"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3176 E., 2023/794 K.
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Sulh Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2019/113 E., 2022/504 K.
Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; özel hastane işletmeciliği ile uğraşan müvekkili şirketin, davalı vakfın sahibi olduğu hastanenin işletmesini kiralayacağını ilan etmesi üzerine başvurduğunu, başkaca talipler olması nedeniyle daha sonra iade edilmek üzere geçici teminat talep edildiğinden 250.000,00 TL'nin nakit olarak ödendiğini, adı geçen hastanenin işletmesinin kendisine verilmediğini, buna ilişkin bir sözleşme de imzalanmadığını, davalı tarafın ödenen bedeli iade etmediğini, bunun yerine 7 gün içinde sözleşme imzalanmaz ise ödenen 250.000,00 TL bedelin vakfa irad kaydedileceğinin ihtarla bildirildiğini, bir hastanenin işletmesini almak ihtimaline binaen davalı tarafa 250.000,00 TL ödenmiş olduğunun tartışmasız olduğunu, yapılmış olan ödemenin sebepsiz kaldığını, hastane işletmesine hiç başlanmamış olduğuna göre mevcut veya doğacak zarardan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek ödenen 250.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; davacının sözleşme imzalamaktan imtina etmeleri ihtimaline binaen teminat yatırdıklarını ve böyle bir durumda söz konusu teminatın amacı gereği kendilerine iade edilmeyeceğini bildiklerini, basiretli tacir olan davacının söz konusu teminatı ne amaçla verdiğini ve hukuki sonuçlarını da bildiğinin kabulü gerektiğini, en uygun teklifi vermeleri nedeniyle sözleşme yapılması gerekirken hasılat kirası ve paylaşımı sözleşmesini imzalamak üzere vakfa herhangi bir başvurunun olmadığını, 7 gün içerisinde hasılat kirası ve paylaşımı sözleşmesini imzalamak üzere vakıf merkezine gelinmesi, aksi taktirde teminatın amacı gereği ihale teminat bedeli olarak yatırılan 250.000,00 TL'nin vakfa irat olarak kaydedileceğinin bildirildiğini, davacının sözkonusu süre içerisinde sözleşmeyi imzalamaktan imtina ettiğini ve buna bağlı olarak teminatın vakfa irat kaydedildiğini, söz konusu hastanenin ancak 23.09.2011 tarihinde Bahçeşehir Üniversitesine kiraya verilebildiğinden sebepsiz zenginleşmenin varlığından söz edilmesinin mümkün olmadığını, kira kaybına uğradığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ihale evrakları, bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu raporu, finansal kira sözleşmesi ve diğer delillerden davalı tarafça yapılan ihale üzerine davacının dava konusu hastane binası ve alt yapısının kiralanması için teklif verdiği ve ihaleyi kazandığı, 250.000,00 TL teminat yatırıldığı, davacının ihaleyi almasına rağmen kira sözleşmesi imzalamaktan imtina ettiği, ihale şartnamesi gereği davalı tarafça teminatın irat kaydedildiği, yapılan bilirkişi incelemesinde davalının davacı tarafın sözleşmesi imzalamaması sebebiyle 333.000,00 TL olumsuz zararının oluştuğu, buna göre davalı tarafın teminat bedelini irat kaydetmesinin ihale şartnamesine ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı vekili; davalıya teminat olarak 250.000,00 TL verildiğini fakat ihale prosedürlerine dahi uyulmayarak taşınmazın başkasına ihale edildiğini, davalı tarafından ihalenin, açık artırmanın yapıldığına dair herhangi bir döküman, belge vs. sunulmadığını, ihale prosedürlerinin gerçekleşmediğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmelerde alınan teminat bedelinin irat kaydedileceğine dair hüküm içeren bir belge bulunmadığını, ihale şartnamesinde ve eki hiçbir belgede geçici teminatın irat kaydedileceğini hükme bağlamadığını, davalı tarafından dosyaya sunulan ve iki sayfadan oluşan ön protokolün ikinci sayfasında davalı şirket yetkilisine ait olduğunu iddia edilen imzanın birinci sayfada olmadığını, Adli Tıp Kurumu raporu ile de sabit olduğu üzere ön protokolde davalı şirket yetkilisinin imzasının bulunmadığını, 23.09.2011 tarihinde Bahçeşehir Üniversitesine mecur kiralanmış iken davacının teminatına el konulamayacağını, kabul anlamına gelmemek kaydıyla protokolün 08.07.2011 tarihine kadar geçerli olacağını, davalının bir zararının olmadığını, davacı ile sözleşme imzalanmış olsaydı kira bedeli 100,000,00 TL olacak iken Bahçeşehir Üniversitesi ile yapılan sözleşme gereği aylık 135,000,00 TL kira bedeli aldığını, sözleşmenin imzalanmamasından dolayı zarar değil kar elde edildiğini, sözleşmeyi imzalamaktan imtina eden davalı taraf olduğundan verilen kararın hatalı olduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 02.03.2022 tarihli raporda sözleşmenin ikinci sayfasındaki imzaların davacı şirket yetkilisi Seçim Öztürk eli ürünü olmadığının tespit edildiği, 01.06.2011 tarihli şartnamenin tarafların imzasını taşımadığı ancak teminatın davacı şirket tarafından gönderilmesi sebebiyle teminatın sözleşmenin imzalanmaması sebebiyle zarar koşuluna bağlı olmadan davalı vakfa irat kaydedilip kaydedilemeyeceğine ilişkin yapılan incelemede; şartnamede teminat bedelinin ödenecek olan kira bedellerinden mahsup edileceğinin belirtilmesi ve sözleşme imzalanmadığı takdirde davalıya bırakılacağına dair hüküm bulunmaması sebebiyle, davalının sözleşme imzalanmaması sebebiyle zararının oluşması halinde zarar miktarı ile sınırlı olarak teminattan zararını karşılayabileceği, taraflar arasında yapılması taahhüt edilen kira sözleşmesinin dava dışı Bahçeşehir Üniversitesi ile 10 yıl süreli olarak yapıldığı, kira bedelinin davacı ile kararlaştırılan kira bedelinden daha fazla olduğu, davalının davacı ile sözleşme yapılmaması nedeniyle uğradığı olumsuz zararı ispat edemediği gerekçesiyle; davacının istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kira sözleşmesinin kurulamaması nedeniyle yatırılan teminat parasının iadesi davasının kabulüne, 250.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı, süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı vekili; ön protokolün varlığı konusunda usuli kazanılmış hak oluştuğunu, üçüncü kişi ile ancak 23.09.2011 tarihinde yapılan kira sözleşmesi incelendiğinde 2 aylık kira bedelinden yoksun kalındığını, davacının kendi kusuru ile imzalamaktan kaçındığı sözleşme nedeniyle lehine sonuçlar doğurmaya çalışmasının hakkaniyet ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, davacının sözleşme imzalamaması ve ihaleden çekilmesi nedeniyle hasılat ve kira bedeli kaybının olduğunu, bilirkişi raporuyla sözleşme imzalanmadığı için uğranan zararın 333.000,00 TL olarak hesap edildiğini, kararın dayanaksız olduğunu ileri sürerek, bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, hastane işletilmesi için yapılan ihale nedeniyle yatırılan teminatın iadesi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 114 üncü maddesi,
3. Değerlendirme
1.Dosyadaki bilgi ve belgelere, teminatın hangi koşulda irat kaydedileceğine dair taraflarca imzalanan düzenleme bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Somut olayda; davacı şirket, davalıya ait hastanenin işletmesini almak üzere yapılan ihaleyi en yüksek teklifi vererek kazandıklarını ancak davalının sözleşme imzalamaktan imtina ettiği gibi yatırılan 250.000,00 TL teminat bedelini iade etmediğini ileri sürmüş, davalı ise davacıya sözleşme imzalamak üzere başvurulması aksi halde teminatın irat kaydedileceğinin 20.07.2011 tarihli noter ihtarı ile bildirildiğini savunmuştur. Davacı tarafça gönderilen 28.07.2011 tarihli cevabi ihtarla; ihale sürecinin mevzuata uygun olmadığı, ön protokol ve ihale hukuku anlamında sözleşmeden bahsedilemeyeceğini, sözleşme yapmaya zorlanamayacaklarını, teminat bedelinin hukuken irat kaydedilemeyeceği davalıya bildirilmiştir. Davacı tarafça ihalenin kazanıldığı ve kira sözleşmesi imzalanmak üzere teminat yatırıldığı her iki tarafın kabulünde olmakla, davalı tarafça davacı şirkete ihtar gönderilerek sözleşme imzalanması için başvurulması ihtar edilmiş, bu talep davacı tarafça reddedilmiştir. Buna göre, Bölge Adliye Mahkemesince; teklif verdiği ihaleyi kazanan davacının sözleşme imzalamaması nedeniyle kiralananın üçüncü kişiye kiraya verildiği tarihe kadar boş kalmasına sebebiyet verdiği, diğer bir anlatımla kusuru ile verdiği bu zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, kiralananın boş kaldığı sürede yoksun kalınan kira bedeli hesaplanarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE,
2. Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesinin kararının 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca usulden BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine,
Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
04.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.