Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2860 E. 2024/411 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kaçak elektrik kullanımı iddiasına dayalı olarak yapılan tahakkukun geçerliliği ve davacının bu tahakkuktan kaynaklı borcu olmadığının tespiti ile davalıdan tahsil edilen bedelin iadesi talebi.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı şirketin, davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığı iddiasını ispatlayamaması ve kaçak elektrik tespit tutanağını dosyaya sunmaması gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/1354 E., 2022/2266 K.

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2019/468 E., 2021/247 K.

Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili; müvekkili hakkında davalı şirket görevlilerince 03.05.2017 tarihli kaçak kayıt dökümü ile 129.706,71 TL kaçak tahakkuku yapıldığını, müvekkilinin kaçak kullanımı olmadığını, 31.10.2013 ve 10.04.2014 tarihinde davalı şirkete ait aboneliği kullanmayacağını yazılı dilekçe ile beyan ederek elektriğinin kesilmesini talep ettiğini, davalı şirketçe bu dilekçelere istinaden müvekkiline ait tesisatlarda elektrik kesintisi yapıldığını, mobil kaçak ekibinin müvekkilinin gıyabında kaçak elektrik kullandığı iddiasıyla tutanak tuttuğunu, müvekkilinin arazilerinde kuru tarım yaptığını, sulu tarım yapmadığını, müvekkilinin hakkında başlatılan takibe süresinde itiraz ettiğini söz konusu icra takibi ile ilgili bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadığını, daha sonra Bakanlar Kurulu kararına istinaden müvekkilinin banka hesaplarına davalı tarafından bloke konulduğunu ve 13.000,00 TL destekleme parasının davalı şirket hesaplarına geçtiğini, bu durum mağduriyete sebep olduğunu ileri sürerek; müvekkilinin hesaplarından çekilip davalının hesabına aktarılan 13.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine, geriye kalan 116.000,00 TL için de borçlu olmadıklarının tespitine, lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Yargılama sırasında müvekkilin destekleme hesabından kesilen 72.228,93 TL'nin kesinti tarihlerinden işleyecek yasal faiziyle istirdadına ve 56.771,07 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili; davanın zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde sulu tarım yapmadığını kuru tarım yaptığını ve elektrik enerjisi kullanmadığını beyan ettiğini, oysaki ÇKS verilerine bakıldığında davacının 2017 yılında sulu tarım beyanında bulunduğunu, davalı şirket elemanlarınca tutulan kaçak tutanağında davacı tarafın kaçak kullanımının tespit edildiğini ve kaçak elektrik kullanımına istinaden 03.05.2017 tarihli kaçak tutanağının tutulduğunu, kaçak kullanımın sabit olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; alınan bilirkişi raporuna göre davalı şirket tarafından sahada kontrol yapılmaksızın yalnızca davacıya ait ÇKS verilerine dayalı olarak tahakkuk ettirilen kaçak elektrik tespit tutanağından ötürü davacının davalıya borçlu olmadığı ve davalı tarafından davacının destekleme hesabından yapılan kesinti bedellerinin iade edilmesi gerektiği, kaçak elektrik tutanağından ötürü banka tarafından sunulan yazı cevabı ile davacının destekleme hesabından davalı tarafından yapıldığı tespit edilen toplam 72.228,93 TL'nin tahsili gerektiği, davalı şirketin kötüniyeti ispatlanamadığından davacının bu yöndeki talebinin reddi gerektiği gerekçesiyle; davanın kabulü ile davacının dava konusu kaçak elektrik tespit tutanağından ötürü davalıya borçlu olmadığının tespitine, dava konusu kaçak elektrik tutanağından ötürü davacının destekleme hesabından tahsil edilen toplam 72.228,93 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili; dava konusu olayın müvekkili şirketin kaçak tespiti sonrası yapılan tahakkuk, davacı tarafından tahakkuka itiraz ve sonrasında tahakkukun düzeltilmesi şeklinde cereyan ettiğini, davacının tahakkukun düzeltilmesi ve kendisine tebliğini beklemeksizin dava açma yoluna gittiğini, dava açılmadan önce dava şartı olarak arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açılması halinde dava şartı yokluğundan usulden reddine verilmesi gerektiğini, davacıya ait tarımsal sulama tesisindeki kontrolde davacının kaçak enerji kullandığının tespit edildiğini, davaya konu tahakkukun yönetmelik ve mevzuata uygun bulunduğunu, kaçak elektrik tespit tutanaklarının düzenlendiği tarih itibariyle maddi olgulara ilişkin olup aksi sabit oluncaya kadar geçerli bulunduğunu, kaçak tutanağının aksini iddia eden davacının bunu resmi belgeler ile ispatlaması gerektiğini, davacının arazisinin kendiliğinden sulanabilen arazi olmadığını, yapılacak keşif sonucunda davacının elektrik enerjisi kullanmadan sulu tarım yapamayacağının görüleceğini, aynı zamanda ÇKS kayıtlarına göre devletten sulu tarım desteklemesi almasının, elektrik enerjisinden yararlanmadığı yönündeki beyanını da çürüttüğünü, davacı tarafın ektiği ürünler dikkate alındığında yörenin iklim şartlarına göre suya fazla ihtiyaç duyan ürün çeşitleri olduğunu, Mahkemece dosyanın yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi ile birlikte tutanak mümzilerinin keşif esnasında dinlenilmesi taleplerini reddedilerek eksik inceleme ile karar verildiğini, ileri sürerek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacının kaçak elektrik kullandığı yönündeki tespit tutanağına dayanılarak yapılan tahakkuktan dolayı borçlu olmadığının tespitine yönelik açılan davada, ispat yükünün davalı şirkete ait olduğu, davalı tarafından davaya cevap ve istinaf dilekçesinde kaçak elektrik kullanımına dayanılarak dava konusu tahakkukların yapıldığı savunulmuş ise de, dosyaya dava konusu tahakkuka ilişkin kaçak elektrik tespit tutanağı sunulmadığı gibi, istinaf dilekçesine dahi kaçak elektrik tespit tutanağının eklenmediği, dosya kapsamında yalnızca (hesaplamaya ilişkin) kaçak kayıt dökümlerinin sunulduğu, kaldı ki davalı şirketin dosyaya sunulan 13.04.2021 tarihli yazısında; davacı adına yapılan tahakkukların dönüm bazlı tahakkuk olduğunun bildirildiği, tutanak tarihi belirli olmadığından, dava tarihinde yürürlükte bulunan (30.05.2018 tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren) Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 43/5 nci maddesinde "Kaçak elektrik enerjisi tüketiminin tespit edilmesinde, ilgili tüzel kişinin tespitini doğru bulgu ve belgelere dayandırması ve tüketici haklarının ihlal edilmemesi esastır." hükmü bulunmakta olup, aynı madde kapsamında kaçak elektrik enerjisi kullandığının tespiti hallerinde, kaçak tespit tutanağı düzenleneceğinin hüküm altına alındığı, her ne kadar davacı aleyhine kaçak elektrik kullanımına dayalı borç tahakkuku yapılmış ise de, davacı hakkında kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tutanağın dosyaya sunulmadığı, dosya kapsamında kaçak elektrik enerjisi kullanıldığına dair başkaca bir delil bulunmadığı, kaçak elektrik kullanıldığı yönündeki iddianın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 194 ncü maddesine uygun olarak somutlaştırılmadığı, davacı tarafından kaçak elektrik kullanıldığının davalı tarafça ispatlanamadığı, Mahkemece kurulan hükümde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı vekili; istinaftaki sebeplere ilaveten, Mahkemece tahkikat için ayrı bir duruşma günü tayin edilip davalının usulüne uygun gösterdiği deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu işlemler yapılmadan davanın kabulüne karar verildiğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, ileri sürerek; kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımı iddiasına dayalı tahakkuktan kaynaklı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 08.05.2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Enerji Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği'nin "Kaçak elektrik enerjisi tüketimi" kenar başlıklı 26 ve 27 nci maddeleri.

2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında; hukuki ilişkinin ve bu ilişki nedeniyle ortaya çıkan uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarının doğru şekilde belirlendiği, davacı aleyhine kaçak elektrik kullanımına dayalı borç tahakkuku yapılmış ise de, kaçak elektrik enerjisi kullanımına ilişkin tutanağın dosyaya sunulmadığı, dosya kapsamında kaçak elektrik enerjisi kullanıldığına dair başkaca bir delil bulunmadığı, kaçak elektrik kullanıldığı yönündeki iddianın ispat yükü üzerinde olan davalı ... şirketince ispat edilemediği, istinafta ileri sürülmeyen sebeplerin temyizde ileri sürülmeyeceği anlaşılmakla, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

25.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.