Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2573 E. 2024/504 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Tüketicinin, konut satım sözleşmesi kapsamında verdiği emre yazılı senetlerin geçersizliği nedeniyle, senetleri ciro yoluyla devralan bankaya karşı borçlu olup olmadığına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Tüketici lehine düzenlenen senetlerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesinin beşinci fıkrasına aykırı olarak emre yazılı düzenlenmesi nedeniyle tüketici yönünden geçersiz olduğu ve bu geçersizliğin senetleri devralan bankaya karşı da ileri sürülebileceği gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/2078 E., 2023/122 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Osmaniye 4. Asliye Hukuk Mahkemesi

(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki menfi tespit davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; dava dışı... ... İnş. AŞ ile aralarında adi yazılı şekilde düzenledikleri 24.05.2014 tarihli konut satım sözleşmesi ile dava dışı şirketin 382 no’lu parsel üzerinde inşa edeceği binalardan Büyükada Blok 11. kat 215 no’lu bağımsız bölümü 419.100,00 TL bedelle satın aldığını, sözleşme uyarınca... ...'ya 25.000,00 TL peşinat ödediğini, kalan satış bedeli için toplam 65 adet emre yazılı senet keşide ederek dava dışı şirkete verdiğini, iş bu senetlerin bir kısmını düzenli olarak aksatmadan ödediğini, ancak sözleşme gereği kaba inşaatın tamamlanıp dairenin teslim edilmemesi sebebiyle ödemelere devam etmediğini; dava dışı... ...’nın bu projeyle ilgili olarak davalı Akbank'tan bağlı kredi kullandığını ve bankaya olan borcundan dolayı kendisi tarafından şirket lehine düzenlenen senetlerden bir kısmını davalı Akbank'a verdiğini, davalının da 20 adet senede dayalı olarak İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2021/1271 E. sayılı dosyasıyla aleyhinde icra takibi başlattığını, ancak davalı bankanın işin başından sonuna kadar tüm süreci bildiğini, iyiniyet iddiasında bulunamayacağını, sözleşmeye konu dairenin teslim edilmemesi nedeniyle dava dışı şirket lehine düzenlenen senetlerden sorumlu tutulamayacağını ileri sürerek, davalı tarafından yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini ve davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin dava konusu senetleri yasal şekil şartlarına uygun olarak dava dışı... ...'dan devir ve temlik aldığını, senetler vadesinde ödenmediğinden davacıya ödememe protestosu gönderildiğini, alacağın tahsil edilememesi üzerine de aleyhinde icra takibi başlatıldığını, Türk Ticaret Kanunu’nun 599 uncu maddesi uyarınca şeklen hak sahibi görünen bir hamilden senedi iktisap eden kişinin iyi niyetli ise korunacağını, müvekkilinin de iyi niyetli olduğunu, davacının borçlu olmadığını kesin delillerle ispat etmesi gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuş; ayrıca davacı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının, dava dışı şirketten satın aldığı taşınmazın satış bedeline istinaden değişik vade ve tutarlarda toplam 66 adet bonoyu imzalayarak dava dışı şirkete teslim ettiği, davalı bankanın ise bu senetlerden ciro yoluyla edindiği 20 adet senedi vadesinde ödenmediği gerekçesiyle davacı aleyhine icra takibine konu ettiği, dosyaya getirtilen tapu kayıtlarına göre davacının tarafı olduğu sözleşme konusu taşınmazın davacıya teslim edilmediği, hakkında başlatılan icra takibine davacının herhangi bir ödemesinin bulunmadığı; her bir taksit ödemesi için ayrı ayrı olacak şekilde düzenlenen takip ve dava konusu senetlerin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince gereğince nama yazılı olarak düzenlenmesi gerekirken, emre düzenlenmiş olması nedeniyle senetleri düzenleyen davacı tüketici yönünden geçersiz olduğu, ayrıca senedi elinde bulunduran senet alacaklıları yönünden de geçersiz olup, senedi ciro yoluyla devralan üçüncü şahısların iyi niyetli olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği, kaldı ki davalının finansman sağlayan bir banka olması sebebiyle finansman borcunun ödenmesi amacıyla devraldığı senetlerin tüketici senedi olduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve davacının İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün 2021/1271 E. sayılı dosyasında takibe konan senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine; koşulları oluşmadığından davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; müvekkili bankanın bilinçli şekilde davacının zararına hareket etmediğini, bu nedenle davacı ile senetlerin lehdarı olan... ... arasındaki def’ilerin müvekkili bankaya karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının borçlu olmadığını kesin delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, senetleri düzenleyen davacının bizzat ödemeyi taahhüt ettiğini, imza itirazında da bulunmadığını, müvekkilinin senetleri yasal şekil şartlarına göre devir ve temlik aldığını ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüketici senedi olarak verilen bir senedin nama yazılı olarak düzenlenmesi gerektiği, emre yazılı olarak düzenlendiği takdirde senedin geçersizliği sonucunu doğuracağı ve bu hususun keşideci tarafından herkese karşı ileri sürülebileceği; somut olayda da 28.05.2014 tarihinde keşide edilen dava konusu senetlerin, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası hükmüne aykırı şekilde emre yazılı olarak düzenlenmiş olması nedeniyle davacı tüketici yönünden geçersiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaf itirazlarını tekrar ederek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasını ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, Tüketicinin taşınmaz satış sözleşmesi için verdiği senetlerden sorumluluğa ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası,

2. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72 nci maddesi.

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan konut satış sözleşmesi kapsamında dava dışı şirket lehine düzenlenen senetlerin emre yazılı olması nedeniyle 6502 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesinin beşinci fıkrası uyarınca davacı tüketici yönünden geçersiz olmasına ve bu nedenle, senetleri ciro yoluyla devralan davalı bankanın iyiniyetli olup olmamasının sonuca bir etkisinin bulunmamasına göre usul ve kanuna uygun olduğundan, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi..