"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali davasına ilişkin yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili; müvekkil ile borçlu taraf arasında farklı tarihlerde dört adet katılım payı sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacının canlı gebe düve satın alacağını, davalıların ise bu düvelerden elde edeceği süt bedelini kar payı olarak davacıya ödeyeceğini, ilgili sözleşme sebebiyle müvekkilinden katılım payı olarak toplam 171.000,00 TL alındığını, bunun karşılığında teminat bonosu verildiğini, ancak davalıların yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve katılım payı alacağının tahsili için Karapınar İcra Müdürlüğünün 2018/999 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile davalı tarafa %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı ... vekili; davanın hukuki dayanağının bulunduğunu, davalının neden sorumlu tutulduğunun açıklanmadığını, davacı tarafın iyi niyetli olmadığını, taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin başladığını, kar payını eksiksiz olarak alındığını, ineklerin ölmesi sonucu şirketin ödeme güçlüğü çektiğini ve eldeki davanın bu şekilde açıldığını, davanın adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi hukuki uyuşmazlığına ilişkin olduğunu ve mahkemece bu yönde araştırma yapılarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili; sözleşmede ve bonolarda şirketin imzası olmadığını, bu sebeple husumetlerinin bulunmadığını, davalının neden sorumlu tutulduğunun net açıklanmadığını ve davacı tarafın iyi niyetli hareket etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "davalının cevap dilekçesinde sözleşmeyi kabullenmesi, davacının ödeme yapmadığına ilişkin bir itirazının da bulunmamasına göre, davacı ile davalı arasında katılımcı sözleşmesinin imzalandığı, davacının edimlerini yerine getirerek düve bedelini ödediği, ancak davalının karşı yükümlülüklerini yerine getirmediği, yerine getirememe sebebinin ispatlanamadığı, kaldı ki taraflarca imzalanan katılımcı sözleşmesinde bulunan hayvanların sigortasının düve bedeli üzerinden firma tarafından yaptırılacağına ilişkin düzenleme karşısında bu sebebin mücbir sebep olarak kabulünün de uygun olmadığı" gerekçeleriyle icra takibine konu itirazın 171.000,00 TL asıl alacak yönünden iptali ile bu miktar bakımından takibin devamına, davacının faiz konusundaki fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, İİK 67/2 maddesi gereğince hüküm altına alınan miktar olan 54.000,00 TL'nin takdiren %20'si olan 34.200,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Davalı ... vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı ... vekili; davacı ile diğer Davalı ... arasında imzalanan sözleşmenin taraflarının davacı ... ve DKC Sütbank ... olduğunu, müvekkili şirketin taraflar arasında imzalanmış buulunan sözleşmede taraf olmadığını, düzenlenen teminat bonolarının alacaklısının davacı ..., borçlusunun ise DKC Hayvancılık Süt Bank ... olduğunu, müvekkili şirketinin taraf olmadığını, mahkemenin gerekçeli kararında sadece davalılardan ... hakkında hüküm tesis edildiğini, müvekkili şirketin husumet itirazı yönünden bir karar verilmediğini ve müvekkili şirketin borçtan sorumluluğuna dair herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
C.Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; "davalı ...'nin davalı ...'nin kurucu ortağı olduğu ve davacıyla sözleşmenin imzalandığı 2016 yılında ortaklığı devam eden davalının 2018 yılında ortaklık payını devrederek ortaklıktan ayrıldığı ve davalı şirketin faaliyet konuları arasında süt inekçiliğinin bulunduğu, "DKC Hayvancılık Süt Bank" isimli farklı bir firma bulunduğu ileri sürülmediği gibi, varlığının da ispatlanamadığı, sözleşmelerde şirketin tam ismi yerine "DKC Hayvancılık Süt Bank" isminin yazılmasının şirketi sorumluluktan kurtaramayacağı, nitekim icra dosyasında davalı şirket ile davalı ...'nin aynı vekille birlikte borcu itiraz ettikleri nazara alındığında, davalı şirketin husumete yönelik istinaf itirazları yerinde görülmemiştir." gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde Davalı ... vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı ... vekili istinaf sebeplerini tekrarlayarak usul ve kanuna aykırı olduğunu iddia ettiği kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Ödünç Sözleşmeleri" başlıklı 379 uncu ve devamı maddeleri.
2. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 07.12.2015 tarihli ve 2015/11269 E., 2015/19675 K. sayılı kararının ilgili kısmı; "Sonuca katılmalı ödünçte; münferit tacire veya bir ticaret ortaklığına bir miktar ödünç verilir, faiz yerine işletmenin kârından pay alınır. Bu sözleşme niteliği gereği karma bir sözleşme değil, ödünç sözleşmesinin bir türüdür. Bu sözleşmeyi diğer ödünç sözleşmelerinden ayırt eden temel esaslardan ilki, amaç unsurudur. Yani, bu işlemde ödünç alan aldığı parayı işletmek, yani kâr getiren bir faaliyette kullanmakla yükümlüdür. Oysa, ödünçte böyle bir zorunluluk yoktur. İkinci farklılık ise, kârdan pay alma unsurudur. Yani, ödünç alan giriştiği faaliyetten elde ettiği kârın bir kısmını ödünç verene vermelidir. Sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi ile adi ortaklığı özellikle müşterek amaç unsuru birbirinden ayırt eder. Sonuca katılmalı ödünçte (hatta kara katılmalı hizmet sözleşmesinde de) müşterek amaç takip edilmemesi önemli bir ayırt edici unsurdur. Gerçekten de ödünç veren şahsi bir amacı, yani kendi sermayesine iyi bir geliri amaçlamakta, yoksa taraflar müşterek bir amaç takip etmemektedirler." şeklindedir.
3. Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 01.11.2016 tarihli ve 2015/17444 E., 2016/12349K. Sayılı kararının ilgili kısmı; "Bundan başka, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesi ile adi ortaklık sözleşmesini birbirinden ayırmada bazı emareler de söz konusudur. Bunlardan en önemlisi, hukuksal ilişkiye nakti edimi ile katılan kişinin zarara katılıp katılmamasıdır. Şayet, bir zarara katılma söz konusu ise, adi ortaklık, aksi takdirde sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinin varlığından sözedilir. Keza, adi ortaklıkta, ortakların ortaklık işlerini denetlemesi ve yönetmesi söz konusu olur. Denetleme ve yönetme özellikle müşterek amaç uğruna birlikte çaba (affectio societatis) ile yakın bağlantı içerisindedir. Oysa, sonuca katılmalı ödünç sözleşmesinde; ödünç verenin, yönetme ve denetleme yetkisi kural olarak bulunmaz." şeklindedir.
3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davalı ...'nin davalı ...'nin kurucu ortağı olarak davacıyla sözleşme imzaladığı, bu tarihte şirket ortaklığının da devam ettiği, sözleşmeyi imzalayanın "DKC Hayvancılık Süt Bank" olduğu iddia edilmesine rağmen böyle bir firmanın varlığı ileri sürülmemekle birlikte mevcudiyetinin de ispatlanamadığı göz önünde bulundurulduğunda sözleşmelerde şirketin tam ismi yerine "DKC Hayvancılık Süt Bank" isminin yazılmasının şirketi sorumluluktan kurtarmayacağı değerlendirilerek yerleşmiş içtihatlara uygun karar verildiğinin anlaşılmasına göre davalı ... vekilinin temyiz itirazının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesi uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.