Logo

3. Hukuk Dairesi2023/2984 E. 2024/945 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi kapsamında davalı kurum tarafından davacıya ödenen avansın mahsuplaşması sonucu oluşan avans artığına uygulanan mutabakat faizinin haksız olup olmadığı ve iadesi gerektiği.

Gerekçe ve Sonuç: Mahkeme, bozma ilamına uygun olarak, dava tarihine kadar olan avans artığına uygulanan mutabakat faizinin iadesine hükmedilmesi gerektiği, davalının sorumluluğunun davanın açıldığı tarih ile sınırlı olduğu ve bozma kararına uygun hüküm kurulduğu gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

SAYISI : 2021/37 E., 2021/128 K.

Taraflar arasındaki alacak davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiş, kararın davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizce Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

İlk Derece Mahkemesince bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili, davalı kurum ile sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye uygun olarak verdiği hizmetin bedelini davalıya fatura ettiğini, davalının süresinde incelemeleri yapamaması nedeniyle fatura bedellerini avans olarak ödediğini, daha sonra yapılan incelemelerde yersiz bulunan ödemeler düşülerek avans adı altında yapılan ödemelerin avans fazlası olarak nitelendirilmek suretiyle faiziyle hakedişlerinden mahsup edildiğini, 21.05.2015 tarihli (2675927 evrak kayıt nolu) ihtarnameyle haksız kesilen faizin iadesi talep edilmesine rağmen başvuruya müspet cevap verilmediğini, avans ve avans fazlası ödemeler için faiz talep edilmesinin haksız olduğunu ileri sürerek; 2006 Mayıs ayından itibaren haksız yapılan faiz kesintileri için şimdilik 1.000 TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 06.01.2017 tarihinde HMK’nın 107. maddesi gereğince dava değerini 121.621,34 TL'ye yükseltmiştir.

II. CEVAP

Davalı vekili, Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi 4.6. maddesi ve ilgili yasal mevzuata göre yersiz ödemelerin faiziyle birlikte avans artığı kesintisi yapıldığını, yapılan kesintilerin sözleşme hükümlerine uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 18.04.2017 tarih 2015/493 E., 2017/150 K. sayılı kararıyla; hükme esas alınan 20.03.2017 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu doğrultusunda davanın kabulüne, 121.621,34 TL'nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı vekili, yapılan ve avans faizi olarak nitelendirilen kesintinin yasal olduğunu, 5018 sayılı Kanun'un 35 inci maddesine göre süresi içinde mahsup edilmeyen avanslar hakkında 6183 sayılı Kanun'un uygulanacağının düzenlenmesi nedeniyle bu düzenlemelere uygun işlem yapıldığını, 5510 sayılı Kanun'un geçici 49 uncu maddesine göre yapılan kesintinin iadesinin mümkün olmadığını ileri sürerek; İlk Derece Mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; tüm dosya kapsamı, mevcut delil durumu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, denetime elverişli ve somut olayın özelliklerine uygun olması, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemece verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

2. Dairemizin 23.12.2020 tarihli ve 2020/1395 E., 2020/8248 K. sayılı kararıyla; ''..1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-...Somut olayda, dava, 26/10/2015 tarihinde açılmış olup, hükme esas alınan 20/03/2017 tarihli 2. ek bilirkişi raporunda; 01.12.2010 ila 27.05.2016 tarihleri arasında 121.621,34 TL mutabakat faiz kesintisi yapıldığı, bu miktarın 8.205,08 TL’lik kısmının dava tarihinden sonraki döneme ait faiz kesintisi olduğu ve talep edilebilecek faiz kesintisinin 113.371,26 TL olduğu belirtilmiştir. Davalının sorumluluğu; davanın açıldığı tarihe kadar, faiz tahakkuk edilen dönem ile sınırlıdır.

Hal böyle olunca İlk Derece Mahkemesince; davanın açıldığı tarih gözetilmek suretiyle hesaplanan 113.371,26 TL avans artığı mutabakat faiz kesintisi bedelinin iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın açıldığı tarihten sonraki (16.12.2015 ila 27.05.2016) dönemi de kapsar şekilde hatalı hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.'' gerekçesiyle Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının da bozulmasına karar verilmiştir.

B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; bozma ilamında belirtildiği şekilde 20.03.2017 tarihli 3. ek raporun 16.12.2015 tarihinden sonra hesaplanan bölümü dikkate alınmayarak, dava tarihine kadar olan kesinti miktarı 113.371,26 TL esas alınmak suretiyle davanın kısmen kabulüne, 113.371,26 TL'nin (20.03.2017 tarihli 3. bilirkişi kurulu ek raporunda 01.10.2015 tarihine kadar, 01.10.2015 tarihi dahil faiz adı altında yapılan kesinti miktarları ve kesinti tarihleri de ayrı ayrı gözetilmek suretiyle) kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacıya ödenmesine, 20.03.2017 tarihli 3. Ek bilirkişi kurulu raporunun kararın eki sayılmasına, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve davalı vekili temyiz isteminde bulunmuşlardır.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı vekili, davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı vekili, davanın tümden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi gereğince davalı kuruma fatura edilen meblağın avans olarak davacıya ödenmesinden sonra tespit edilen alacak sonucunda avans artığına davalı kurumca işletilen faizin (mutabakat faizi) haksız olduğunun tespiti ile davalıdan tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun zamanaşımı, hakkın düşmesi ve avans başlıklı 97 nci maddesinin 6 ve 7 nci fıkraları.

2.09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK

3. 04.02.1959 tarihli ve 13/5 sayılı YİBK

3. Değerlendirme

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle uyulmasına karar verilen bozma ilamı doğrultusunda karar verildiğinin anlaşılmasına göre, davacı vekili ve davalı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile, usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle,

Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının ONANMASINA,

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcın temyiz eden davacıya yükletilmesine,

04.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.