"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/875 E., 2022/2166 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2018/477 E., 2021/82 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; davalı kurumun 2013 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarının müvekkili hastaneye ait olan faturaları incelediğini, faturalarda hata gördüğü için davacının ödemelerinden fahiş miktarlarda kesinti yapıldığının, MEDULA sistemi üzerinden bildirdiğini, fatura kesintilerinin gerçekleştiği 2013 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında her döneme ilişkin ayrı ayrı yapılan kesinti itirazlarının usulsüz bir şekilde reddedildiğini, söz konusu kesinti itirazlarında hasta listeleri ve ekleri de sunulmasına rağmen 17.01.2018 tarihinde toplamda 124.470,43 TL yi faiziyle beraber 213.534,21 TL olarak kesinti şeklinde tahsil ettiğini, iddia edildiği gibi hatalı faturalandırma durumunun söz konusu olmadığını, kurumun işleminin eksik incelemeye dayandığının, yaptırılacak uzman incelemesiyle ortaya çıkacağını, müvekkili hastaneden kesinti yapılmasının haksız ve temelsiz olduğunu, bu nedenlerle müvekkili hastanenin usul ve yasa kuralları doğrultusunda sunmuş olduğu sağlık hizmetine karşılık faturalandırma işlemi yaptığının tespitiyle davacının kurum nezdindeki alacağından kesilen 213.534,21 TL nin kesintinin yapıldığı 17.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, haksız ve fahiş ceza şartının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bilirkişi raporundan ve taraf itirazlarının ileri sürülmesi sırasında itirazların tartışıldığı ek rapordan SGK tarafından davacı hastanenin 2013 yılının Mayıs-Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül dönemlerine ilişkin yapılan kesintilerde toplam 16.550,51 TL'lik kısmın haksız olduğu, kalan kısmına ilişkin kesintilerin yerinde olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulü ile davalı SGK tarafından davacının 2013 yılının Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül dönemlerini kapsayan faturalarından kaynaklı yapılan kesintilerden Mayıs ayı dönemine ait 7.466,56 TL, Haziran dönemine ait 4.968,32 TL, Eylül ayı dönemine ait 4.115,63 TL'lik kısmın haksız olduğu gerekçesiyle, toplam 16.550,51 TL'lik yersiz kesintinin kesinti tarihi olan 17.01.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuşlardır.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili; davalı kurum, davaya konu 2013 yılına ait faturalandırılan işlemlere mevzuata aykırı olarak 2018 yılına kadar bekletmiş beş yıllık faiz uygulamak suretiyle uyguladığı haksız kesinti nedeniyle müvekkil hastanenin zararına neden olduğunu, davalı kurumun iddia ettiğinin aksine bilirkişi raporlarına karşı yapılan itirazlarda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere davalı kurumun yapmış olduğu kesintilerin, Sağlık Uygulama Tebliği (SUT), Sağlık Bakanlığı Yataklı Tedavi Hizmetleri yenidoğan yoğun bakım servislerinin hizmet ve seviye belirleme standartlarına açıkça aykırı olduğunu, bilirkişi kurulunun dava dilekçesi ekinde iki klasör halinde sunmuş oldukları, hastalara ilişkin tedavi evraklarını incelemeden rapor düzenlediği ve mahkemece de eksik incelemeye dayalı birbirinin kopyası niteliğinde raporları hükme esas alduğını, bilirkişi kurulu raporunu sunduktan sonra dava dilekçesinin ekinde sunulan dosyaların bulunamaması nedeniyle dosyaların davacı hastane tarafından ikinci defa dosyaya sunulduğunu ancak bilirkişi kurulu yaptığı eksik incelemeyle hazırladığı raporda ısrar ettiğini, ayrıca örnekleme yöntemiyle yapılan incelemenin de usul ve yasa kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; müvekkil kurumun davacı Sağlık Hizmeti Sunucusu hakkında inceleme işlemlerini 12.09.2011 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 2001/62 Sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi konulu Genelgeye göre yapmış bulunduğunu, günübirlik branşında kuruma fatura edilmiş herhangi bir sağlık hizmeti bulunmadığını, diğer branşın da 3 grup üzerinden sunmuş olduğu hizmetlere ilişkin 9 adet takip olup hepsinin incelemeye alındığını ve herhangi bir kesintiye gidilmediğini, branşlardaki toplam hasta sayıları ile örneklemeye düşen hasta sayıları ve toplam tutarların farklı olması neticesinde hesaplandığını, sözleşmede örnekleme durumu seçeneklerinde "Evet" tercih edilmiş olduğundan böyle bir uygulama gerçekleştiğini, mutabakat neticesinde kurumca avans olarak 15.08.2013 tarih ve 18139826 (MOSİP) işlem numaralı ödeme belgesi ile Özel Şanmed Hastanesinin fazla ödeme 21.989,74 TL lik tutar Sağlık Hizmet sunucusuna avans artığı borcu olarak Mali Hizmetler Sosyal Güvenlik Merkezince ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak olan yasal faiz ile birlikte MOSİP sistemine borç kaydı oluşturulduğunu, Mayıs 2013 dönemine ilişkin fatura itiraz komisyonlarının aşamaları dava dilekçesine konu olan diğer işlemler içinde aynı şekilde uygulandığını, açıklamaya çalıştıkları mevzuat hükümleri ve tarafların karşılıklı rızası ile akdedikleri sözleşme hükümleri uyarınca davacı müvekkil kurumun gerçekleştirdiği işlemlere karşı yerel Mahkeme denetime elverişsiz bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesis edildiğini ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece dosyaya kazandırılan denetime ve hüküm kurmaya elverişli iki ayrı heyet raporu ile tespit edilen ve davalı Kurum tarafından haksız olarak yapıldığı belirlenen kesinti işlemlerinin tek tek hasta, ay ve branş bazında yapılan detaylı ve gerekçeli değerlendirme sonucunda belirlendiği, miktar yönünden raporlar arasında farklılık bulunmadığı, bu tespitler uyarınca verilen kararın, mahkemece dosyada bulunan delillerin takdirinde hata yapılmadan iddia ve savunma ile birlikte hukuka uygun şekilde değerlendirilmek suretiyle yasal ve hukuksal gerekçelere ve maddi delillere dayandırılarak verilmiş olduğu anlaşılmakla, usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili; Mahkeme tarafından hükme esas alınan bilirkişi raporundaki inceleme yönteminin Yargıtay uygulamalarına açıkça aykırı olduğunu, davalı kurum faturalardan örnekleme sistemi ile inceleme ve kesinti yapıldığını, dava konusu döneme ilişkin tüm faturalar incelenmek suretiyle rapor düzenlenmesi gerektiğini, bilirkişi kurulunun yeterli sayı ve branşta uzman kişiden oluşmadığını, tedavi hizmetinin sunulduğu tüm branşlardan uzman doktorların yer aldığı bilirkişi kurulu tarafından inceleme yapılması gerektiği, bilirkişi kurulu dosya ve ekinde iki klasör olarak sunulan belgeyi incelemeden idarenin kesintisi doğruymuş gibi rapor düzenlendiğini, 25.02.2019 tarihli raporu mahkemeye sunulduğunda dilekçe ekinde sunulan iki klasörün dosya ekinde olmadığı ve bilirkişilerin dosya ekindeki belgeleri incelemeden rapor sunduklarını, Mahkemeye sunulan klasörlerin bulunmasından sonra aynı bilirkişi kurulu 23.05.2019 tarihli raporuyla ilk raporu doğrultusunda görüş belirtildiğini, itiraz üzerine dosya yine ihtilaf konusunda uzman olmayan farklı bir bilirkişi kuruluna gönderildiğini, 23.12.2019 tarihli rapor ile benzer bir rapor sunulduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sağlık hizmet alım sözleşmesinden kaynaklı, 2013 yılı Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül ayları faturalarından davalı Kurumca yapılan haksız kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26 ıncı maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 266 vd. maddeleri.
2. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 78 inci maddesi.
3. 2001/62 Sayılı Fatura Bedellerinin Ödenmesi konulu Genelge.
4. 2013 yılı Sağlık Uygulama Tebliğinin "Ödeme İşlemleri" başlıklı 5.5 inci maddesi.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, dosya kapsamında aldırılan ve hükme esas alınan bilirkişi raporunun açık, anlaşılır ve denetime elverişli olduğunun anlaşılmasına göre, davacı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanması gerekmektedir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle,
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.