Yenimahalle yerleşim alanlarının arazilerinin ......, Deresinden sulandığı ve sulama suyunun Baraj ile alakası olmadığı gerekçesiyle, yöre halkının mağdur olmaması amacıyla "......, Barajı Planlama Raporunda" müktesep hak olarak sulama suyu ihtiyacı olan 6,5 hm³ su verilmesinin Baraj Planlama Raporunda öngörüldüğü, dolayısıyla sulamaya bırakılan sular için muhatap olmadığı, Barajın inşasıyla alakası olmadığı gerekçesiyle protokol yapılmadığından, ...'nın işletme bakım masraflarının tamamını ödemesi gerektiği belirtilmiştir.

2. Tarım ve Orman Bakanlığı Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü 1. Bölge Müdürlüğünün 09.07.2020 tarihli yazısında ise; Barajın yılda 42,8 hm³ su verebilecek şekilde inşa edildiği, DSİ baraj işletmesine uygun olarak İlbank tarafından belirlenecek talep eğrisine göre dipsavak vanasından yıllık maksimum 36,6 hm³ suyu Birliğe verebileceği, bunun da toplam suyun % 85'ini oluşturduğu, toplam suyun % 15'ine karşılık gelen 6,2 hm³'lük suyun kadim su hakkı nedeniyle sulama için verildiği, 29.05.1980 tarihli İnşaat Protokolünün 15 inci maddesinin a fıkrasında "Baraj rezervuarından her sene çekilebilecek sudan, halen teessüs etmiş olan 6,5 hm3 sulama suyu hakkı, sulayanlara tahsis edilecektir." denildiği, Genel Müdürlük tarafından hisse oranları ile ilgili ayrıca bir olur alınmasına ihtiyaç duyulmadığı belirtilmiştir.

3. Taraflar arasında 10.11.2008 tarihinde imzalanmış "Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü ile Yeşil Körfez Su Birliği Arasında Yalova-Gökçe Barajının İşletilmesi Hakkında Protokol" de; Barajın yılda 42,8 hm³ su verebilecek şekilde inşa edildiği, Birlik tarafından belirlenecek su talep eğrisine göre barajdan Birlik'e yıllık hissesi oranında içme ve kullanma amacıyla su verileceği belirtilmiştir.

4. Her ne kadar taraflar arasında yapılan protokolde davalının içme-kullanma suyu hissesine düşecek miktar belirtilmemişse de davacının beyanlarından ve gelen cevabi yazılardan toplam suyun % 15'e karşılık gelen 6,2 hm³'lük suyun kadim su hakkı nedeniyle sulama için verildiği, davalı Birlik'e verilen içme-kullanma su oranının toplam suyun % 85'ini oluşturduğu sabittir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda seçenekli hesaplama yapılmış olup Mahkemece, Baraj rezervarundaki suyun tamamının davalının tasarrufunda olduğu belirtilerek, işletme masraflarında indirim yapılmadan içme suyu oranında yapılan hesaplamaya göre hüküm kurulmuştur. Ancak, sulamaya bırakılan sular için muhatap olmadığı gerekçesiyle davalı Birlik'in sorumluluğu altında olmayan sulama faaliyetlerinden kadim su hakkı nedeniyle sorumlu tutulması doğru değildir

5. O halde, Gökçe Barajı'nın suyunun %15'inin davalı Birlik'in sorumluluğu altında olmayan sulama faaliyetlerinde kullanıldığı, kendisine verilen suyun %85'lik kısmından sorumlu olduğu gözetilerek, davacının da hükme esas alınan bilirkişi raporuna işletme ve bakım masraf miktarlarının eksik hesaplandığı itirazında bulunduğu değerlendirilerek, süresinde sunduğu dosya kapsamındaki deliller doğrultusunda ayrıntılı, açıklayıcı,

hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun bir rapor aldırılma ve varılacak sonuç dairesinde bir hüküm kurulması gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

6. ... 6200 sayılı Kanun'un 49 uncu maddesinin birinci fıkrası gereğince harçtan muaf olduğu halde harç ile sorumlu tutulmuş olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi gereğince BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

24.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.