"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2014/593 E., 2015/143 K.
Taraflar arasındaki alacak davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Kararın davalı tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2023 tarihli ve 2022/507 E., 2023/225 K. sayılı kararı ile direnme kararı usul ve yasaya uygun bulunarak sair hususların incelenmesi amacıyla dosya Dairemize gönderilmiştir.
Mahkemenin kararı, davalı tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz sartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip geregi düsünüldü:
I. DAVA
Davacı; annesi ve aynı zamanda müvekkili olan müteveffa ... ile aralarındaki 05.05.2004 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği müteveffanın hissedar olduğu ve kendisine devretmeyi vaat ettiği taşınmaz için açılan önalım davasında depo edilmesi gereken önalım bedelinin kendisi tarafından ödendiğini ancak daha sonra müteveffanın kendisini azledip taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açtığını, ayrıca önalım davasından feragat ederek depo edilen bedeli nemasıyla birlikte tahsil ettiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin ifasının imkânsız hâle gelmesi nedeniyle tarafınca ödenen önalım bedelinin iadesi gerektiğini ileri sürerek 58.059,00 TL bedelin müteveffa tarafından bankadan çekildiği 17.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı tereke temsilcilisi davanın reddini istemiştir.
III. MAHKEME KARARI
Mahkemece; davacı tarafından yatırılan önalım bedelinin müteveffaya iade edildiği, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tahsil edilen bu bedelin davacıya geri verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüyle 58.059,00 TL bedelin müteveffa tarafından bankadan çekildiği 17.07.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı terekeden tahsiline karar verilmiştir.
IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı, davalı tereke temsilcisi ve ihbar olunan ... ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 14.04.2014 tarihli ve 2013/16248 E., 2014/5982 K. sayılı ilamıyla; “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak, dava konusu uyuşmazlık, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklı alacağın tahsili talebine ilişkindir.
Sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre borçludan faiz talep edilebilmesi için zenginleşenin iyiniyetli ya da kötüniyetli olduğuna bakılmadan temerrüde düşürülmesi gerekir. İade talebinde bulunulmadan temerrüt faizinin işlemeyeceği açıktır. Somut olayda, davalı, dava tarihinden evvel temerrüde düşürülmediğinden dolayı, sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacağın dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesi gerekirken, ödeme (bankadan çekilme) tarihinden itibaren faize karar verilmesi doğru görülmemiştir...” gerekçesiyle bozulmuştur.
B. Mahkemece Verilen Direnme Kararı
Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ilk karar gerekçesi yanında, bozma kararında dava tarihinden önce temerrüt olgusunun gerçekleşmediği belirtilmişse de, davacının ödediği bedelin iade edilmesi yönünde 16.07.2004 tarihli ihtarnameyi gönderdiği ve karşı tarafı temerrüde düşürdüğü gibi paranın müteveffa tarafından tahsil edildiği tarihi esas ... önceki hükümde herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle, önceki kararda direnilmiştir.
C. Direnme Kararının Temyizi ve Hukuk Genel Kurulu Kararı
1. Direnme kararı davalı tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
2. Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2023 tarihli ve 2022/507 E., 2023/225 K. sayılı kararıyla; faizin kural olarak (temerrüt faizi yönünden 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 121/3 üncü maddesinde düzenlenen faize faiz yasağı hariç) kamu düzenine ilişkin bir husus olmadığı, taraflarca ileri sürülmemişse temyiz incelemesinde de bozma nedeni teşkil etmeyeceği, davacının 14.12.2010 tarihinde açtığı dava ile sözleşme çerçevesinde ödediği bedeli, bu meblağın müteveffa tarafından bankadan çekildiği tarih olan 17.07.2005 tarihinden itibaren faiziyle tahsilini talep ettiği, Mahkeme de kabul kararında faizi bu tarihten başlattığı, karar davalı tereke temsilcisi tarafından temyiz edilmiş ise de; 30.05.2012 tarihli temyiz dilekçesinde faiz başlangıç tarihinin hatalı belirlendiği yönünde herhangi bir temyiz itirazı ileri sürülmediği, buna rağmen ... Dairenin faiz konusunda resen inceleme yaparak dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiği yönünde bozma kararı vermesi dosya kapsamına, taraflarca getirilme ve taleple bağlılık ilkelerine uygun düşmediği, ilk kararla belirlenen faiz başlangıç tarihi temyiz edilmemekle kesinleşmiş olup Hukuk Genel Kurulunca bu yönde inceleme yapılması imkânı da bulunmadığı gerekçesiyle verilen direnme kararı netice itibarıyla kesinleşmiş duruma uygun olduğundan bu değişik gerekçeyle direnme uygun bulunarak sair yönlere ilişkin temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuran
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı tereke temsilcisi temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı tereke temsilcisi; verilen kararı kabul etmediklerini, ısrar kararını yerinde bulmadıklarını, kamu düzenine ilişkin hususlar da dikkate alınarak, kararın bozulmasını talep etmistir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; davacının müteveffa ... ile aralarındaki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hükümleri çerçevesinde depo ettiği önalım bedelinin sözleşmenin ifasının imkânsız hâle gelmesi nedeniyle iadesini istediği davada, kabul edilen dava değeri üzerinden işletilecek yasal faizin başlangıcında dava tarihinin mi, sebepsiz zenginleşme tarihinin mi esas alınması gerektiği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Geçersiz sözleşme nedeniyle verilenlerin geri istenmesi hâli 6098 sayılı Kanun'un sebepsiz zenginleşmeden ... borç ilişkilerini düzenleyen 77 ve devamı maddeleri çerçevesinde çözümlenir. Kanun’un 77 nci maddesine göre haklı bir sebep olmaksızın, bir başkasının malvarlığından veya emeğinden zenginleşen, bu zenginleşmeyi geri vermekle yükümlüdür. Bu yükümlülük, özellikle zenginleşmenin geçerli olmayan veya gerçekleşmemiş ya da sona ermiş bir sebebe dayanması durumunda doğar.
3. Değerlendirme
Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, dava şartlarına, davacı tarafından depo edilen bedelin müteveffa tarafından çekildiğinin, bozma ilamında alacak miktarına yönelik temyiz itirazlarının reddedildiği ve temyiz dilekçesinde alacak miktarı yönünden açık temyiz itirazı bulunmadığının belirlenmiş olmasına, kararda belirtilen gerekçelere göre davalı tereke temsilcisinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere,
21.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.