Logo

3. Hukuk Dairesi2023/267 E. 2023/474 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Geçersiz satış vaadi sözleşmesi nedeniyle ödenen bedelin iadesi talebi üzerine, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı mirasçıların sorumluluğunun kapsamı ve miktarı uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Karar düzeltmeye konu edilen miktarın, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1. maddesinde belirtilen sınırın altında kalması nedeniyle, davalıların karar düzeltme talebi miktardan reddedilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/154 E., 2020/71 K.

KARAR : Davanın kısmen kabulüne

Taraflar arasındaki tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalılar ..., ......, ..., ... vekili tarafından tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece Mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Davalılardan ..., ......, ..., ... vekili tarafından Dairece verilen kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; kesinlik, süre ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, karar düzeltme dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı; davalıların murisi Fatma Çökük tarafından davalı mirasçı Fatma Pekyarar’a verilen vekalete istinaden Ceyhan 1. Noterliğince düzenlenen 19.06.2003 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile Fatma

Çökük adına kayıtlı taşınmaz hisselerini bedelini ödeyerek satın aldığını, satın alınan taşınmazların tapu

devrinin gerçekleştirilmesi için açtığı tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verildiğini ileri sürerek, satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazlardaki Fatma Çökük’e ait hisselerin rayiç bedellerinin tespiti ile davalılardan tahsilini istemiş, 19.02.2020 tarihli ıslah dilekçesi ile taşınmazların dava tarihindeki rayiç bedelleri olan 121.266,11 TL'nı talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalılar; davaya konu satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle davanın reddini dilemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 31.03.2016 tarihli 214/212 Esas, 2016/174 Karar sayılı kararıyla; davanın kabulü ile 10.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKI YARGILAMA SÜRECI

A. Bozma Kararı

1. Mahkeme kararına karsı davalılar temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Yargıtay (kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 29.05.2019 tarihli ve 2017/9425 Esas, 2019/6801 Karar sayılı ilamıyla; "davacı dava dilekçesinde, davalıların murisi ile imzalanan taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların tapu devrinin gerçekleştirilmesi için açılan tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verildiğini ileri sürerek sözleşmeye konu taşınmazlardaki davalıların murisine ait hisselerin rayiç bedellerinin tespiti ile tahsilini istemiş, mahkemece, gerekçeli kararda, davacının isteminin iş sözleşmesinin haksız fesih edilmesi nedeni ile işçilik alacaklarının tahsiline yönelik olduğu yazılmış, gerekçenin devamında ise davanın sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan alacak olduğuna yönelik nitelendirme yapılarak çelişki meydana getirilmiştir..." şeklinde karar bozulmuştur.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davanın tarafları arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin şekli yönden usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiği, sözleşmede kararlaştırılan bedelin nakden ve tamamen ödendiğinin zabıt altına alındığı, şekli anlamda usulüne uygun düzenlense de, ehliyetsizlik nedeniyle sözleşmenin hükümsüz olduğunun mahkeme ilamıyla tespit edildiği, hükümsüz satış vaadi sözleşmesi ile davalı taraf lehine bir sebepsiz zenginleşme gerçekleştiği, bu nedenle ödenen bedelin güncel değerinin tespit edilerek davacı tarafa iade edilmesi gerektiği, satış vaadi sözleşmesi murise vekaleten yapıldığından gerçekleşen sebepsiz zenginleşmeden de tüm mirasçıların sorumlu olduğu, bilirkişi raporları ile dava konusu taşınmazların dava tarihi itibariyle ulaşacağı alım gücünün 35.005,88 TL olarak belirlendiği, her ne kadar davacı vekilince bu tutar doğrultusunda dava ıslah edilmiş ise de, bozmadan sonra ıslah söz konusu olmayacağından, davacı vekilinin ıslah dilekçesine değer verilmediği, davacı vekilinin dava dilekçesindeki talebiyle bağlı kalınarak; davanın kısmen kabulüne, geçersiz satış vaadi sözleşmesi kapsamında davalılara ödenen 10.000 TL'nın davalılardan müteselsilen ve müştereken tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYIZ

A. Temyiz Yoluna Basvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılardan ..., ......, ..., ... vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Dairenin 04.11.2021 tarihli ve 2021/524 Esas, 2021/10908 Karar sayılı ilamıyla Mahkeme kararının onanmasına karar verilmistir.

VI. KARAR DÜZELTME

A. Karar Düzeltme Yoluna Basvuran

Dairenin yukarıda belirtilen onama kararına karşı davalılardan ..., ......, ..., ... vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.

B. Karar Düzeltme Sebepleri

Davalılar vekili; davaya konu satış işleminin hukuki fiil ehliyeti olmadığı için murisin iradesi dışında yapıldığını, geçersiz satış işleminden dolayı murise bir ödeme yapılmadığını, murisin iradesi dışında yapılan işlemden dolayı murisin ve mirasçı olarak davalıların sorumlu tutulamayacağını, mahkemece açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen reddedilen kısım yönünden davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmediğini ileri sürerek, onama ilamının kaldırılarak yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Degerlendirme

Miktar veya değeri 5219 ve 5236 sayılı Kanunlar ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 440/III-1 maddesinde belirtilen sınırın altında olan davalara ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay kararları hakkında karar düzeltmesi yoluna gidilemez. Karar düzeltmeye konu edilen miktarın bu sınırın altında kalması hâlinde anılan hüküm uyarınca karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.

Dosya içeriğine göre; karar düzeltmeye gelen davalı taraf olup, karar düzeltmeye konu edilen toplam miktar mahkemece hüküm altına alınan 10.000 TL'dir. Bu miktar, Dairece temyiz incelemesi sonucunda verilen karar tarihi itibari ile karar düzeltme sınırı olan 26.320,00 TL’nin altında kalmakta olup, düzeltilmesi istenilen Dairemiz kararında, maddi hataya dayalı olarak karar düzeltme yolu açık yazılmıştır.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalılar vekilinin karar düzeltme dilekçesinin miktardan REDDİNE,

Peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine,

Dosyanın Mahkemesine gönderilmesine,

07.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

AK - AZ - SD - MÜ