Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2599 E. 2024/2512 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında imzalanan protokole aykırılık nedeniyle oluşan zararın tazmini ile cezai şartın niteliği ve uygulanmasına ilişkin uyuşmazlık.

Gerekçe ve Sonuç: Protokolde kararlaştırılan cezai şartın, Borçlar Kanunu'nun 179. maddesi uyarınca seçimlik cezai şart niteliğinde olduğu ve davacının daha önce açtığı davada cezai şartın hüküm altına alındığı gözetilerek, davacının ayrıca tazminat talep edemeyeceği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine ve yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/307 E., 2023/383 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/690 E., 2021/578 K.

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince bozma ilamına uyularak davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle incelemenin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 24.09.2024 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir

Belli edilen günde gelen davacı ... vekili Av.... ile davalı ... vekili Av. ...'ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı ile davalının kardeş olduklarını, aralarında geçmişte inanç sözleşmesine dayalı olarak devredilen gayrimenkul ve araçlarla ilgili ihtilaf ve davalar bulunduğunu, anlaşmazlıkların sona ermesi amacıyla taraflarca 02.05.2006 tarihli protokolün imzalandığını, ..., ..., ... mevkii 950, 970 ve 1017 parsel sayılı taşınmazlar ile ... plakalı kamyonet ve ... plakalı traktörün kendisine ait olacağının davalı tarafından kabul edildiğini, sözleşme gereğince araç ve gayrimenkullerin davalı tarafından devredileceğini ve protokole aykırı davranan tarafın 50.000,00 TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının protokol şartlarını yerine getirmediğini, protokol hükümleri gereği 50.000,00 TL cezai şartın ödenmiş olmasının da davalıyı tazmin yükümlülüğünden kurtarmayacağını, dava konusu taşınmaz ve araçların güncel değerlerinin faizi ile birlikte ve ayrıca faizle karşılanmayacak munzam zararların davalıdan tahsilinin gerektiğini ileri sürerek, davalının sözleşme hükümlerine aykırı davranması, sözleşmenin ifasının imkansız hale gelmesi nedeni ile protokolde yer alan üç adet gayrımenkulün, Dacia marka kamyonetin ve İnter marka traktörün dava tarihi itibarı ile güncel değerleri karşılığı olmak üzere şimdilik 100,00 TL belirsiz alacağın/tazminatın ve yine ayrıca 100,00 TL belirsiz munzam zarar alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile talebini 1.429.955,92 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; dava konusu sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle tarafların ancak sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince verdiklerini isteyebileceklerini, ancak sözleşmeden kaynaklanan bir sebepsiz zenginleşmenin bulunmadığını, protokolün kanunun emredici hükümlerine, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı olması sebebiyle kesin olarak hükümsüz olduğunu, sözleşmenin geçerli kabul edilmesi halinde ise cezai şartın müvekkil tarafından ödenmiş olmasının ifa yerine geçmiş olarak değerlendirilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacı vekilinin, protokolde kararlaştırılan cezai şartın TBK 179 / II maddeye göre ifaya eklenen cezai şart olduğunu ileri sürmüş ise de protokol hükümlerinden TBK 179/ I maddesi gereği seçimlik cezai şart olduğu, davacı aynen ifayı talep edebilir ise de davacının aynen ifa talepli olarak Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açtığı, Mahkemenin 2015/70 E., 2015/216 K. sayılı kararı ile davacının aynen ifa taleplerine ilişkin davasının reddedildiği, cezai şarta ilişkin davasının kabul edildiği anlaşılmakla davalının ceza koşulunu ödemekle borçtan kurtulduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 14.01.2022 tarihli ve 2022/19 E., 2022/89 K. sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesi kararında davanın esasıyla ilgili tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, kararın usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşıldığı belirterek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2. Dairece verilen 13.12.2022 tarihli ve 2022/1700 E., 2022/9401 K. sayılı ilamla; davacının istinaf başvuru dilekçesinde belirtilen tüm itiraz sebeplerini karşılayacak şekilde açık ve anlaşılır bir hukuki gerekçe ile hüküm kurulması gerekirken, gerekçesiz olarak karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirdiği, bozma nedenine göre, davacının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmediğinden bahisle, Bölge Adliye Mahkemesi kararı bozulmuştur.

B. Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesinin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; somut olayda, taraflar arasındaki protokolün cezai şarta ilişkin 6. maddesinin ''Bu protokole uymayan taraf 50.000,00 YTL tazminatı diğer tarafa ihbarsız ve nakten ödeyecektir'' şeklinde olduğu, bu haliyle cezanın, borcun belirlenen zaman veya yerde ifa edilmemesi durumu için kararlaştırıldığından söz edilemeyeceği, dolayısıyla cezai şartın seçimlik cezai şart niteliğinde olduğu kanaatine varılarak, davalı tarafça cezai şartın ödenmiş olması sebebiyle davacının protokole konu asıl edimleri ve munzam zararını talep edemeyeceği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, davanın alacak istemine ilişkin olması sebebiyle nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin de yerinde olduğu belirtilerek, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; taraflar arasında imza altına alınan 02.05.2006 tarihli protokolde kararlaştırılan cezai şartın ifaya eklenen cezai şart olduğunu, davalının hem müvekkilin gerçek zararından hem de cezai şart ile sorumlu tutulması gerektiğini, sözleşmenin taraflarının, hem cezai şartın hem de ifanın birlikte talep edilebileceğini sözleşmede açıkça kararlaştırabileceklerini, protokol incelendiğinde müvekkilinin cezai şarttan açıkça vazgeçmediğini, ihtirazı kayıt ileri sürmeksizin geç ifayı kabul etmediğinin açıkça anlaşıldığını, mahkeme kararı ile davalının sözleşmeye aykırı davrandığının tespit edildiğini, davalının 50.000,00 TL ödeyerek borçtan kurtulduğunun kabulünün müvekkil açısından haksızlık oluşturduğunu, müvekkilin gerçek zararının 1.430.155,92 TL ile bu bedele bağlı faiz ve ferileri ile birlikte çok daha yüksek miktarda olduğunu, bu kadar yüksek değerlerde edimler içeren bir sözleşmede alacaklı ve borçlu olmak üzere tarafların 50.000,00 TL ödenmesi ile borcun biteceği yönünde mutabık kalmaları hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, tarafların iradeleri ve sözleşme şartları hususunda Mahkemece tutanak şahitlerinin dinlenmediğini, Mahkemece maddi tazminat talebinin tümden reddine karar verilmesi nedeniyle davalı lehine hükmedilecek olan vekalet ücreti 4.080,00 TL olması gerektiğini belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye aykırılık nedeniyle oluşan zararın tazmini istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 179 uncu maddesi.

3.Değerlendirme

1. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, taraflar arasındaki protokolün cezai şarta ilişkin 6. maddesinin ''Bu protokole uymayan taraf 50.000,00 YTL tazminatı diğer tarafa ihbarsız ve nakten ödeyecektir'' şeklindeki düzenlemenin 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 179 uncu maddesinde "Bir sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi durumu için bir ceza kararlaştırılmışsa, aksi sözleşmeden anlaşılmadıkça alacaklı, ya borcun ya da cezanın ifasını isteyebilir" düzenlemesi dikkate alındığında seçimlik cezai şart nileğinde olduğu ve Fatsa 2. Asliye Hukuk Mahkemenin 2015/70 E., 2015/216 K. sayılı kararı ile davacının aynen ifa taleplerine ilişkin davasının reddedildiği, cezai şarta ilişkin davasının kabul edildiği anlaşılmakla davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.

2. Davacı vekili hükmedilen vekalet ücretinin maktu olması gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13 üncü maddesinde yer alan düzenleme gereğince hükmedilen vekalet ücretinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının da reddine karar verilerek hükmün onanmasını gerektirmiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Davacı vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

17.100,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,24.09.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.