"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/460 E., 2023/422 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2020/214 E., 2021/280 K.
Taraflar arasındaki Kurum işleminin iptali ve alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı tarafça istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı Kurum vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı Kurum tarafından davacının sahibi olduğu ........, Eczanesi tarafından Kuruma fatura edilen 206 hastaya ait 223 reçete ile ilgili olarak SUT ve eklerinde bulunan hükümlere uygun teşhis veya tanının uzman hekim tarafından düzenlenmediği halde Medula ekranından uygun teşhis kodları seçilmek suretiyle kaydedilerek reçetelerin ödenir hale getirilip Kurumun zarara uğratıldığı iddiasıyla 2019 yılı eczane protokolünün 5.3.9. maddesi gereğince uyarma ve 6.17. maddesi delaletiyle 5.3.9. maddesi gereğince 149.229,80 TL cezai şart bedelinin tahsili, 4.3.6. maddesi gereğince 28.035,01 TL reçete bedelinin tahsili ve Kurum alacaklarından mahsubuna karar verildiğini, eksiklik varsa dahi Kurumun öncelikle reçetenin düzeltilmesini istemesi gerektiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını medula sisteminden kaynaklı hatanın düzeltildiğini, ilacın hastalara verildiğini, kurum zararının oluşmadığını belirterek dava konusu 13.06.2019 tarihli kurum işleminin iptaline, muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı Kurum vekili; Uşak ilinde faaliyet gösteren eczanelerin sözleşmeye ilişkin işlemlerinin İzmir İl Müdürlüğü tarafından yürütüldüğünü, yetkili ve görevli Mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğunu, Kurum müfettişlerinin raporunda Kuruma fatura edilen 223 adet reçetede sağlık uygulama tebliğine uygun teşhis olmadığı halde, teşhis kodları seçilmek suretiyle kaydedilerek ilaç veya reçetelerin ödenir hale getirildiğinin tespit edildiğini, bunun üzerine protokolün ilgili hükümlerine göre cezai şart ve reçete bedellerinin davacının alacağından mahsubuna karar verildiğini, işlemin hukuka uygun olduğunu, eczanenin kasıtlı ve kusurlu davrandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1. Uşak 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.02.2020 tarihli ve 2019/424 E., 2020/109 K. sayılı kararıyla; uyuşmazlığı çözmekle İzmir Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğ gerekçesiyle Mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, istinaf yoluna başvurulmadığından kesinleşmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; hükme esas alınan bilirkişi raporlarına göre hekimler tarafından muayene edilen hastalara, uygun ilaçların reçete edildiği, ancak ilaçların SGK tarafından karşılanması için Medula sistemine uygun teşhislerin girilmediği, davacının reçetede yer alan bilgiler üzerinde tahrifatta bulunmadığı veya reçeteye aykırı bir hususu sisteme dahil etmediği ve ilaçların hastalar tarafından alındığı, reçete edilen ilaçların ödenebilmesi için uygun teşhislerin girilmesinin reçetedeki eksiklik olarak kabul edilebileceği, eksikliğin ise davacının kusurundan kaynaklanmadığı tespit edilmekle, davalı Kurum tarafından eksikliğin düzeltilmek üzere davacıya iade edilmek suretiyle giderilebileceği, Kurum zararının oluşmadığı tespitlerinin yapıldığı bilirkişi raporunun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, Kordon Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin 13.06.2019 tarihli ve 93313279-030.02-E 8575738 sayılı davacı aleyhine uyarılma ve 149.229,80 TL cezai şart bedelinin tebliğden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve 28.035,01 TL bedelin eczaneye ödendiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, tahsiline yönelik işleminin iptaline reçete bedeli ile cezai şart bedellerinin davalıdan yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı Kurum vekili; önceki beyanlarını tekrarlamak suretiyle, davanın Kurum işlemlerinin iptaline yönelik olup eda davası olmadığını, cezai şart ve reçete bedellerinin faizi ile birlikte Kurumdan tahsiline dair verilen hükmün yerinde olmadığını, bilirkişilerce, teknik bir değerlendirme yapılmadan, yoruma dayalı rapor verildiğini, reçetelerin Medula eczane ekranına kaydedilirken teşhis kodu girmek zorunlu olduğundan eksikliğin fark edilmemesinin mümkün olmadığını, ancak eczane tarafından reçetede olmayan bir teşhis sisteme girilerek provizyon sisteminin yanıltıldığını, davacının kastı ve kusurunun açık olduğunu, Kurum soruşturma raporunun hiçbir şekilde bilirkişi raporlarında değerlendirilmediğini, davacının taraf olduğu sözleşme ve mevzuat hükümlerini bilmemesinin mümkün olmadığını, Kurum işleminin yasal mevzuata uygun ve yerinde olduğunu, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının talebinin Kurum işleminden kaynaklanan muarazanın giderilmesi istemine ilişkin usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğinde olduğu, davacının hakedişlerinden kesinti yapılmasına ilişkin davalı Kurum işleminden kaynaklanan muarazanın, yapılan tahsil miktarına bedele dönüştüğü, davalı kurum tarafından davacı hakkında, reçetede yazılı olmayan teşhislerin sisteme reçetede yazılıymış gibi kaydedildiği gerekçesiyle cezai şart ve reçete bedelinin tahsiline dair işleminin uygulandığı, alınan bilirkişi raporuna göre, reçeteyi yazan doktorların teşhis-endikasyon eksikliklerinin taraflarınca yoğunlukları nedeniyle sehven yapıldığını beyan ve kabul ettikleri, reçetelerin hastane protokol kayıtları bulunan gerçek reçeteler olduğu, Kurumun yapılan yanlışlık nedeniyle zararının bulunmadığı, Kurum işleminin yerinde olmadığı, Mahkemece usul ve yasaya uygun şekilde davanın kabulüne karar verilerek Kurum işleminin iptali ile davacı tarafça davalı Kuruma ödenen bedellerin iadesine karar vermek suretiyle taraflar arasındaki muarazanın giderildiği gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı Kurum vekili; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü sebeplerle kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacının Kuruma faturalandırdığı 223 adet reçetede provizyon sistemine gerçeğe aykırı kayıt yaptığı iddiasıyla, davalı Kurum tarafından hakkında uygulanan, 2019 yılı eczane protokolünün 5.3.9 uncu maddesi gereğince uyarma, 6.17 nci maddesi delaletiyle 5.3.9 uncu maddesi gereğince; 149.229,80 TL cezai şart bedelinin tahsili, 4.3.6 ncı maddesi gereğince 28.035,01 TL reçete bedelinin tahsili ve alacaklardan mahsubuna dair işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
2019 yılı eczane protokolünün 5.3.9 uncu, 6.17 nci ve 4.3.6 ncı maddeleri,
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle reçetelerin hastane protokol kayıtları bulunan gerçek reçeteler olduğu, eczacının hastalara reçetedeki ilaçları verebilmek için provizyon sistemine girerken reçetede sehven yanlış girilen teşhis kodlarının doğrulması fiili nedeniyle Kurumun zararının bulunmadığı tespitini içeren raporun denetime uygun hüküm kurmaya elverişli olduğu, davalı Kurum tarafından, dava konusu işleme konu cezai şart ve reçete bedeli tutarlarının davacının alacaklarından mahsup edidiğinin bildirildiği, davacının talebinin Kurum işleminden kaynaklanan muazaranın giderilmesi istemine ilişkin olup eda davası niteliğinde olduğu hususlarının anlaşılmasına göre davalı Kurum vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.