Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2703 E. 2024/972 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kira sözleşmesinde yer alan "brüt gelir" ibaresinin KDV dahil mi yoksa KDV hariç mi olduğu noktasında çıkan anlaşmazlık nedeniyle bakiye kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Kira sözleşmesinde brüt gelire KDV ekleneceğine dair açık bir hüküm bulunmadığı ve brüt gelir ibaresinin KDV hariç geliri ifade ettiği şeklinde yapılan yorumun isabetli olduğu değerlendirilerek, yerel mahkeme kararlarının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/424 E., 2023/798 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 6. Sulh Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2018/1070 E., 2020/2153 K.

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; 06.12.2012 tarihli kira sözleşmesinin 9. maddesine istinaden aylık reklam gelirlerine ait brüt fatura bedeli ile net fatura bedelleri arasındaki tutarların ödenmemesi nedeniyle müvekkili tarafından davalı hakkında takip yapıldığını, davalının takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; itirazın iptalini ve takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; müvekkilinin kira sözleşmesine uygun olarak kira ödemelerini yaptığını savunarak davanın reddini ve davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aldırılan bilirkişi raporu ile davalı tarafın ticari defter ve kayıtlarında yapılan incelemeler sonucunda 2013 ve 2018 yılları arasındaki davalı tarafından brüt gelire göre yapılan ödemelerin doğru olarak hesaplanıp ödendiği ancak uyuşmazlığın asıl olarak brüt gelirin hesaplanması noktasında toplandığı, nitekim davacı tarafın sözleşme hükmüne göre brüt gelirin hesaplanmasında KDV'yi de ekleyerek geliri hesapladığı, oysa net gelirin bir kişinin bir takvim yılı içerisinde ele geçirdiği kazanç ve iratların safi meblağı olarak tanımlanmış olduğu, brüt gelirin ise tüm giderlerin dahil olduğu gelir türü olduğu, bu gelirin davalının gelir hesaplarına kaydedilen ve gelir/gider tablosunda brüt satışlar olarak gözüken reklam gelirleri olduğu, brüt satışlara KDV'nin dahil edilemeyeceği, davaya dayanak teşkil eden sözleşme maddesinde açıkça brüt gelire KDV'nin dahil olduğu hususunun yazılı olmadığı, sonuç olarak davalı kiracı tarafından davacı kiraya verene taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı olarak davalının brüt geliri ile net geliri arasındaki farktan kaynaklanan herhangi bir kira borcunun bulunmadığının belirlendiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşme maddesinin yorumundan kaynaklandığı ve davacı tarafın kötüniyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle; davanın reddine, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verimiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili; davanın taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesine istinaden aylık reklam giderlerine ait brüt fatura bedeli ile net fatura bedelleri arasındaki tutarların ödenmemesinden kaynaklandığını, taraflar arasında imzalan sözleşmenin 9. maddesinde kararlaştırılan bedelin ödemediğini, bunun sonucunda davalı şirket aleyhine icra takibi yoluna gidildiğini, bilirkişinin tek yönlü bir inceleme yaptığını, sözleşme maddelerini dikkate almadan ve tarafların iradelerini yok sayarak rapor tanzim ettiğini ileri sürerek, kararın kaldırılmasını istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan 05.12.2012 başlangıç tarihli ve on yıl süreli 600 adet otobüs durağı kent mobilyası niteliğindeki kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, kira sözleşmesinin 9. maddesinde; "Yüklenici ilk yıl için teslim tarihinden itibaren 47.000.000 TL kira öder. Yüklenici aylık brüt reklam gelirinin %27'sini ay içinde ödediği kira bedelini aşması durumunda aradaki fark, her ayın 7. gününe kadar yüklenici tarafından belediyeye ödenir." düzenlemesine yer verildiği, davacı alacaklı belediye vekilinin, davalının brüt reklam gelirleri üzerinden değil net reklam geliri üzerinden ödeme yaptığını iddia ettiğini ve aylık reklam gelirlerine ait brüt fatura bedeli ile net fatura bedelleri arasındaki farkın tahsili istemi ile takip yaptığını, İlk Derece Mahkemesi tarafından yaptırılan

bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen bilirkişi raporunda; brüt gelirin işletmenin esas faaliyetleri çerçevesinde satılan mal ya da hizmetler karşılığında alınan ya da tahakkuk ettirilen toplam değerleri kapsadığı, satılan mal ve hizmetlerle ilgili sübvansiyonlar, satış tarihindeki vade farkları, ihracaatla ilgili dönem içinde ortaya çıkan kur farkları, vergi iadelerinin brüt satışlar içinde gösterileceği, 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 25 inci maddesinde; hesaplanan katma değer vergisinin matraha dahil edilmeyeceğinin hüküm altına alındığı, dava konusu borca esas alınan faturalarda yer alan gelirlerin brüt gelir ve KDV'den oluştuğunun görüldüğü ancak brüt satışlara KDV'nin dahil edilemeyeceği, sözleşmede yer alan brüt gelir ifadesi ile KDV'siz fatura bedelinin (gelir) kastedildiğinin kabul edilmesi gerektiği, dava dosyasına sunulan tablolara göre, davalının sözleşme süresince elde etmiş olduğu brüt gelirler (KDV'siz tutar) üzerinden sözleşmede düzenlenen oran üzerinden hesaplama yaparak kira ödemelerini gerçekleştirdiği, davalının davacıya karşı sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirdiği ve herhangi bir kira borcunun bulunmadığının belirtildiği gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili; istinaf sebeplerini tekrar ederek, kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, bakiye kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 19 ve 299 uncu maddeleri.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; belirtilen gerekçeye, davacı kiraya verenin kira sözleşmesinin 9. maddesine dayanarak brüt gelir ve KDV üzerinden hesaplanan kira alacağını talep ettiği ancak kira sözleşmesinde brüt gelire KDV ekleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığı, brüt gelir ile KDV’siz gelirin kastedildiği yönündeki derece mahkemelerinin kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.