Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2716 E. 2024/786 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Profesyonel futbolcu sözleşmesinden kaynaklanan alacakların ödenmemesi nedeniyle açılan alacak davasında, mahkemenin bozma kararına uymasına rağmen, ödenen miktarın mahsubu ve bir üst lige çıkma priminin akıbeti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkemenin, Yargıtay'ın bozma kararına uygun şekilde bilirkişi raporuna dayalı olarak hesaplama yapıp hüküm kurduğu, davalı tarafından bozma öncesinde ödenen alacağın mahsubunun yapılmış olduğu ve davacının bir üst lige çıkma primine hak kazandığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2020/300 E., 2022/451 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Mahkemece bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; davacı ile davalı kulüp arasında 15.08.2010 tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesi ve 2011-2012 futbol sezonu alacaklarının düzenlendiği bila tarihli protokol bulunduğunu, bu sözleşme ve protokol gereği davacıya ödenmesi gereken 2011-2012 sezonundan 77.000,00 TL net para alacağı, 9.705,00 TL maç başı alacağı ve 2010-2011 sezonundan da 48.500,00 TL olmak üzere toplam 135.250,00 TL'nin ödenmediğini, alacağının ödenmesi için keşide edilen ihtarnamelerin sonuçsuz kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 50.000,00 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 30.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 50.000,00 TL şampiyonluk prim alacağı dahil 135.205,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; futbolcuya değişik tarihlerde ödemeler yapıldığını, 15.10.2010 ve 12.10.2010 tarihlerinde davacı toplam 6.000,00 TL para cezası verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

III. MAHKEME KARARI

Mahkemenin 01.10.2015 tarihli ve 2012/285 E., 2015/377 K. sayılı kararıyla; Türkiye Futbol Federasyonundan gelen cevabi yazılar, taraflar arasında yapılan sözleşme, davacının sezon boyunca oynadığı maçlar, davalı kulübün daha sonra bir üst lige yükselince davacının oynadığı yıllardaki maç maşı ücretleri, garanti ücret borcu alacağı olmak üzere toplam davalıdan 218.205,00 TL alacağı olduğu ve daha önce davalı kulüpten 148.495,58 TL aldığından, aldığı miktar mahsup edilerek davacının, davalıdan 69.709,42 TL alacağı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile, 69.709,42 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Birinci Bozma Kararı

1. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2.Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 16.06.2017 tarihli ve 2016/13243 E., 2017/7562 K. sayılı ilamıyla; taraflar arasında düzenlenen 15.08.2010 tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesinin Ödemeler ve Özel Hükümler başlıklı 3 üncü maddesi ile asgari ücret ve maç başı ücretinin; protokol başlıklı belge ile 2011/2012 futbol sezonu için net para ödemesi, şampiyonluk primi ve maç başı ücretinin düzenlendiği; hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise profesyonel futbolcu sözleşmesindeki asgari ücrete ilişkin düzenleme dikkate alınmaksızın, sözleşme ve protokoldeki diğer ücret kalemleri hesaplamaya dahil edilerek futbolcu hak edişinin belirlendiği, bununla birlikte davalı kulüp ödemeleri tasnif edilmeyip, banka tarafından yapılan ödemeler toplamının 148.495,58 TL olduğu saptanarak sonuca gidildiği, bu haliyle bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı, bu nedenle bilirkişiden denetimine elverişli, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte rapor alınarak karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, Mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

B. İkinci Bozma Kararı

1-Bozmaya uyan Mahkemenin 20.12.2018 tarih, 2017/558 E.,2018/570 K. sayılı kararıyla; davacının 2011/2012 sezonu net para alacağı 77.000,00 TL, davacının 2011/2012 sezonu maç başı alacağı 9.705,00 TL, davacının bir üst lige çıkma primi alacağı 50.000,00 TL'nin 30.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının 2010/2011 sezonu maç başı alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

2-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararına karşı süresi içinde taraflarca temyiz başvurusunda bulunulmuştur.

3- Dairenin 16.09.2020 tarihli, 2020/3186 E., 2020/4268 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gereklerinin yerine getirilmediği, Mahkemece bozmadan sonra bilirkişi raporu alınmış ise de anılan rapordan ayrılarak hesaplama ve mahsup işlemi yapılarak sonuca gidildiği, bozmaya uyulmakla davacı lehine usuli müktesep hak doğduğu, hal böyle olunca, bozma ilamında belirtilen hususlarda uzman bilirkişiden denetimine elverişli, tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte rapor alınarak, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinin usul ve yasaya aykırı olduğu, bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmediği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

C. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının 2011/2012 sezonu net para (peşinat) alacağı tutarı 110.000,00 TL, davalı tarafça bunun için yapılan ödeme tutarı ise 33.000,00 TL olduğu, bu nedenlerle davacının 2011/2012 sezonu net para (peşinat) alacağı talebinin kabulünün gerektiği, davacının 2011/2012 sezonu maç başı alacağı tutarı 9.705,00 TL olduğu, davalı tarafın buna ilişkin bir ödemesinin bulunmadığı, taraflar arasındaki protokolde, bir üst lige çıkılması halinde 50.000,00 TL prim ödeneceği kararlaştırıldığı, protokolde şampiyon olması halinde değil bir üst lige çıkılması halinde prim ödeneceğinin kararlaştırıldığına göre davacının bu sebeple prim alacağı da bulunduğu, bir üst lige çıkma tarihi itibariyle davacının sözleşmesi feshedilmiş olsa dahi bu alacağın bir sezon boyunca verilen emeğin bir sonucu olan üst lige çıkma durumunun karşılığı olduğundan ve davacı da sezon süresince takımda olduğundan, davacının hakkı bulunduğu, bir üst lige çıkma pirimi alacağı dava dilekçesine konu edilmemiş olup ıslah ile istendiği, dava konusu edilmeyen bir talep ıslah ile de istenemeyecek ise de bozma öncesi yapılan ıslah ile bu talep de hüküm altına alındığından ve davalı tarafça ilk karar temyiz edilmemiş olduğundan davacı lehine usulü kazanılmış hak doğmuş olup talebin kabulü gerektiği gerekçesiyle, davacının 2011/2012 sezonu net para alacağı 77.000,00 TL, davacının 2011/2012 sezonu maç başı alacağı 9.705,00 TL, davacının bir üst lige çıkma primi alacağı 50.000,00 TL'nin 30/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının 2010/2011 sezonu maç başı alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuran

Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; müvekkil kulüp tarafından bozma ilamı öncesinde Mahkemenin 2017/558 E. - 2018/570 K. sayılı ilamına dayanarak Ankara 25. İcra Müdürlüğü'nün 2019/4165 E. Sayılı dosyası ile başlatmış olduğu icra dosyası kapsamında davacıya hak etmiş olduğu alacak kalemlerininin tüm fer'ileri ile birlikte ödendiğini, Mahkemece dosya kapsamında davacıya yapılan ödemeler hakkında hiçbir araştırma yapılmaksızın aynı alacak kalemleri üzerinden yeniden hüküm kurulmuş olmasının hatalı olduğunu, kulüp tarafından davacı futbolcuya verilen 6.000,00 TL para cezasının davacının alacaklarından mahsup edilmediğini, futbolcuya verilen disiplin cezalarının futbolcunun "sözleşmesel" alacaklarından mahsup edildiğine dair çok sayıda emsal karar olduğunu, davacının bir üst lige çıkma primi alacağı talebinin kabul edilmesinin hatalı olduğunu, davacının müvekkil kulüp ile olan sözleşmesini 30.12.2011 tarihinde "Fesih İhbarnamesi" ile sona erdirdiğini, kulübün ise bir üst lige çıkmayı 31.12.2012 tarihinde başardığını, futbolcunun, müvekkil kulübün bir üst lige yükseldiği tarihte mevcut bir sözleşmesi bulunmadığından dolayı feshetmiş olduğu sözleşmeye dayanarak prim alacağı talebinde bulunamayacağını, davacı futbolcunun, müvekkil kulüp ile olan sözleşmesini feshettikten sonra 31.01.2012 tarihinde Konya Şekerspor ile sözleşme imzaladığını, Mahkemece, davacının sözleşmesini feshettikten sonra müvekkil kulüpten bir üst lige çıkma primi alacağına hak kazandığı kanaatine varılmakla birlikte bu alacaklardan davacı futbolcunun Konya Şekerspor'da kazanmış olduğu gelirlerinin indirilmemiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu belirterek, kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, profesyonel futbolcu sözleşmesinden doğan ve ödenmeyen alacaklarının davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. Usuli kazanılmış hak olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

2. Bundan başka, Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş olan bu kısımları lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK).

3. Değerlendirme

Temyizen incelenen kararın bozmaya uygun olduğu, kararda ve gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesinin artık mümkün olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun Yargıtay ve taraf denetimine elverişli, ayrıntılı ve açıklayıcı, hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Mahkeme kararının 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 439 uncu maddesi uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3 üncü maddesi atfıyla 1086 sayılı Kanun'un 440 ıncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

27.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.