"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1175 E., 2023/312 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2020/585 E., 2021/334 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; şirkete ait iki ayrı işletmede otelcilik faaliyeti gösterdiğini, buna ilişkin olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilmiş olan turizm işletme belgelerinin bulunduğunu, su abonesi olduğu davalı idarenin otelin su faturalarında ücretlendirmesini yüksek tarife üzerinden yaptığının tespit edildiğini, 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu'nun (2634 sayılı Kanun) 16 ncı maddesi kapsamında su faturalarına sanayi ve meskenlere uygulanan tarifenin en düşüğü üzerinden ücretlendirme yapılması gerektiğini, bu nedenle Kanuna aykırı şekilde fazladan ödeme yapıldığını ileri sürerek; belirsiz alacak davalarının kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, şimdilik 1.000,00 TL alacağın ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; 19.01.2002 tarihli ve 2465 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4736 sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un (4736 sayılı Kanun) 1 inci maddesi gereğince 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesine göre yapılan ücretsiz ve indirimli tarife uygulamalarına son verildiğini, ayrıca Kanunda söz konusu düzenlemeyle bütün ücretsiz ve indirimli tarifeler kaldırıldıktan sonra bunun istisnalarının da düzenlendiğini, yine aynı Kanunda "Cumhurbaşkanı (Bakanlar Kurulu) birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir" demek suretiyle ücretsiz ve indirimli tarife uygulanabilecek kişi veya kurumları belirleme yetkisi verildiğini, 4736 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesi ile birlikte elektrik, gaz ve su tüketimleri ile ilgili 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi ile uygulanan indirimli tarife uygulamalarının tamamen kaldırıldığını, artık bu indirimlerin uygulanabilmesi için yeni düzenleme yapılması gerektiğini, talep edilen fatura iadelerine ilişkin olarak zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davacı şirketin abone olduğundan turizm belgesini ibraz etmediğini, ibraz edilen turizm belgesi ile geriye dönük olarak indirim uygulanamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davadaki istirdat talebinin su aboneliğine ilişkin olduğu, davacının 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesine dayanarak fazla ödenen su fatura bedellerinin iadesini talep ettiği, davacının dayandığı Kanun'un 16 ncı maddesinin 4736 sayılı Kanun'un 1 inci maddesi ile lağvedildiği, anılan kanunun 19.01.2002 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe girdiği, bu haliyle 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesindeki istisna ve muafiyetlerin ortadan kalktığı, söz konusu kanun maddesine dayanarak davacının indirim talep etmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davacı şirketin Turizm Teşvik Belgesinin bulunması nedeni ile indirimli tarifeden faydalanması gerektiğini, tarifenin yanlış belirlendiği ve bu nedenle fazla bedel tahsil edildiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı ile davalı arasında 18.09.2019 tarihli su abonelik sözleşmesi bulunduğu, 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden ödemesi gerektiği ileri sürülerek 31.01.2016-31.01.2019 dönemine ilişkin olarak fazla ödediği miktarın istirdatı için eldeki davanın açıldığı, 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeye yönelik muafiyetinin, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı ve Bakanlar Kurulu Kararı ile de 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı hususunun kararlaştırılmış olduğu gözetildiğinde, Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf talebinin esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı; Yargıtay kararları ve emsal kararlar dikkate alınmadan, yeterince inceleme yapılmadan davanın reddine karar verildiğini, bilirkişi incelemesi dahi yapılmadığını, yüksek tarifeden faturalandırma yapılıp fazladan bedel tahsil edildiğini, 2634 sayılı Kanun'un özel norm niteliğinde olduğunu, Mahkemenin gerekçesine esas aldığı 4736 sayılı Kanun'un genel norm niteliğinde olduğunu, genel norm ile özel norm arasında çelişki oluştuğunda özel normun uygulanması gerektiğini ileri sürerek, kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, turizm teşvik belgeli işletmeye ait su tüketim bedellerinin o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden tahsil edilip edilemeyeceği hususuna ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi; "Turizm belgeli yatırım ve işletmeler elektrik, gaz ve su ücretlerini o bölgedeki sanayi ve meskenlere uygulanan tarifelerden en düşüğü üzerinden öderler." hükmünü içermektedir.
2. Ne var ki, 19.01.2002 tarihli ve 24645 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 4736 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinde; “Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar, özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar, 24.11.1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun'a tabi kuruluşlar ve özel hukuk hükümlerine tabi, kamunun çoğunluk hissesine sahip olduğu kuruluşlar, kamu banka ve kuruluşları ile bunlara bağlı iş yerleri ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarınca üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.
Belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, toplu taşım hizmetlerinde malul, yaşlı, öğrenci ve basın kimlik kartı sahiplerine indirim uygulamaya yetkilidirler.
24.02.1968 tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun, 03.11.1980 tarihli ve 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun ve 12.04.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu'nun ücretsiz veya indirimli tarife uygulanması ile ilgili hükümleri saklıdır.
Bakanlar Kurulu birinci fıkra hükmünden muaf tutulacak kişi veya kurumları tespit etmeye yetkilidir.
Bu Kanunun yayımı tarihinden önce üçüncü fıkrada belirtilen kanunlar dışında; kanun, kanun hükmünde kararname, tüzük, yönetmelik, genelge ve benzeri düzenleyici işlemler ile diğer idari işlemlerle tesis edilmiş bulunan ücretsiz veya indirimli tarife uygulamalarına 31.12.2001 tarihinden itibaren son verilir." yönünde düzenleme yapılarak, 31.12.2001 tarihinden itibaren Kanunda sayılan istisnalar hariç indirimli tarife uygulamalarına son verilmiş ve muafiyetler konusunda Bakanlar Kuruluna yetki verilmiştir.
3. Bunun üzerine, 23.05.2002 tarihli ve 24763 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 12.04.2002 tarihli ve 2002/4100 sayılı Bakanlar Kurul Kararı ile “Elektrik abonesi bazı kişi ve kuruluşların 08.01.2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinin birinci fıkrası hükmünden muaf tutulması ve uygulama esaslarının düzenlenmesine ilişkin ekli Karar’ın yürürlüğe konulması” kararlaştırılmış, adı geçen Karar'ın 2 nci maddesinde, 4736 sayılı Kanun'un 1 inci maddesinden muaf tutulacak kurum ve kuruluşlar belirtilmiş, (b) bendinde ise 2634 sayıl Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca turizm belgeli yatırım ve işletmelerin elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağı kararlaştırılmıştır.
4. Bu kapsamda daha evvel, 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin su aboneliklerine indirimli tarifeden yararlanacakları kararlaştırılmış iken, 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile indirimli tarife uygulaması yürürlükten kaldırılmıştır.
3. Değerlendirme
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararındaki gerekçeye, özellikle 2634 sayılı Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin indirimli tarifeye yönelik muafiyeti 4736 sayılı Kanun’un 1 inci maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından ve Bakanlar Kurulu Kararı ile de Kanun'un 16 ncı maddesi uyarınca, turizm belgeli yatırım ve işletmelerin sadece elektrik aboneliğinde indirimli tarifeden yararlanacağının kararlaştırıldığının anlaşılmasına göre, davacı tarafın temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
13.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.