Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2568 E. 2024/909 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Araç kiralamadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki faturaların açık veya kapalı fatura olup olmadığının tespit edilerek, buna göre ispat yükünün hangi tarafta olduğunun belirlenip, hükme esas alınacak denetime elverişli bir bilirkişi raporu alınması gerektiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/3784 E., 2022/3273 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 1. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/745 E., 2021/2381 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden esas hakkında hüküm kurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkilinin 25.01.2017 tarihinde davalı borçluya kiraya verdiği iş makinalarının 2014 yılı içinde birikmiş kiralarını tahsil etmek amacıyla icra takibi başlattığını, müvekkili tarafından alacağın bir çok kez istenmesine rağmen ödenmediğini, sonrasında ise davalı borçlunun kısmi ödemeler yaptığını, davalının haksız yere itiraz ederek takibi durdurduğunu ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu iş makinasının mülkiyetinin davacıya ait olmadığını, davacının bu makineyi finansal kiralama şirketinden leasing yöntemi ile kiraladığını, davacının makineyi 17.02.2014 tarihinde kira sözleşmesi ile müvekkiline kiraladığını, daha sonra 10.03.2015 tarihli adi satış sözleşmesi ile müvekkiline satıldığını ancak araç satışının resmi sözleşme ile yapılmaması nedeniyle satış sözleşmesinin geçersiz hale geldiğini, davacının aracı geri aldığını, müvekkilinin de davacıya vermiş olduğu satış bedellerini geri alabilmek için davacıya karşı dava açtığını, söz konusu davanın derdest olduğunu, davacının müvekkilinden hiçbir alacağının bulunmadığını, müvekkilinin kira bedelini davalıya fazlası ile yatırdığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan 18.11.2021 tarihli rapora göre tarafların ticari defterlerinin yapılan incelemesi sonucunda davacının davalıdan 161.787,23 TL alacağının olduğu, taraflar arasında düzenlenen 17.02.2014 tarihli iş makinesi kiralama sözleaşmesinin 3 ncü maddesinde iş makinesinin kira bedeli ödemesi hususunda fatura kesiminden itibaren ödeme vadesinin 45 gün olduğu, 25.12.2014 tarihinden itibaren 45 gün vade süresi eklenerek 10.02.2015 tarihinden 25.01.2017 tarihine kadar işlemiş yasal faiz toplam tutarının 28.523,31 TL olarak hesaplandığı, 25.01.2017 icra takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 161.787,23 TL asıl alacak ve 28.523,31 TL işlemiş faiz olmak üzere 190.310,54 TL alacağının olduğu gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın 190.310,54 TL bedel üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerine devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacaklı lehine 190.310,54 TL üzerinden dava tarihi itibariyle %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; Mahkemenin dayanak olarak kabul ettiği bilirkişi raporunun, somut bilgi ve belgeye dayanmadığı için denetime elverişli olmadığını, Mahkeme tarafından Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararından sonra taraflarına ön inceleme duruşma davetiyesi tebliğ edilmeden yokluklarında ön inceleme duruşması yapıldığını, daha sonra UYAP'tan yaptıkları inceleme neticesinde öğrendikleri bu durumu 18.11.2021 tarihli celsede Mahkemeye bildirdiklerini, Mahkemenin yokluklarında dosyayı bilirkişiye gönderdiğini ve gelen raporu hükme esas aldığını, müvekkili ile davacı arasında kira sözleşmesinden başka bir alışveriş olmadığını bu durum davacı asılın 06.12.2018 günlü celsedeki beyan ilede belgelendiğini, müvekkilinin davacıya yapmış olduğu ödemelerin tamamı kira bedeline karşılık yapıldığını, müvekkilinin davacıya bir borcunun bulunmadığını, ödemelerin tamamı resmi kurum olan banka aracılığı ile yapıldığını ve davacı tarafından inkar edilmediğini, davacı tacir olup açık/kapalı fatura farkını anlayabilecek basirette olduğunu, dava konusu 8 faturadan 6’sının kapalı yalnızca 2’sinin açık olarak düzenlenmiş olmasının davacının bile isteye bu şekilde fatura düzenlediğinin açık bir göstergesi olduğunu, gerçekte davacı tüm fatura bedellerini almış, buna rağmen iki faturayı açık şekilde düzenlemiş olmasının kötü niyetinin bir tezahürü olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının davası kabul edilecek ise bu miktar yalnızca açık fatura bedelleri ile sınırlı kalması gerektiğini, davada talep edilen miktar ancak bilirkişi incelemesi marifetiyle tespit edilebilmesi nedeniyle davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini, davacı aldığı parayı bir daha istemekle haksız ve kötüniyetli olduğunu ortaya koymuş bu nedenle red edilen kısımla ilgili olarak lehlerine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda taraflar arasında 17.02.2014 tarihli iş makinesi kiralama sözleşmesi ile davacının firmasına ait 2 adet ekskavatörün davalıya kiralık olarak verilmesi hususunda anlaşıldığı, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve defterlerin bilirkişi marifetiyle yapılan incelemesinde, davacı ve davalı tarafından tutulan 2014 yılı işletme defterine göre davalı adına 8 adet fatura karşılığı iş makinesi çalışma bedeli olarak toplam 287.271,00 TL hizmet satışının bulunduğu, 2 adet 36.583,77 TL tutarında alış faturasının olduğu, banka makbuzlarının incelemesinde 88.900,00 TL davacının tahsilat yaptığı, davalıdan 161.787,23 TL alacaklı olduğu ve tarafların araç kiralama ilişkisi dışında başkaca her hangi bir ticari ilişkinin bulunmadığı ve sözleşmenin 3 ncü maddesine göre fatura kesilmesinden itibaren 45 gün sonra ödeme yapılması gerektiğinin anlaşıldığı, kaldırma kararı doğrultusunda alınan ve benimsenen ek bilirkişi raporu ile yapılan hesaplama doğrultusunda davacının davalıdan 161.787,23 TL alacaklı olduğu ve fatura tarihlerinden itibaren 45 nci gün sonrasından itibaren faiz talep edebileceği yönüyle davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, ancak hüküm kısmında asıl alacak ve faizin ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken toplam bedel üzerinden takibin devamına hükmedilmiş olmasının ve icra inkar tazminatının asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerektiği halde faiz de eklenmek suretiyle icra inkar tazminatına hükmedilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle; davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurularak, davanın kısmen kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 161.787,23 TL asıl alacak ve 28.523,31 TL işlemiş faiz olmak üzere 190.310,54 TL miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacaklı lehine 161.787,23 TL üzerinden %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, araç kiralamadan kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanunu) “İspat Yükü” başlıklı 190 ıncı maddesi,

2. Aynı Kanun’un “Tarafların Belgeyi İbraz Etmesi” başlıklı 220 nci maddesi.

3. Değerlendirme

1. Açık fatura; paranın tahsil edilmediği yani vadeli satış yapıldığı durumlarda düzenlenen fatura iken, kapalı fatura; mal ya da hizmet bedelinin peşin olarak tahsil edildiği durumlarda düzenlenmektedir. Açık faturada imza, faturanın üst tarafına atılmakta iken, kapalı fatura da imza faturanın alt tarafına atılmaktadır. Faturalar kapalı fatura ise, borcun borçlu tarafından ödendiği hususunda karine teşkil eder ve aksini ispat yükü alacaklıdadır. Açık faturada ise ispat yükü, ödeme yaptığını savunan borçludadır.

2. Somut olay incelendiğinde; davacıya ait 2 adet iş makinesinin davalıya kiralık olarak verildiği, bu kira ilişkisine ilişkin taraflar arasında 17.02.2014 tarihli kira sözleşmesinin akdedildiği, davacının davalının kira bedellerinin bir kısmını ödemediğinden bahisle davalı hakkında icra takibi başlattığı, söz konusu takibe davalı tarafça borcun bulunmadığı belirtilerek itiraz edildiği, takibin durması üzerine de eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.

3. İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan ve Bölge Adliye Mahkemesince de yerinde görülen bilirkişi raporunda, taraflar arasında 17.02.2014 tarihli iş makinesi kiralama sözleşmesi ile davacının firmasına ait 2 adet iş makinesinin davalıya kiralık olarak verilmesi hususunda anlaşıldığı, tarafların defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı ve davalı tarafından tutulan 2014 yılı işletme defterinde göre davalı adına 8 adet fatura karşılığı iş makinesi çalışma bedeli olarak toplam 287.271,00 TL hizmet satışının bulunduğu, 2 adet 36.583,77 TL tutarında alış faturasının olduğu, banka makbuzlarının incelemesinde 88.900,00 TL davacının tahsilat yaptığı, davalıdan 161.787,23 TL alacaklı olduğu ve tarafların araç kiralama ilişkisi dışında başkaca bir ticari ilişkinin bulunmadığı, sözleşmenin 3 ncü maddesine göre fatura kesilmesinden itibaren 45 gün sonra ödeme yapılması gerektiğinin anlaşıldığından bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dosyada sunulan faturaların özelliğine (açık ya da kapalı olması) göre bir değerlendirme yapılmayan hükme esas almaya yeter nitelik ve nicelikte olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilmesi doğru görülmemiştir.

4. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş; davalının delil olarak dayandığı fatura asılları dosyada değilse asıllarının dosyaya temini sağlanarak, dosyanın gerekirse alanında uzman ayrı bir bilirkişi heyetine tevdi edilmesi suretiyle faturaların özellikleri (açık fatura mı yoksa kapalı fatura mı olduğu) dikkate alınarak, faturalar açık ise ispat yükünün ödeme yaptığını savunan davalıda olduğu, kapalı ise borcun ödendiğine karine teşkil ettiği ve ispat yükünün davacıda olduğunun dikkate alınmak suretiyle denetime elverişli rapor almak ve sonucuna uygun karar vermek olmalıdır.

5. Bozma sebebine göre, davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca davalı yararına BOZULMASINA,

2. Bozma sebebine göre, davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,

Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

29.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.