"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/1039 E., 2023/379 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/958 E., 2020/757 K.
Taraflar arasındaki muarazanın giderilmesinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı; davalı şirketin genel müdürü ile telefonla görüşerek devre mülk sahiplerinin iade ettiği eski sözleşmelerden 15 günlük yaz dönemi (2+1) havuz cepheli yıldatı 150 dolar olan 2 adet, devre mülklerin her biri 12.500,00 TL olmak üzere toplamda 25.000,00 TL'yi kredi kartıyla ödemek üzere anlaşarak satın aldığını, ancak bedelini ödeyerek satın aldığı devre mülklerin satış sözleşmelerinin kendisine gönderilmediğini ileri sürerek, 11.12.2016 ile 25.12.2016 tarihlerinde satın aldığı ve kredi kartı ile bedelini ödediği 15 günlük 2 adet devre mülklerin 11.12.2016-25.12.2016 tarihleri itibariyle davalı şirkete iade edilen eski sözleşmelerden Park 5-6-7 Bloklarında 1., 2., 3.katlarda 15 günlük yaz dönemi (2+1) havuz cepheli yıldatı 150 dolar olan 2 adet devre mülk satış sözleşmelerinin düzenlenerek tarafına verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; müvekkili ile davacı arasında 2011-2012 yıllarında imzalanmış 4 adet sözleşme bulunduğunu, davacının bu tarihten sonra müvekkil şirket üyeleri ile görüşerek üyelerden sözleşmeler satın almaya başladığını, davacının halihazırda 15 adet devre mülkü bulunduğunu, davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiğini, davacının müvekkil şirket eski üyeleri ile görüşmeler yaparak söz konusu üyelerin yerini devir sureti ile alarak müvekkille devir sözleşmesi imzaladığını, dava konusu olayda, davacının üzerinde uzlaşılan devre mülk sözleşmesinin bedelini ödediğini ancak sözleşmeyi imzalamadığını, müvekkilinden başka bir dönem talep ettiğini, davacının ödediği bedel karşılığında başka bir dönemin olmadığını, olmayan bir dönemi satamayacaklarını davacı tarafa iletilmesi nedeniyle bu davanın açıldığını, davacıya ödediği bedelin iadesine hazır olduklarını bildirdiklerini ancak davacının bedel iadesine yanaşmadığını, davacının olmayan yerin, kendi isteği şartlar dahilinde devrini isteğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dava konusu olan devremülk hakkının 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 ve devamı maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek payına ve aynına bağlı bir hak olduğu, bu hakkın satışının da resmi şekilde yapılmasının zorunlu bulunduğu, eldeki davada ise taraflar arasındaki dava konusunu oluşturan devre mülk satışına ilişkin sözleşme ne adi yazılı şekilde düzenlenmiş ne de resmi şekilde yapılmamış olduğundan geçersiz olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı; taraflar arasında iki adet devre mülk satış bedeli ödendiği konusunda ihtilaf bulunmadığını, daha önce de davalıdan ve dava dışı eski malik 3.kişilerden 28 adet devre mülkü satış sözleşmesi bulunmaksızın satın alarak tapuda üzerine kaydettirmiş bulunduğunu, davalının elinde devre mülk kalmadığını savunarak sözleşme yapmaya yanaşmadığını, bu savunmanın doğru olmayıp Mahkemece talepler karşılanmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği belirterek, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; devre mülk hakkı satışının resmi şekilde yapılması gerekmekte olup taraflar arasında yazılı veya resmi şekilde düzenlenmiş bir sözleşme bulunmaması ve ileri sürülen istinaf sebeplerine göre Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı istinaf dilekçesinde bildirdiği sebepleri tekrar ederek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, devre mülk satış sözleşmelerinin düzenlenerek verilmesi hususunda oluşan muarazanın giderilmesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 637 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun Devre Mülk Hakkı başlıklı 57 nci maddesi
2. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanun'un 58 inci maddesi
3. Değerlendirme
1-Devre mülk hakkı, 10.06.1985 tarihli 3227 sayılı Kanun’la 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’na eklenen hükümlerle kabul edilmiştir. Anılan Kanun'un 58 inci maddesinde devre mülk hakkının, ancak mesken nitelikli, kat mülkiyetine veya kat irtifakına çevrilmiş yahut müstakil yapılarda kurulabileceği belirtilmiştir. Buna göre, devre mülk hakkının kurulabilmesi için yapının kat mülkiyetine veya kat irtifakına çevrilmiş bir bağımsız bölüm veya müstakil bir yapı olması ya da müstakil bir yapı söz konusu ise, bu yapının paylı mülkiyet şeklinde mülkiyet konusu olması gerekir. Çünkü, devre mülk “müşterek mülkiyet payına bağlı” bir irtifak hakkı (yararlanma hakkı) olarak kurulabilir. Devre mülk hakkının kurulabilmesi için Tapu Sicil Muhafızlığında resmi senet düzenlenmesi zorunlu olup (KMK 60 ve 61 maddeleri), devre mülk hakkının yılın belli dönemlerine ayrılması ve 15 günden daha az süreli olmaması gerekir (KMK. 59 madde).
2-Devre mülk hakkı 634 sayılı Kanun'un 57 vd. maddelerinde düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup, bu hak gayrimenkul hisse devri vaadi de içerdiğinden devrin anılan yasa hükmü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 706 ncı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 237 nci, Tapu Kanunu'nun 26 ncı ve Noterlik Kanunu'nun 89 uncu maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri geçersizdir. Geçersiz sözleşmenin bulunması halinde taraflar birbirlerine verdiklerinin iadesini her zaman talep edebilirler. Ancak taraflar arasında haricen düzenlenen sözleşme sonucunda tapuda devir yapılmış ise, geçersiz sözleşme geçerli hale gelecektir.
3- Dosyanın incelenmesinde taraflar arasında yapılan yazılı bir sözleşme bulunmadığı, yazılı olarak belli bir devre mülkün devri ve 15 günlük dönemin kararlaştırılmadığı, davacı tarafından davalı şirkete yapılan ödemeler var ise de, banka kayıtlarında hangi devre mülk için ödendiğine ilişkin açıklamanın yer almadığı, sadece 2 adet devre mülk için ödemenin yapıldığı anlaşıldığından, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanmasına karar verilmiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.