"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/1055 E., 2023/638 K.
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen muarazanın giderilmesi davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkilinin Nur Eczanesi sahibi ve sorumlu müdürü olduğunu, davalı SGK ile Türk Eczacılar Birliği arasında imzalanan protokole taraf olduğunu, SGK kapsamındaki kişilerin Türk Eczacılar Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı Protokolün 6.13.19 uncu maddesi çerçevesinde işlem yapıldığı bildirilmekle birlikte olaya konu fiiller incelendiğinde reçete ve rapordaki tahrifatın müvekkilinin kastı ile yapıldığını ilişkin hiçbir emare bulunmadığını, reçete ve raporların hastalara ait olup ilaçların hastalarca kullanıldığını, SGK’nun 2009 yılından itibaren tüm işlemleri bilgisayar üzerinden TC kimlik numarası kullanılarak yaptığını, hasta reçetesinde yazan ilaçlar için eczaneye başvurduğunda davacı eczacının reçeteyi kontrol edip ilaçları hasta yakınına verdiğini, reçetenin arkasına hasta yakının adı ve soyadı ile telefon numarası ve imzasını aldığını, daha sonra bu reçeteyi SGK'ya fatura ettiğini, müvekkilinin eczacı olarak ibraz edilen reçeteyi şekil ve içerik bakımından kontrol edip sözleşme gereği ilaçları hasta yakınına verdiğini, Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünün 23.09.2010 tarih ve 12634449 nolu makam oluruna dayalı olarak 09.11.2010 tarih ve 17.800.042 sayılı yazılarına istinaden tahrifatlı reçetelerin kasten kurumu zarara uğratmak amacıyla SGK’na fatura edildiği iddia edilerek sözleşmenin feshi ve cezai şart bölümünün 6.3.19 uncu maddesine ve 6.3 maddesine göre tahrifatlı reçete bedeli olan 182,73 TL ile 2009 yılı Eczane Sözleşmesinin 6.3.15 inci maddesine göre reçete bedelinin 5 katı olan 913,6 TL cezai şartın tahsili, ayrıca sigortalının tedavisine dayanmayan 105 reçetenin kuruma zarar verme amacıyla fatura edildiği tespit edildiğinden toplam bedelleri olan 7.888,02 TL ile reçete bedellerinin 10 katı olan 78.880,20 TL cezai şartın tahsili, ayrıca 11 adet reçetenin sigortalıya teslim edilmeyen ilaç küpürlerine havi olduğu tespit edildiğinden 2009 yılı Eczane İlaç Temin Sözleşmesinin 6.3.10. maddesi gereğince 373,78 TL reçete bedeli ile reçete tutarının 5 katı olan 1.868,90 TL cezai şartın tahsili, ayrıca 1.161,66 TL nın tahsili ile sözleşmenin 2 yıl süreyle fesih ilişkin işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kurum; 2009 yılı İlaç Temin Protokolünün 6.13.19 uncu ve 6.3 üncü maddeleri uyarınca cezai şart uygulanıp sözleşmesinin 2 yıl süreyle feshedilerek, ayrıca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyusunda bulunduklarını, davacının sahibi olduğu eczane tarafından müvekkili Kuruma fatura edilen 3 adet reçetede tahrifat yapıldığını, 105 adet reçetenin de hastaların bilgisi dışında düzenlendiğini ve 11 adet reçetedeki ilaçların hastalara teslim edilmediğinin tespit edildiğini , reçetelerde düzeltme, ekleme ve tahrifatlar bulunduğunu, müvekkili kuruma fatura edilen reçetelerin incelenmesi sırasında tahrifatlı reçetelerin kuruma zarar verme amacıyla fatura edildiğinden davacı hakkında protokol hükümlerine göre işlem yapıldığını, kurum işleminin yerinde olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile davalı SGK Başkanlığının (2009 yılı eczane protokolünün 6.3.19 uncu maddesine göre 182,73 TL ile sözleşmenin 6.3.15 inci maddesine göre reçete bedelinin 5 katı olan ) 913,65 TL cezai şartın tahsili, (ayrıca 105 reçetenin kuruma fatura edilmesi nedeniyle 7.888,02 TL ile reçete bedellerinin 10 katı olan) 78.880,20 TL cezai şartın tahsili ile (11 adet reçete hakkında 2009 yılı Eczane İlaç Temin Sözleşmesinin 6.3.10 uncu maddesi gereğince 373,78 TL reçete bedeli ile reçete tutarının 5 katı olan) 1.868,90 TL cezai şartın tahsili ile sözleşmenin iki yıl süreyle feshine ilişkin işlemin yerinde olmadığı tespiti ile çekişmenin giderilmesine, 18 adet reçeteden kaynaklanan 580,83 TL kurum zararının 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 80 inci maddesine göre sağlık karnesini başkalarına kullandıranlara reçete tutarını iki katı olarak verilen 1.161,66 TL idari para cezasına itirazın Sulh Ceza Mahkemesinin görev alanından olması nedeniyle görev yönünden reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 16.11.2017 tarihli 2017/1167 E. 2017/1521 K. sayılı kararla; mahkemenin öncelikle SGK'nın cezai işleme konu ettiği müfettiş raporlarını celp ederek, Ağır Ceza Mahkemesi dosyasınında bulunan bilirkişi raporunun da dosya arasına almak suretiyle yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması ve delillerin değerlendirilmesini sağlaması gerektiğinden istinaf talebinin kabulüne, Kocaeli 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/537 E., 2017/159 K. sayılı kararının kaldırılmasına, dosyanın gerekçede belirtilen hususlar çerçevesinde, yeniden yargılama yapılmak üzere İlk Derece Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 2020/917 E., 2020/2207 K. sayılı kararıyla, İlk Derece Mahkemesince 2009 yılı protokolü dosya kapsamına alınarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bu durumda ilk derece mahkemesince, tarafların davanın esasıyla ilgili olarak gösterdikleri delillerin hiçbirinin toplanmamış veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemiş olmasından söz edilemeyeceği, buna göre HMK'da sayılan geri gönderme sebepleri gerçekleşmediğinden Bölge Adliye Mahkemesince işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken karar veren dosyanın İlk Derece Mahkemesine iadesi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, bozulmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararla; toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve Ağır Ceza Mahkemesi dosyasında tespit edilen maddi vakalar da nazara alınarak davalı kurumun uyguladığı cezai işlemin yerinde olduğu ancak dava açılmış olması nedeniyle lehe protokol hükümlerinin uygulanmak suretiyle, SGK Başkanlığı, Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, Kocaeli Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin davacı hakkında (......, Eczanesi) düzenlemiş olduğu 25.11.2010 tarihli B.13.02.SGK.4.41.20.01/SHSDES-E sayılı ceza yazısının, davacı eczacı ile yapılan sözleşmenin iki yıl süreyle feshine ilişkin kısmının iptaline, aynı ceza yazısı ile davacı aleyhine 2009 Protokolü'nün 6.3.10 uncu maddesi gereğince hastaya ya da yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ilişkin uygulanan 1.868,90 TL cezanın 1.121,34 TL'lik kısmının iptaline ve aynı ceza yazısı ile başkasına ait sağlık karnesinin kullanılması nedeniyle 1479 sayılı Kanun'un 80 inci maddesi gereğince uygulanan idari para cezasının iptali, niteliği gereği idari para cezası olup iptalinin Sulh Ceza Mahkemesinden talep edileceği kanaatine varılarak bu cezaya ilişkin talebin reddine yönelik yeniden hüküm tesisi usul ve yasalara uygun görüldüğü, yapılan yargılama neticesinde, davalı kurumun davacı hakkında uyguladığı cezai işlemin taraflar arasındaki sözleşmeye ve yasa hükümlerine uygun olduğu, dairece taraflar arasında yapılan 2016 ve 2020 protokollerinin lehe olan hükümlerinin uygulanması sebebiyle davanın kısmen kabulüne karar verildiği, özetle dava açılmasına davalı kurumun sebebiyet vermediği, bu nedenle davalı kurum aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmediği, buna göre davacının davasının kısmen kabulü ile, SGK Başkanlığı, Kocaeli Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü, Kocaeli Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezinin davacı hakkında (..... Eczanesi) düzenlemiş olduğu 25.11.2010 tarihli B.13.02.SGK.4.41.20.01/ SHSDES-E sayılı ceza yazısının, davacı eczacı ile yapılan sözleşmenin iki yıl süreyle feshine ilişkin kısmının iptaline, aynı ceza yazısı ile davacı aleyhine 2009 protokolünün 6.3.10 uncu maddesi gereğince hastaya ya da yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ilişkin uygulanan 1.868,90 TL cezanın 1.121,34 TL'lik kısmının iptaline, aynı ceza yazısı ile başkasına ait sağlık karnesinin kullanılması nedeniyle 1479 sayılı yasanın 80 inci maddesi gereğince uygulanan idari para cezasının iptali niteliği gereği Sulh Ceza Mahkemesinden talep edileceğinden bu cezaya ilişkin talebin reddine, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili; Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından müvekkile gönderilen 25.11.2010 tarih ve 17.800.042 sayılı yazısında belirtilen 2009 yılı eczane protokolünün 6.3.19 uncu maddesine göre 182,73 TL sözleşmenin 6.3.15 inci maddesine göre reçete bedelinin 913,65 TL cezai şartın tahsili 105 reçetenin kuruma fatura edilmesi nedeni ile 7.888,02 TL ile reçete bedelinin 10 katı olan 78.880,20 TL cezai şartın iptaline ilişkin dava açılmış ise de, 913,65 TL ile 78.880,20 TL ye ilişkin cezai şartın gerekçeli kararda yazılmamış ve hüküm kurulmamış olduğunu, vekalet ücretine hükmedilmediğini, dosya kapsamına gelen bilirkişi raporları göz önüne alındığında davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan zamanaşımından düşürülmesine karar verilip kesinleştiğini, sözleşmenin tek tip olarak yapılması nedeniyle kabulünün mümkün olmadığını, kurum zararının bulunmadığını, kastı olmadığını, ilaçların karşılandığını, teslim edildiğin ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı vekili; yapılan incelemeler neticesinde tedaviye dayanmayan ve hastanın bilgisi dışında düzenlenmiş 105 adet reçete tespit edildiğini, eczacı ve bir kısım doktorların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiklerini, muhtelif sağlık kurumlarından hastaların haberi olmaksızın tedaviye dayanmayan reçetelerin düzenlendiğini, reçetelerdeki ilaçların hastalara verilmediği halde verilmiş gibi gösterilerek kuruma fatura edildiğini, sahte faturalar düzenlendiğini, kurumun zarara uğratıldığını, ceza yargılamasında yapılan tahkikatlar ve bilirkişi incelemesi neticesinde suçun işlendiği kanaatine varıldığından davaya konu işlemlerin davalı kurum tarafından hukuka uygun olarak tesis edildiğini, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini, davacının protokolü imzalayarak cezai şarta konu eylemlerden haberdar olduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davalı Kurumun 25.11.2010 tarihli yazısı ile sözleşmenin feshi ve cezai şarta dayalı işleminin iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Taraflar arasında imzalanan 2009 Yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesinin 6.3.2 nci maddesine göre; "Eczanede yapılan denetimlerde, eczacı, eczane çalışanları ve bakmakla yükümlü oldukları kişiler hariç, bu protokol kapsamındaki kişilere ve TEB ile ilaç hizmeti sunumuna yönelik olarak protokol imzalamış diğer kurum mensuplarına ait sağlık karneleri ve/veya sağlık raporu (aslı veya fotokopisi) bulundurulduğunun tespiti halinde 250 TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır, tekrarı halinde 250 TL cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) ay süre ile sözleşme yapılmaz. Ancak eczanede bulunan karne veya sağlık raporu sayısının (aslı veya fotokopisi) 10 (on) un üzerinde olması halinde uyarı yapılmaksızın sözleşme feshedilir ve 3 ay süreyle sözleşme yapılmaz."
2. 6.3.10 uncu maddesinde; "Hasta veya hasta yakınına teslim edilmeyen ilaçlara ait fiyat kupürlerinin yer aldığı reçetelerin Kuruma fatura edildiğinin tespiti halinde kupür bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Tekrarı halinde ilaç bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 6 (altı) ay süre ile sözleşme yapılmaz. (Kurum tarafından yapılacak soruşturma neticesinde hastaya teslim edilmek üzere eczanede bekletildiği saptanan ilaçlar hariçtir)."
3. 6.3.15 inci maddesinde "Kuruma fatura edilen reçetede yada reçete ekinde bulunması gereken belgelerde (tıbbi bilgi ve belgeler de dahil olmak üzere) eczacı veya eczane çalışanları tarafından tahrifat yapıldığının tespiti halinde reçete bedelinin 5 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 (iki) yıl süre ile sözleşme yapılmaz."
4. 6.3.19 uncu maddesinde "Eczacı yada eczane çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Uygulanacak cezai şart 10.000 TL’den az olamaz. Ancak, söz konusu sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahili ile kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde düzenlenmiştir.
5. 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu'nun 80 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Dosyanın incelenmesinde; davacı eczacıya dört ayrı usulsüzlük fiili isnat edildiği, bunlardan birinin sözleşmenin 6.3.15 inci maddesinin ihlali yani reçetelerde tahrifat yapılması olduğu, ikincisinin 6.3.19 uncu maddesinde düzenlenen sahte reçete ve sahte küpür kullanımı olduğu, üçüncüsünün 6.3.10 uncu maddesinde düzenlenen ilaçların hastaya ya da hasta yakınına teslim edilmemesi fiili olduğu ve dördüncüsünün ise sağlık karnelerinin alınarak hasta yokluğunda ilaç yazdırma fiili olduğu, Kurumca taraflar arasında düzenlenen 2009 Protokolü kapsamında cezai işlem uygulandığı anlaşılmıştır.
2. Ceza davasında verilen beraat kararı ile hukuk hakimi bağlı değilse de maddi olgularla bağlıdır. Bu nedenle zamanaşımı sebebiyle düşme kararı verilse de, ceza dosyasının hüküm fıkrasında belirtilen ve bilirkişi raporunda tespit edilen hususların dikkate alınması gereklidir.
3. Buna göre, Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/352 E., 2019/218 K. sayılı kararında, davacı ...'ın da sanık olarak bulunduğu ve resmi belgede sahtecilik suçlamasıyla yargılama yapıldığı, tüm sanıkların doktorlar ile birlikte hareket ederek resmi belgede sahtecilik suçuna iştirak ettikleri ve cezalandırılmaları gerektiği ancak zamanaşımı nedeniyle sanıklar hakkındaki davanın düşürülmesine karar verilmiş olduğu, kararın 08.04.2021 tarihinde kesinleşmiş olduğu, ayrıca bu ceza yargılaması esnasında da bilirkişi incelemesi yaptırılmış olduğu, düzenlenen bilirkişi raporunda, davacı ...'ın ve diğer sanıkların resmi belgede sahtecilik suçunu işlediklerinin ve tahrifatın yapıldığının belirtildiği anlaşılmıştır. Bu ceza yargılamasının konusunun dava konusu yapılan ve Sgk tarafından düzenlenen cezaya konu fiillerle aynı olduğu, sahte reçete düzenlenmesine ilişkin olduğu görülmüştür.
4. Yukarıdaki açıklamalara göre, 2016 ve 2020 protokollerinin lehe hükümleri uygulanmak suretiyle, 2009 protokolünün 6.3.15 inci maddesine göre tahrifat ve 6.3.19 uncu maddesine göre sahte fatura nedeniyle cezai işlem tesisi yerinde görülerek davanın bu yöne ilişkin reddine karar verilmesi doğru görülmüş olup, bu iki cezai şart ve reçete bedeline yönelik davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
5. 2009 protokolünün 6.3.10 uncu maddesine göre hasta ve yakınına teslim edilmeyen ilaç nedeniyle 11 hasta hakkında uygulanan cezai şart ilgili olarak Mahkemece kısmen kabul kararı verilmişse de, salt müfettiş raporundaki hasta beyanları esas alınmak suretiyle, cezai işleme konu olan hastaların ilaçları teslim alıp almadıklarına dair beyanları Mahkemece alınmadan karar verilmesi yerinde görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
6. Davalı Kurumun 25.11.2010 tarihli B.13.02.SGK.4.41.20.01/ SHSDES-E sayılı ceza yazısı ile başkasına ait sağlık karnesinin kullanılması nedeniyle " 18 adet reçeteden kaynaklanan 580,83 TL Kurum zararının, o dönemde yürürlükte olan 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununun 80. maddesindeki "Sağlık karneleri ve/veya kartını bir başkasına kullandıranlardan veya başkası adına kullananlardan veya buna yardımcı olduğu belgelenenlerden Kurumca yapılan sağlık gideri kanuni faiziyle iki kat olarak müştereken e müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır." hükmü uyarınca bu reçetelerin tutarının iki katı olan 1.161,66 TL'nin reçetelerin ödendiği tarih itibarıyla hesaplanacak yasal faiziyle birlikte tahsilinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, 1479 sayılı Yasanın 80 inci maddesi gereğince uygulanan idari para cezasının iptali talebi, niteliği gereği idari para cezası olduğundan, iptalinin Sulh Ceza Mahkemesinden talep edileceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmişse de; iptali istenen 1.161,66 TL'nin "tarafınızdan, sigortalıdan ve reçeteleri düzenleyen doktorlardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine" şeklinde belirtildiğinden idari para cezası niteliğinde olmadığı, Mahkemenin görevli olduğu, bu nedenle esasa girilerek inceleme yapılması gerektiği anlaşılmış olup, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
7. Bozma nedenine göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
VII. KARAR
1. Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
2. Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
3. Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371 inci maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcını istek halinde temyiz eden davacıya iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.