"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesi
SAYISI : 2022/273 E., 2022/433 K.
Taraflar arasında, İlk Derece Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasında davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince kesin olarak verilen kararın kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait dava dilekçesi ve delil listesi ekinde sunulan listede belirtilen 09 NT 011 plakalı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve kanundan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/924 E. sayılı dosyası icra takibi başlatıldığını, borçlunun şirkete borcu olmadığını ileri sürerek borcun tamamına itiraz ettiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamını ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı vekili; zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber müvekkilinin HGS/OGS hesabına daimi şekilde para yüklediğinden bu paranın davacı tarafça otomatik şekilde tahsil edilebilme imkanı varken haksız şekilde icra takibine başlamasının doğru olmadığını, takas defiinde bulunduklarını, Tüketici Mahkemesinin görevli olduğunu, 28.10.2019 tarihinde 171,75 TL geçiş ücretini ödemeyerek ihlalli geçiş yaptığını iddia ettiğini, ihlalli geçiş tarihinden sonra HGS hesabına ihlalli geçiş ücretinin bu hesaptan çekileceğini düşünerek 15 günlük ödeme süresi içerisinde 08.11.2019 tarihinde 300,00 TL, 13.11.2019 tarihinde 530,00 TL para yatırdığını, ancak davacı şirketin müvekkilinin hesabında ihlalli geçişi karşılayacak bakiye bulunmasına karşın bu parayı çekmediğini ve doğrudan icra takibine başladığını savunarak davanın reddini, alacağın % 20'sinden aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin 15.04.2021 tarih ve 2021/1 E., 2021/159 K. sayılı kararı ile; İhlalli Geçiş Bildirimi (İGB) belgesinde "aracın plakasına tanımlı hesapta geçiş ücretlerini karşılayacak tutarda para bulundurmanız durumunda geçiş tarihini izleyen 15 (on beş) gün içinde bu hesabınızdan otomatik tahsilat yapmaya çalışılacaktır" ibareli açıklama bulunmasına rağmen otomatik tahsilat yapmaya çalışmadan, ceza uygulanmak suretiyle hiçbir bildirim yapmadan icra takibi başlatıldığı, plakasına kayıtlı otomatik ödeme talimatı veren ve hesabında para olduğunu bilen ve geçiş ücretinin İGB belgesine göre de hesabından alınacağını düşünen davacının 15 gün boyunca hesabından para tahsil edilip edilmediğini kontrol etmesinin beklenemeyeceği, düzenlenen sözleşme şartlarının aleyhe yorumlanmasının iyi niyet kurallarıyla bağdaşmayacağı, davacının takipteki geçiş ücretinin muaccel olmayacağı, diğer tüm ceza ve takip ferilerinin ise usulsüz olduğu, davacının yaptığı itirazda haklı olduğu, ayrıca davacı ve davalının talep ettiği icra inkar ve kötüniyet tazminatı taleplerinin yasal şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın ve yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin ayrı ayrı reddine kesin olarak karar verilmiştir.
2.Mahkemece 06.05.2021 tarihli ek kararıyla; hüküm kısmının 1 inci bendinde davanın ve yasal koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin ayrı ayrı reddine dendiği, ancak davacının icra inkar tazminatı ve davalının kötü niyet tazminatı hakkındaki kararın infaza elverişli olarak şekilde açık olmadığı, bu hususun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 305 ve 305/A maddesi uyarınca "Davanın ve yasal koşulları oluşmayan davacının icra inkar, davalının da kötü niyet tazminatları taleplerinin ayrı ayrı reddine" olarak değiştirilmesinin uygun olacağı, yine davada, davanın reddine dair karar verilmiş olmakla birlikte davalı yararına vekalet ücreti hükmedilmesi gerekirken sehven hüküm kurulmadığı 6100 sayılı Kanun'un 305/A maddesi uyarınca hüküm kısmına "Davanın reddi nedeniyle davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 858,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" dair fıkra eklenmesi gerektiği, hüküm kısmında arabuluculuk ile ilgili düzenleme bulunan beşinci fıkradaki arabuluculuk ücretinin sehven davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine denilmiş ise de bu bölümdeki maddi hatadan kaynaklanan davalı kelimesinin "davacı" olarak 6100 sayılı Kanun'un maddesi uyarınca tashihine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle hüküm kısmındaki 1 numaralı paragraf kaldırılarak "Davanın ve yasal koşulları oluşmayan davacının icra inkar, davalının da kötü niyet tazminatları taleplerinin ayrı ayrı reddine," şeklinde değiştirilmesine, hüküm kısmına "Davanın reddi nedeniyle davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 858,75-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresinin eklenmesine, hüküm kısmının 5 inci bendinde "davalı" kelimesinin "davacı" olarak tashihine karar verilmiştir.
3.Mahkemenin 15.04.2021 tarihli ve 2021/1 E., 2021/159 K. sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığınca kanun yararına temyiz yoluna başvurulması üzerine Dairemizin 09.05.2022 tarihli ve 2022/2559 E., 2022/4298 K. sayılı ilamıyla; Mahkemece yeniden ön inceleme duruşması için gün verilerek tarafların hazır olduğu oturumda tahkikat aşamasına geçilmesi ve ardından tahkikatın bittiğine ilişkin taraflara meşruhatlı davetiye gönderilip ya da sözlü yargılamada bulunulması ve hüküm verilmesi için yeni duruşma günü belirlenmesini talep etmedikleri hususunda açıkça beyanları alınıp sözlü yargılamaya geçilmesi gerekirken, davacı vekilinin mazeretinin kabul edildiği gün ön inceleme duruşması yapılıp tahkikat aşamasına geçilmesi ve ardından tahkikatın bittiği tefhim edilerek sözlü yargılama aşamasına geçilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu ve yine yasal düzenlemeler değerlendirilerek davacının HGS ücretinin ihlalli geçiş bildirimine yer alan “aracın plakasına tanımlı hesapta geçiş ücretlerini karşılayacak tutarda para bulundurmanız durumunda geçiş tarihini izleyen 15 (on beş) gün içinde bu hesabınızdan otomatik tahsilat yapmaya çalışılacaktır” beyanına göre ödemeyi HGS hesabına süresinde yaptığı değerlendirilerek ancak hesabında yer alan bakiyenin ihlalli geçiş ücretini karşılamaya yetip yetmediği araştırılıp sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddi yönünde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesinin kararı sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulmuştur.
4.Bu kez Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; kanun yararına bozma ilamı doğrultusunda yeniden yapılan yargılamada davalı tarafın 530,00 TL ödemeyi kanunun aradığı süre olan 15 günden sonra 16 ncı gün yaptığı, böylelikle davalı tarafça geçiş ücretine ilişkin ödemesinin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle itirazının iptaline ve davalı itirazında haksız ve kötü niyetli kabul edilerek aleyhine kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
5.Mahkemece 03.02.2023 tarihli ek kararıyla; talep konusu ibarenin eklenmesi halinde tarafların hükümdeki hak ve borçları etkileyeceği gerekçesiyle davalı vekilinin 30.01.2023 UYAP kayıt tarihli dilekçesindeki talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. KANUN YARARINA TEMYİZ
A. Kanun Yararına Temyiz Yoluna Başvuran
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararının kanun yararına temyizen incelenmesi Adalet Bakanlığı tarafından istenilmiştir.
B. Temyiz Sebepleri
Adalet Bakanlığınca; Mahkemece verilen ilk hükmün anılan Yargıtay ilamında ve kanun hükmünde belirtildiği üzere hukuki sonuçları ortadan kalkmamak üzere kanun yararına bozulduğu değerlendirilmeden dosyanın yeni bir esasa kaydedilerek yeniden yapılan yargılamayla karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, İlk Derece Mahkemesi kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulması halinde yeniden esasa kaydedilerek yargılama yapılıp karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun, Kanun Yararına Temyiz başlıklı 363 üncü maddesi.
2.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca ilk derece mahkemelerinin kesin olarak verdikleri kararlar ile istinaf incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan kararlarına karşı, yürürlükteki hukuka aykırı bulunduğu ileri sürülerek Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına temyiz yoluna başvurulur.
3. Temyiz talebi Yargıtayca yerinde görüldüğü takdirde, 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca karar kanun yararına bozulur ve bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmaz.
5.Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 27.12.2021 tarihli ve 2021/5174 E., 2021/13606 K. sayılı ilamı.
3.Değerlendirme
1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 363 üncü maddesinin gerekçesinde“Yargıtay, yaptığı incelemede uygulamanın yanlış olduğu sonucuna ulaşırsa, kararı kanun yararına bozacaktır. Kanun yararına bozma istemi kabul edilir ve bozma kararı verilirse, bu bozma, kararın hukuki sonuçlarını ortadan kaldırmayacaktır.” şeklinde yazılı olduğu görülmektedir.
2.Dava dosyasının incelenmesinde; Dairemizin 09.05.2022 tarihli ve 2022/2559 E., 2022/4298 K. sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesinin ilk kararı olan 15.04.2021 tarih ve 2021/1 E., 2021/159 K. sayılı kararının ilgili 6100 sayılı Kanun'un 363 üncü maddesi gereği sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozulduğu, İlk Derece Mahkemesince verilen 15.04.2021 tarih ve 2021/1 E., 2021/159 K. sayılı kararının hukuki sonuçlarının ortadan kaldırılmadığı, Mahkemece kanun yararına bozma ilamına uyularak yeniden karar verilmesinin Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 27.12.2021 tarihli ve 2021/5174 E., 2021/13606 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere yok hükmünde olduğu anlaşılmakla Mahkemece kanun yararına bozma sonrasında dosya yeni bir esasa kaydedilerek yapılan yargılamayla yeniden hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmektedir.
O halde, Adalet Bakanlığının bu yöne ilişen kanun yararına temyiz talebinin kabulü gerekmiştir.
V. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Adalet Bakanlığının 6100 sayılı Kanun’un 363 üncü maddesinin birinci fıkrasına dayalı kanun yararına temyiz istemlerinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına gönderilmesine,
15.01.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.